Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Tiran ev sahipliğinde gerçekleştirilen Ukrayna Zirvesine katılmak üzere Arnavutluka geldi. Zirvede, Ukraynaya destek arayışını sürdüren Zelenskiyin Arnavutluka ilk ziyareti yabancı basında da geniş yer buldu.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Tiranın ev sahipliğinde gerçekleştirilen Ukrayna Zirvesine katılmak üzere dün akşam saatlerinde Tirana geldi. Arnavutluk Dışişleri Bakanı İgli Hasani, Meclisle İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı Elisa Spiropali ve Ukraynanın Arnavutluk Büyükelçisi Vladimir Shkurov tarafından karşılanan Zelenskiye, Rinas Havalimanından Tiran merkezine 35 araçlık bir konvoy eşlik etti. İlk kez Arnavutluka gelen Zelenskiy, sabah saatlerinde ise Başbakan Rama tarafından Başbakanlıkta kabul edildi. Zelenskiyi kendi ofisinde ağırlayan Rama, resim çalışmalarının yer aldığı kitabını baş harflerinin yazıldığı ahşap bir kutu içinde Zelenskiye hediye etti. Daha sonra iki lider ikili görüşmeye geçti. Rama ve Zelenskiynin yaklaşık 1 saat süren görüşmenin ardından nişan takdim merasimine geçilirken, iki ülke arasında Dostluk ve İşbirliği Antlaşması imzalandı.
Devlet Başkanı Zelenskiy, Başbakan Ramaya Devletlerarası iş birliğinin güçlendirilmesine, Ukraynanın devlet egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün desteklenmesine, Ukrayna devletinin dünyada popülerleşmesine önemli kişisel katkıda bulunması ve olağanüstü kişisel katkıları nedeniyle Ukraynanın en yüksek devlet nişanı olarak kabul edilen Bilge Yaroslav Nişanını takdim etti.
Bu, ne Ukraynanın ne de uluslararası topluluğunun seçtiği bir savaş
İki ülke arasındaki Dostluk ve İşbirliği Antlaşmasını imzalayan Rama ve Zelenskiy, daha sonra Ukrayna Zirvesinin düzenleneceği Kongreler Sarayına geçti. Zirveye, Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani, Kuzey Makedonya Cumhurbaşkanı Stevo Pendarovski, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksander Vuçiç, Moldova Cumhurbaşkanı Maia Sandu, Karadağ Cumhurbaşkanı Jakov Milatoviç, Hırvatistan Cumhurbaşkanı Andrej Plenkoviç ve Bosna-Hersek Bakanlar Kurulu Başkanı Borjana Kristo katıldı. Zirvenin açılış konuşmasını yapan Başbakan Rama, Özellikle onur konuğumuz ve kıymetli dostum Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiye özel olarak Tirana hoş geldiniz diyorum. Demokratik dünyamıza acımasızca meydan okuyan savaşa karşı direnişte yalnızca kendi ulusunuza ve halkınıza değil tüm demokratik dünyaya liderlik etmenin olağanüstü sorumluluğunun ortasında Tiranda düzenlediğiniz bu ziyaretinizden dolayı büyük onur duyuyoruz. Bu, ne Ukraynanın ne de uluslararası topluluğunun seçtiği bir savaş. Bu, imparatorluk geçmişine dair eski bir rüyanın rehberliğinde tek bir adamın verdiği kararın neden olduğu bir felakettir. Sizin buradaki varlığınız, kendisinin başarılı olamadığının ve neo-emperyalist Rusyanın askeri gücüne ve zehirli propagandasına rağmen Ukrayna halkının bağımsız ve demokratik bir vatanda yaşama iradesini ve hakikatleri bastırmayı başaramadığının bir göstergesidir. Vladimir Putin, Ukraynayı birkaç gün içinde haritadan silmek istiyordu ama bugün Ukrayna, Avrupada her zamankinden daha aktif ve kendi geleceğine her zamankinden daha fazla inanıyor. Bu masaya bakıyorum, uzun savaşlar, çatışmalar, donmuş ilişkiler geçmişinden sonra tanıdık yüzler, dost yüzler görüyorum. Batı Balkanlarda hepimiz karşılaştığımız zorluklar hakkında konuşmak ve geleceğimizi planlamak için en az 10 yıldır bir araya geliyoruz. Hala hangi konuda anlaşamıyor olursak olalım, kanlı ayrılıkların acımasız tarihine bakmak yerine ileriye bakmak gerekiyor. Arnavutlukta gördüğümüz gelecek; komşularımızla barış içinde yaşadığımız, ortaklarımızla iş birliği içinde çalıştığımız ve dünyayla dost kaldığımız ortak bir gelecektir ifadelerini kullandı.
