Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Terörle mücadele etmek için, ülkemizin iç güvenliğini, ülkemizin dış güvenliğini sağlamak için, bu ülkenin bütçesinden ne gerekiyorsa sonuna kadar yapacağız
Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Terörle mücadele etmek için, ülkemizin iç güvenliğini, ülkemizin dış güvenliğini sağlamak için, bu ülkenin bütçesinden ne gerekiyorsa sonuna kadar yapacağız. Bizim kimseyle savaşımız yok. Bizim, evet, terörle mücadelemiz var" dedi.
2018 Merkezi Bütçe ve 20176 Kesin Hesap Kanun Tasarısı ile Sayıştay Raporları görüşmeleri devam ediyor. Bakan Ağbal, vergi uygulamalarında da baştan beri AK Parti hükümetlerinin vergi adaletinin gerçekleşmesi noktasında, verginin tabana yayılması noktasında son on beş yılda önemli mesafeler kaydettiğini belirterek, "Bu anlamda bakıldığında -biraz önce burada eleştiri konusu yapıldı- katma değer vergisi, doğru, dolaylı bir vergidir ama AK Parti hükümetleri döneminde özellikle düşük ve orta gelirli grupların en fazla harcama yaptığı alanlarda katma değer vergisi oranlarında önemli indirimler yaptık. Eğitimde, sağlıkta, temel gıda maddelerinde ve yine birçok sosyal alanda yüzde 18 olan katma değer vergisi oranlarını ya yüzde 8e indirdik ya da yüzde 1e indirdik. Tarım kesimine yapmış olduğumuz KDV düzenlemesiyle en son, yemde ve gübrede KDVyi sıfırladık" ifadelerini kullandı.
Bakan Ağbal, Katma Değer Vergisi (KDV) oranlarında özellikle sosyal harcamalara dönük, sosyal gruplara dönük birçok düzenleme yaptıklarının altını çizerek, "Vergi adaletini eğer arıyorsanız son on beş yılda verginin toplandığı kaynaklara bakacak olursanız, bu dönemde düşük ve orta gelirli grupların üzerindeki vergi yükünü azaltan bir vergi politikamız oldu. 2008 yılında asgari geçim indirimini kim getirdi? AK Parti olarak, özellikle, bugün asgari ücretle çalışan kesimlerin vergi yükünü aşağıya çekmek için asgari geçim indirimi uygulamasına 2008 yılında başladık. Asgari ücretli üzerindeki bugün efektif vergi yükü yüzde 5 ile yüzde 0 arasındadır, kişinin çocuk sayısına göre, evlilik durumuna göre özellikle 3 çocuktan sonra hiç vergi almıyoruz" şeklinde konuştu.
Ağbal şunları kaydetti:
"On beş yılda yapmış olduğumuz bütün bütçelerde merkeze vatandaşı aldık, merkeze milletin yararını aldık ve bütçeleri yaparken her zaman için vatandaşa hizmet götürmek üzere bütçeler yaptık. Şimdi, burada şaşırıyorum bazı konuşmaları dinlediğim zaman. Yani, 2000li yıllarda veya biz Hükûmete gelmeden önce nasıl bir bütçe yapılıyordu bu ülkede? Bütçe yapıyorsunuz, yarısı faize gidiyor. Ne anladık? Geriye ne kaldıysa Allah bereket versin deyip o paralar harcanırdı. Ama şu anda bütçe harcamalarının yüzde 90dan daha fazlası nereye gidiyor arkadaşlar? Vatandaşa gidiyor, eğitime gidiyor, sağlığa gidiyor, altyapı yatırımına gidiyor, hastaneye gidiyor, baraja gidiyor, yola gidiyor. Değerli arkadaşlar, arkadaşlar söyledi. Bu bütçe ne bütçesidir? Bu bütçe terörle mücadele bütçesidir. Terörle mücadele etmek için, ülkemizin iç güvenliğini, ülkemizin dış güvenliğini sağlamak için, bu ülkenin bütçesinden ne gerekiyorsa sonuna kadar yapacağız. Bizim kimseyle savaşımız yok. Bizim, evet, terörle mücadelemiz var. Terörle mücadele etmek için savunma, güvenlik birimlerimizin ihtiyacı olan kaynak neyse sonuna kadar kendilerine destekleyeceğiz. Ama bu bütçe vatandaşın bütçesi. Bu bütçeden fakir fukaraya da, engelliye de, dezavantajlı bütün gruplara da ilk defa AK Parti hükûmetleri döneminde başlayan yardımlar yapılıyor, hizmetler gidiyor."
Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Bakanlığı hakkında bilgi vererek, "Bakanlığımız 2002 yılında 77 il ve 59 ilçede 190 yurtta toplam 182 bin 258 yatak sayısından 18/12/2017 tarihi itibarıyla 81 il, 243 ilçe ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde 762 yurtta toplam 626 bin 945 yatak sayısına ulaşmıştır. Sadece 2017 yılında 127 adet 95 bin 376 kapasiteli yurt binasını hizmete açtık. Şimdi, Kredi Yurtlar Kurumu olarak 2013 yılında 287 bin olan yatak sayımızı 2014 yılında 367 bine, 2015 yılında 455 bine, 2016 yılında 556 bine, 2017 yılı sonu itibarıyla da -daha tamamlanacak yurtlarımız da var. 650 bin sayısına ulaştıracağız. Hedefimiz bu sayıyı 2020 yılında 860 binin üzerine, 900 bine taşımak. Tabii, burada çaba gösteren, destek veren herkese teşekkür ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Bak, 392 bin 329 öğrenciden 327 bin 136 tanesini yurtlara yerleştirdiklerini belirterek, "Şu anda sadece 2016 ve 2017 yıllarında kampus içerisinde yurt yaptık. 22 tane yurt yapmışız, bu yurtlarda 38 bin 157 yatak var. Şimdi, bizim hedefimiz kampüs içerilerine yurt yapmaya devam etmek, bu sayıyı yükseltmek için. Önümüzdeki yıl, 2018 ve 2019da, başta büyük şehirler olmak üzere, İstanbul, Ankara, Antalya, İzmir ve diğer şehirlerimiz olmak üzere yani öğrenci yerleştirmekte sorun yaşadığımız, arsa sorunu yaşadığımız illerde üniversite kampuslarında yurt yapmaya devam edeceğiz. Bunun için üniversitelerle temasa geçtik. Daha önce de temaslar yapılmış ve bu şekilde yurt yapmaya devam edeceğiz. Dolayısıyla, bunun avantajı ne? Öğrencimiz için avantajı şu: Bir, öğrenci yolda zaman kaybetmiyor. İki; öğrenci bir para, otobüs gidiş gelişi için bir ücret vermiyor. Üçüncüsü; daha da güvenli yani kampus içerisinde hem bizim güvenliğimiz var hem de üniversitenin güvenliği var. Dolayısıyla, öğrencilerimizin çok daha iyi şartlarda, iyi noktalarda ikamet etmeleri için yurtlarımızda hazırlıklarımızı yapıyoruz" diye konuştu.