CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kayıp Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı ile ilgili, "Suudi Arabistan ile ilişkilerimizi gözden geçirmeliyiz
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kayıp Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı ile ilgili, "Suudi Arabistan ile ilişkilerimizi gözden geçirmeliyiz. Sorumluluğu olanlar bulunarak yargıya teslim edilmeli. Dokunulmazlığı olanların tüm diplomatların derhal sınır dışı edilmesi lazım. Bir insanın hayatı bu kadar ucuz olamaz" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMMdeki grup toplantısında konuştu. Eğer bir kentte rant varsa o rantı oluşturanların orada oturanlar olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Orada oturanlara rantı vermeyip de dışarıdan başka mahallelerden getirdiğiniz adamlara rantı dağıtıyorsanız ona öncelikle siz sonra da biz karşı çıkacağız. Sizden sadece bir şey istiyorum, İstanbulu teslim edin, kentsel dönüşüm nasıl olur bütün dünyaya gösterelim" ifadelerini kullandı.
Emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili kanun teklifini verdiklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Önümüzdeki günlerde parlamentoda genel kurula indireceğiz. İlgili komisyonun olağanüstü toplanmasını istedik. Ak mı kara mı her şey belli olacak. Emeklilikte yaşa takılanlar yüz binleri buldu. Siz hangi parti samimi hangisi samimi değil akla karayı genel kurulda göreceksiniz" ifadelerini kullandı.
"Terör bir insanlık suçudur"
Terörün bir insanlık suçu olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Terörün yaşlısı genci yoktur. Teröristlerin vicdanı yoktur. Masum insanları çocukları katlederler. Her yola başvururlar. Bugün Hakkari Çukurcadan bir şehit haberi daha geldi. Geçen hafta 8 şehidimiz vardı. Allahtan rahmet diliyoruz. Terör örgütüyle masaya oturup pazarlık yapanları hiç kimse unutmasın. Defalarca uyardık kendilerini. Tuttuğunuz yol yol değildir dedik. Şimdi bizi suçluyorlar. Bütün şehitlerimizin vebali onların boynunadır" açıklamasında bulundu.
Kılıçdaroğlu konuşmasına şöyle devam etti:
"Siyaset niye vardır? Ülkeyi kalkındırmak için siyaset yaparız. Siyasetin varlık nedeni daha güçlü, daha saygın bir Türkiyeyi inşa etmektir. Bunun için mücadele ederiz. Bir memlekette adalet varsa orada huzur da barış da vardır. Gencecik çocukları hapse atıyorsanız orada adalet yoktur. Avukatı bile neden böyle savunma yapıyorsun diye hapse attılar. Hukuk, adalet, hukukun üstünlüğü, kamu vicdanı nerede bunlar? Bütün bunlar Türkiyede adaletin, demokrasinin, hukukun üstünlüğünün olmadığını gösteriyor. Türkiyede 20 Temmuzdan sonra bir dikta yönetimi vardır. Siyasi görüşlerini açık açık dile getiren hakimler var artık."
"Suudi Arabistan ile ilişkilerimizi gözden geçirmeliyiz"
Kayıp gazeteci Cemal Kaşıkçı ile ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, "Bir gazeteci Suudi Arabistanın İstanbuldaki başkonsolosluğuna gidiyor, gidiş o gidiş çıkmıyor bir türlü. Rivayetler çok. İçeride öldürüldü, parçalandı, cesedi taşındı. Nasıl bir ülkeyiz biz? Trump Amerikadan yüksek sesle bağırıyor. Yabancı bir gazeteciyi koruyamıyorsan onun güvenliğini sağlayamıyorsan Türkiye Cumhuriyeti Devletinden söz edilebilir mi? Cemal Kaşıkçıya ne olduğunu kimse bilmiyor. Öldürüldüğü konusunda kesin rivayetler var. Cemal Kaşıkçının konsolosluğa gidişiyle ilgili görüntüyü yabancı bir haber ajansı yayınlıyor. Suudi Arabistan ile ilişkilerimizi gözden geçirmeliyiz. Sorumluluğu olanlar bulunarak yargıya teslim edilmeli. Dokunulmazlığı olanların tüm diplomatların derhal sınır dışı edilmesi lazım. Bir insanın hayatı bu kadar ucuz olamaz. Bunu yapabilirler mi göreceğiz. Ama biz takipçisi olacağız" değerlendirmesinde bulundu.