Yıllardır bizi bir araya getiren aynı umut, şimdi de bizi Ukrayna halkıyla birleştiriyor
Zelenskiyin Tiranda bulunmasının önemini dile getiren Edi Rama, Yıllardır bizi bir araya getiren aynı umut, şimdi de bizi Ukrayna halkıyla birleştiriyor. Rusyanın Ukraynaya yönelik saldırısının 2. yıl dönümünü daha yeni geride bıraktık. Ukrayna ve halkına, Ukraynada bugün acı çeken herkese yönelik dayanışma ve desteğimizi yenilemek için buradayız. Biz de Rusyaya bu savaşı durdurma çağrımızı yinelemek istiyoruz. BM Uluslararası Hukuk Sözleşmesi ve BM Genel Kurulu kararıyla desteklenen barışa olan bağlılığımızı da yinelemek istiyoruz. Ukraynaya ve haklarına saygı duyan bir barıştır bu. Tepkimizde birlik içinde kaldığımızı, Avrupanın güvenliğine ve küresel düzene yönelik çok gerçek bir tehdit karşısında Ukraynaya bağlı kaldığımızı bir kez daha teyit etmek için burada toplanmış bulunuyoruz. Ama bir yandan sınırlarımızın da farkındayız. Ukraynanın kendisini ve halkını gerektiği gibi koruyabilmesi için ihtiyaç duyduğu mali ve askeri destek modellerini sağlama kapasitemiz yok. Ukraynanın özgür, bağımsız ve demokratik bir devlet ve bir bütün olarak Avrupanın özgürlüğünün kalesi olarak hayatta kalması, her şeyden önce sundukları mali ve askeri desteğe bağlıdır. Bu destek, dar görüşlü iç politikaların veya bürokratik gecikmelerin esiri olmamalıdır açıklamasını yaptı.
Rusyanın kazanmasına ve Ukraynanın kaybetmesine izin veremeyiz ve vermemeliyiz
Ukrayna sadece kendisi için değil inandığımız, savunduğumuz ve uğruna çalıştığımız her şey için mücadele ediyor diyen Rama, konuşmasını şu şekilde tamamladı:
İşgalci orduya karşı Ukraynaya yardım etmenin barış davasına engel olduğuna inanan bazı alaycı fırsatçılar var. Bu yüzden bugün onlara savaşı bitirmenin yolunun savaş mağdurlarını silahsızlandırmak değil, saldırganlığı durdurmak olduğunu söylemek istiyorum. Egemen bir ülkenin topraklarını ilhak eden bir saldırganı, mağduru silahsızlandırarak ödüllendirmek barış getirmez, tam tersi daha fazla savaşın önünü açar. Vladimir Putini durdurmak yerine Ukraynayı durdurmak, saldırganlığın ödüllendirilmesiyle desteklenen barışı, daha fazla saldırganlığın meşrulaştırılmasına ve dünyamızı haklarla değil, güçle yönetilen bir dünyaya dönüştürür. Bölgemizin ve kıtamızın savaşlara ve onların yıkıcı sonuçlarına yabancı olmadığını çok iyi biliyoruz. Ortak Avrupamızın son diktatörlüğü olan eski Yugoslavyanın şiddet yoluyla dağılmasının bıraktığı derin yaralar, çeyrek asırdan fazla bir sürenin ardından bölgemizde hala kapanmayı ve iyileşmeyi bekliyor. Ancak, barış inşasının her şeyden önce ABnin kurulmasına ve gelişmesine yol açan benzersiz bilgelik ve cesaret vizyonuna ve büyük çalışmaya yansıdığını da gördük. ABnin oluşmasına yol açan