Spor yazarlarının duayen isimlerinden Öcal Uluç, Türkiye Futbol Federasyonunun (TFF) Türk Milli Takımının başına Lucescuyu getirmesiyle ilgili hem esasen hem de usulen birçok yanlış olduğunu belirterek, "Türkiye Futbol Federasyonu son derece yanlış bir iş yaptı
Spor yazarlarının duayen isimlerinden Öcal Uluç, Türkiye Futbol Federasyonunun (TFF) Türk Milli Takımının başına Lucescuyu getirmesiyle ilgili hem esasen hem de usulen birçok yanlış olduğunu belirterek, "Türkiye Futbol Federasyonu son derece yanlış bir iş yaptı. TFF Başkanı, Lucescunun ayağına gitmemeliydi" dedi.
Spor yazarlarının duayen isimlerinden Öcal Uluç, TFFnin Türk Milli Takımının başına Lucescuyu getirmesiyle ilgili İHAya özel konuştu. Lucescunun Türk Milli Takımının başına getirilmesi ile ilgili olarak hem esas hem de usul bakımından ayrı yanlışların olduğunu vurgulayan Uluç, önemli açıklamalarda bulundu.
"TFF Başkanı Lucescunun ayağına gitmemeliydi"
Uluç, Galatasarayın Lucescuyu kendi kulübüne getirmek istediğini hatırlatarak şunları söyledi:
"Galatasaray Başkanı da dahil olmak üzere gittiler, görüştüler. Önerilerini verdiler. İki taraf da düşünmek üzere süre istedi. O süre bitmeden TFF, Galatasarayın önünü kesti ve TFF Başkanı, yanına iki başkan yardımcısını da alarak Lucescuya gitti. Burada da usulen bir yanlış var. Türkiye Cumhuriyetinin futbol federasyonunun başkanı teknik direktörün ayağına gitmez. Hele ki yanına iki yardımcısını da alarak Lucescu ret etseydi ne olacaktı? Aynı yanlışı Galatasaray da yaptı. Lucescu, Milli Takıma gitti. Galatasaray Kulübünü, Galatasaray Başkanlığı koltuğunu, etiketini, unvanını, bugünkü başkanını ne duruma düşürdüğü ortada."
"Ümidim az ama umarım başarılı olur"
Usul bakımından yapılan yanlışlar kadar esas bakımından yanlışların da ağır olduğunu ifade eden Uluç, "Lucescu iyi hocadır, iyi insandır ama Türkiyede Galatasaray ve Beşiktaşın teknik direktörlüğünü yaparken Türkiye Cumhuriyetine sportif bir olay dolayısıyla hakaret etmiştir. Burası Çavuşesku Romanyasına benziyor demiştir. Bir büyük camiaya doğru Köpekler istedi diye atlar ölmez dedi. Böyle bir durumda Türkiyeden ayrılmış bir hoca. Her nedense anlayamıyorum. Büyük kulüplerimizin teknik direktörlük makamı boşaldığında hemen Lucescu geliyor diye yazılıyor. Milli Takım söz konusu olduğunda yine aynı. Bu olanlara rağmen Lucescuyu bir baba gibi isteyenler bolca var. 72 yaşında bir vatandaş. Rusyaya gitti, kulüp şampiyonlar ligine bile giremedi. Artık aşağıya doğru geçtiği süreçte Milli Takımın başına getirildi. Bir Türk vatandaşı, Türk gazetecisi olarak Lucescunun başarılı olmasını istiyorum. Ümidim az olmasına rağmen inşallah ben ve benim gibi düşünenler yanılırız ve Lucescu başarılı olur" ifadelerine yer verdi.
"Olacak iş değil"
Uluç, Türk Milli Takımının başına yabancı bir hoca getirilmesine ilişkin de şu değerlendirmede bulundu:
"Maalesef Türkiyede Milli Takımı başarılara götürecek bir süreci gerek kendisinin, gerek onu o göreve getirenlerin, gerek kamuoyunun sabırla beklemesi gereken süreci aşabilecek kariyerde 2-3 hocadan başka yok. Fatih Terim, Mustafa Denizli ve Şenol Güneş... Biri Beşiktaşın başında, iki görevi bir arada yürütmesi mümkün değil. Fatih Terim zaten ayrıldı. Mustafa Denizli, başarısız bir finale imza attı ve morali yok. Bu defa hemen ortaya Lucescu atıldı. Basında büyük destekçileri var. Federasyon da hiç düşünmeden Lucescunun ayağına gitti. Bu olacak iş değil. Tam Galatasaray görüşürken Ali Dürüst kalktı, Milli Takım için Lucescuya gitti. Ortaya usul bakımından yapılacak ne kadar hata varsa atıldı. Artık yeni bir sayfa açılmalı. Karşı olmama rağmen desteği vereceğim. Çünkü benim milli takımım."
"Terim, Alaçatı olayından sonra istifa etmeliydi"
Uluç, Fatih Terimin Milli Takımdan ayrılması hakkında ise şu ifadeleri kullandı:
"Terim, Alaçatı olayından sonra istifa etmeliydi. Dost acı söyler. Çok yanlış yaptı. Ailesi için yapabilir, itirazım yok ama sen bu etiketi taşırken yapamazsın. Yaptığın zaman bedeli ödemen lazım. Ya da önce istifanı gönderir sonra da ne yaparsan yaparsın. Yapmadı, sonunda başına bunlar geldi. Fatih Terim gibi bir hoca, son derece kritik bir dönemde TFF tarafından görevine son verilir duruma düştü. Fatih Terimin kendini bu duruma düşürmemesi gerekirdi."