TBMM Genel Kurulunda üç parti tarafından yapılan ortak çağrıda, "Şimdi İslam İşbirliği Teşkilatı ile tüm dünya devletlerini sınırlarını 1967 de belirlenen ve halen işgal altında bulunan Doğu Kudüsü bağımsız Filistin devletinin başkenti olarak tanımaya davet ediyoruz" denildi
TBMM Genel Kurulunda Üç parti tarafından yapılan ortak çağrıda, "Şimdi İslam İşbirliği Teşkilatı ile tüm dünya devletlerini sınırlarını 1967 de belirlenen ve halen işgal altında bulunan Doğu Kudüsü bağımsız Filistin devletinin başkenti olarak tanımaya davet ediyoruz" denildi.
TBMM Genel Kurulunda 2018 bütçe görüşmeleri devam ediyor. AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, MHP Grup Başkanvekili Erhan Usta imzasıyla dünyaya Kudüs ile ilgili çağrı yapıldı. Çağrı metnini TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı okudu. Bahçekapılı şunları kaydetti:
"Kudüs Üç semavi din içinde hakkaniyet temelli özgürlüğü ve barışı arayan Ortadoğunun yüreğidir. Kudüs İslam dininin ilk kıblesi olmasının yanı sıra üç semavi dinin kutsal mekanlarıyla, tarihi, kültürel, dini kimliğini kazanmış olan ve bu niteliği ile dünya esenliğinin göz bebeği bir şehirdir. Kudüsün bu özel statüsüne sahip çıkmak, korumak, tüm renkliliği ile barış içinde bir dünya gerçek kılmak bakımından hayati derecede önemlidir. İkinci Dünya Savaşından sonra Kudüs merkezli olmak üzere Ortadoğu coğrafyasında bir dizi insani, ahlaki, siyasi dram yaşanmıştır. Filistin sorunu dediğimiz ve gerçekte insanlık sorunu olan konu bu yaşananların bir ürünüdür ve halen tüm barış çabaları ile birlikte bunları tahrip eden saldırgan politikalar nedeniyle insanlığın gündemindedir. 1947den bu yana tüm Birleşmiş Milletler kararlarında Kudüsün İsrail hakimiyeti altında olması kabul edilmemiş, 1967de İsrail Doğu Kudüsü işgal etmesinden sonra ise yine Birleşmiş Milletler İsrailin Kudüsün statüsünü değiştirecek girişimlerden kaçınmaya çağırmıştır. Keza İsrailin 1980deki ilhak kararı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyince kınanmış, bu konuda İsrail hükümetinin almış olduğu tüm kararların hükümsüzlüğü kayıt altına alınmıştır. Bu kararda ayrıca, İsraildeki diplomatik misyonların Kudüste bulunamayacağı ifade edilmiştir. İsrail bu türden politikalarının özetleyen Kudüsü başkent yapma girişimlerine bugüne kadar mesafeli duran Amerika Birleşik Devletlerinin bu defa destek vermek olarak anlaşılabilecek bir yola girmesi asla kabul edilemez. Filistin sorununu çözme, bölgeye barış ve istikrar getirme temelinde uzun yıllardan bu yana arabulucu olarak davranan, dünya kamuoyuna kendi misyonunu bu şekilde anlatan Amerika Birleşik Devletlerinin bugünkü tavrı, bölgede bir dizi tehlikeli gelişmeyi tetikleyecek atışma doğuracak, yeni insani dramları sebep olacak bir yaklaşımdır. Halen Filistin sorununu çözmek içim gösterilen barışçıl çabalar, bu girişim karşısında muhakkak büyük darbe alacak, Ortadoğuda bir dizi istikrarsızlık yaşanacaktır. Suriyede yıllardır süren savaşın sonuna yaklaştığımız bu dönemde, bu kararın alınması spo5rumsuzluktur. İsrail ve Filistin arasında adil, kalıcı, dengeli, tarihi ve manevi haklara riayet eden bir barış gerçekleşmeden insanlığın huzur ve selamete ulaşmasının mümkün olamayacağı unutulmamalıdır. Bu kabul edilemez gelişmeler karşısında Türkiye Cumhuriyetini oluşturan 80 milyonun her bir ferdinin Birleşmiş Milletler kararları ile alınan Kudüsün tarihi statüsünü değiştirmeye yönelik maceracı girişimleri kesin ve tartışmasız bir şekilde reddetme iradesini Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 6 Aralık 2017 tarihli 33. birleşiminde dünya kamuoyuna ortak bildiriyle ifade ve ilan edilmişti. Şimdi İslam İşbirliği Teşkilatı ile tüm dünya devletlerini sınırlarını 1967 de belirlenen ve halen işgal altında bulunan Doğu Kudüsü bağımsız Filistin devletinin başkenti olarak tanımaya davet ediyoruz."