vizyon, bugün Batı Balkanlarda gelecek nesiller adına ancak barış içinde birlikte kalarak, birlikte çalışarak, farklılıklarımızı barışçıl, yapıcı bir şekilde çözerek elde edebileceğimiz bir geleceğe olan yolculuğumuzda bize rehberlik ediyor. Ne yazık ki, tüm bunlar artık risk altında. Çünkü güç ilişkileri güç mücadelesine dönüştüğü için kurallara dayalı uluslararası düzene meydan okunuyor. Çünkü eski hâkimiyet iştahları daha da açılıyor. Bütün bunlar korku ve keskin bir istikrarsızlık hissine neden oluyor. Bu duruma düşemeyiz ve düşmemeliyiz. Elimizdeki tek seçenek, emek vererek inşa ettiğimiz şeyleri yok etmeye çalışan güçlere karşı direnmektir. Saf ve dikkatsiz olup geleceğimizi dizginsiz arzuların esiri olarak bırakamayız. Batı Balkanlarda hepimiz birlik duruş sergilemeye devam etmeli, tüm kapasitemizi ve kaynaklarımızı seferber etmeli, bağlarımızı güçlendirmeliyiz. Bizi bir araya getiren kurumlarımız, demokrasimizi güçlendiren örgütlerimiz, saldırganlığın ödüllendirilmemesi için elimizden geleni yapıyoruz. Rusyanın kazanmasına ve Ukraynanın kaybetmesine izin veremeyiz ve vermemeliyiz. Böyle bir sonuç kabul edilemez. ABnin varlığı da dahil tüm Avrupa risk altında olacaktır. Barışla, refahla dolu bir geleceğe dair ortak hayalimiz, çok karanlık, hayal edilmesi çok acı veren bir geleceğin eşiğine getirilir. Bu nedenle Ukraynanın özgürlüğü ve onuru için verilen mücadeleyi desteklemeliyiz. Bu savaş aynı zamanda özgürlüğümüz ve onurumuz için verilen bir savaştır ve barışı, Ukrayna ve halkı için adil bir barışı savunmaya devam etmeliyiz. Arnavutluk elinden geleni yaptı ve yapmaya devam edecek. Avrupa-Atlantik entegrasyonunu desteklemek amacıyla bugün imzaladığımız ortak deklarasyon, ilişkilerimizi ve Ukraynaya yakın durma kararlılığımızı daha da güçlendirecektir. Son olarak, Rusyanın emperyalist iştahına yem olmak istemeyen bizim gibi birçok küçük ulus için Ukrayna konusunda mutlak netliğe, Ukrayna ile sarsılmaz bir dayanışmaya ve Ukraynayı desteklemek için ortak kararlılığa ihtiyacımız var. Slava Ukraina!
Putinin başarısızlığı bizim güvenliğimiz anlamına geliyor
Konuşmasına teşekkür ederek başlayan Zelenskiy ise, Bu zirveyi düzenleyip bizleri ağırladığınız için teşekkür ediyorum. Bu formatta ikinci kez buluşuyoruz, ilki Atinada düzenlenmişti ve şimdi de Tiranda bir araya geldik. Burada hep birlikte Avrupayı nasıl güçlendirebileceğimizi tartışma fırsatını buluyoruz ve bunu takdir ediyorum. Avrupanın her devletin, her ulusun kendi geleceğini belirlediği bir alan olmasını istiyoruz. Biz de geçmişte ulusların geleceğini belirlemeye çabalayan insanların var olduğunu gördük. Bu durum Balkanda, Doğu Avrupada ve Avrupanın diğer tüm ülkelerinde yaşandı. Şimdi Putinin yapmak istediği tam da budur dedi.
Putin rejiminin kaybetmesi ve mağlup olması tüm özgür devletlerimiz ve uluslarımız için önemli diyen Zelenskiy, Putinin başarısızlığı bizim güvenliğimiz anlamına geliyor. Sevgili mevkidaşlarım, bizim Avrupa ve yaşama dair vizyonumuz eşit onur ilkesine dayanıyor. Bazılarının daha fazla güvenlik ve barış hak ettiği ve diğer yandan barış için acı çeken ulusların bulunduğu farklı onurların olduğu bir Avrupa olmamalı. Her millete saygının ve güvenlik hakkının evrensel ilkeler olması gerektiğine inanıyoruz. Bütün bunlar bizim işbirliğimiz sayesinde gerçekleşebilir. Avrupa topluluğu ilkelerini koruyan ve topluluklara üye olmak isteyen ABdeki her ülkenin tam üyeliği hak ettiğine inanıyoruz. Ukrayna, Avrupa entegrasyonuna yönelik çabalarınızı destekliyor ve Avrupa entegrasyonuna yönelik bize verdiğiniz destek için hepinize minnettarız. AB ve NATO Avrupaya en uzun ve güçlü güvenlik, barış ve ekonomik kalkınma sürecini sundu ve biz hepimiz, eşit bir şekilde Avrupa ve Avrupa-Atlantik topluluklarının bir parçası olmayı hak ediyoruz. İkincisi bizim Barış Formülüne önem veren ve bunu dile getirmek için küresel çabalara katılan tüm uluslara karşı minnettarlığımızı ifade etmek istiyorum. Bu formül tam ve kapsayıcı bir formüldür. Bu da demek ki Rus savaşının her yönü bu formülde belirlenen maddelere göre çözülebilir. Her lider, her devlet bu barış sürecinde kendini gösterebilir. Yani bu sadece büyük güçler olarak bilinen devletlere veya Avrupa diplomasisinde aktif olan devletlere mahsus değildir. Yani nasıl ki hepimiz barışı hak ediyorsak barışın tesisi için de hepimiz katkıda bulunabiliriz. Bu yüzden hepinizi İsviçrede düzenlenecek ilk küresel barış zirvesine katılmaya davet ediyorum. Tüm bu savaş sırasında dünyanın en güçlü düşmanlarından biri gibi görünen bir düşmanla yüzleşmenin ve ona karşı kazanmanın mümkün olduğunu kanıtlamış olduk. Yani her ulus farklı ülkeler arasında işbirliği sağlandığı takdirde zafer elde edebilir. Tam da bu çabalarımızın güçlenmesini öneriyoruz. Ukraynada 500e yakın savunma şirketinin faaliyet göstermesinden gurur duyuyoruz ancak bu Putine karşı kazanmak için yeterli değil. Mühimmat tedarikinde sıkıntılar yaşıyoruz, bu nedenle mühimmatın ortak üretilmesiyle ilgileniyoruz. Ukrayna ile Balkanlar arasında savunma sanayisine yönelik Kievde veya sizin şehirlerinizden herhangi birinde özel bir forum düzenlenmesini öneriyoruz. Gıda güvenliğine gelince bizim iyi komşuluk ilişkileri geliştirmeye devam etmemiz gerekiyor. Bu ilişkiler lojistik, altyapı, ticaret, enerji, siyaset, Rusyadan gelen dezenformasyona karşı direnişimiz ve Rusyanın bölgelerimizi istikrarsızlaştırmaya yönelik çabalarına karşı geliştirilmelidir ifadelerini kullandı.
Zelenskiyin ilk Arnavutluk ziyareti yabancı basında
Zelenskiyin ilk Arnavutluk ziyareti yabancı basında geniş yer aldı. İngiliz haber ajansı Reuters, ziyareti Ukraynanın Devlet Başkanı Zelenskiy, Arnavutluka ulaştı başlığıyla paylaştı. Haberde, Arnavutlukun NATO üyesi olarak Rusyaya karşı uygulanan Batı yaptırımlarına katılmasıyla verdiği destek vurgulandı. Diğer yandan Associated Press, haberi Zelenskiyin Rusyayı mağlup etmesi için daha fazla destek sağlamak amacıyla Arnavutluka vardığı ifadeleriyle yayınladı. Haberde Son 2 yıldır BM Güvenlik Konseyinin daimi olmayan üyesi Arnavutluk, Rus işgaline karşı karar alma süreçlerinde ABDye katıldı ifadelerine yer verildi. Daily Mail ise konuyla ilgili paylaştığı haberde, Bu, Rusyanın 2 yıldan fazla bir süre önce Ukraynayı işgal etmesinden bu yana Zelenskiynin Balkan ülkesine yaptığı ilk ziyaret ifadelerini kullandı. The Guardian ise, Rusyanın işgali 3.yılına girerken ve Ukrayna birlikleri Rus saldırılarına karşı topraklarını güvence altına almak için çabalarken; Kiev, Zelenskiyin barış planı için uluslararası destek arıyor sözleriyle paylaştı.