"Senin feriştahın gelse bir toplu iğne ucu kadar açık bulamaz"
"Kılıçdaroğlu geldi SSKyı batırdı" diye defalarca söylendiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Ben Genel Müdürlük yaparken SSKyı batırmışım. 16 yıldır iktidardalar. Ne zaman canını acıtsam ey Kılıçdaroğlu sen SSKyı batırdın der. Hadi ben batırdım, sen niye düzeltemiyorsun. 16 yıldır ben Cumhurbaşkanı değilim, ben başbakan değilim, ben bakan değilim. Devlette bürokratım yasalar ne ise onun gereğini yaparım. Bir ordu müfettiş görevlendirdiler Kılıçdaroğlunun açığını bulabilir miyiz diye. Senin feriştahın gelse bir toplu iğne ucu kadar açık bulamaz" dedi.
Kızılcahamamda bir toplantı yapıldığını Cumhurbaşkanı Erdoğanın, özel sektörümüzün bu krizi fırsata çevireceğine inanıyorum dediğini, 18 dakika sonra Türkiyede ekonomik kriz yok manipülasyon var dediğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Ne diyeyim, fırıldak bile bu kadar hızlı dönemez" diye konuştu.
"Damadın hakkında da tazminat davası açacak mısın?"
McKinsey ile ilgili sorduğu sorularla ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Sorunun cevabını bir köşe yazarından aldım. Bana niye soru soruyorsun diyor. Benim bildiğim gazeteci sorunun cevabını merak eder. Soruların yanıtlanmasını engellemeye çalışıyorlar. Erdoğan Kızılcahamamda Geçen gün bakan arkadaşlarıma söyledim bunlardan fikri danışmanlık hizmeti almayacaksınız dedim. Hiç gerek yok biz bize yeteriz dedi. Demek ki 10 soru hedefini buldu. Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve 16 bakanlığı bir Amerika şirketine teslim edecekti. Şimdi yapamıyor. Ücreti mukabil tutulmuş bir danışmanlık firması dedi. Kaç lira ücret diye sorduk. Kendi sözcüsü Erdoğanı bir daha yalanladı. Hangisi doğru söylüyor, sözcüsü mü Erdoğan mı? Bizim sorularımızla en azından Türkiye Cumhuriyeti Devleti maliyesini götürüp bir Amerikan firmasına teslim etmediler. Damat, McKinsey ile ilgili sorular cehaletten değilse ihanettendir dedi. Erdoğan artık fikir almayacaksın dedi. Ama senin damadın ben Amerikadan fikir almadan yönetemiyorum diyor. Yaptığım iş doğru mudur yanlış mıdır birisinin kontrol etmesi lazım. Sayıştay, bunu yapamaz bir Amerikan firması ancak bunu yapabilir. Kayınpederin bunu iptal etti. Cehaletten mi ihanetten mi? Damadın hakkında da tazminat davası açacak mısın? Sana hain, cahil dediği için."
"Camiler ve Din Görevlileri Haftasında konusu yine Kemal Kılıçdaroğlu"
Camiler ve Din Görevlileri Haftası nedeniyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen programda Cumhurbaşkanı Erdoğanın yaptığı konuşmalara değinen Kılıçdaroğlu, "Camiler ve Din Görevlileri Haftasında konusu yine Kemal Kılıçdaroğlu. Benim atalarım dedelerim İranın Horasanından Türkiye geldi. Benim dedelerim atalarım Selçuklu döneminde buraya gelmişlerdir. Bin yıllık kalmışlığımız vardır Anadolu topraklarında. Anadolu erenleri olarak geldiler Anadoluya. Yunus Emre gibi Mevlana gibi. Benim büyükdedemi bilmek istiyorsan söyleyeyim mekanı Akşehirdedir. Adı Seyyid Mahmud-i Hayranidir. Sen kim oluyorsun da benim Müslümanlığımı sorguluyorsun? Nakibüleşraf kayıtlarına bakacaksın benim kim olduğumu atalarımın kim olduğunu oradan öğreneceksin. Benim Müslümanlık anlayışım ona asla benzemez. Çünkü ben yalan söylemem. Benim inancımı sorgulamak için sana yetkiyi kim verdi?" diye konuştu.
"Siz kalkıyorsunuz İnönü üzerinden beni vurmaya çalışıyorsunuz"
Cumhurbaşkanı Erdoğanın, İsmet İnönü ile ilgili eleştirilerine ilişkin ise Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"45 yıl önce hayatını kaybetmiş. Hayatı savaş meydanlarında geçmiş. Türkiyenin tapusu Lozanın kahramanıdır. Savaş meydanlarında çarpışmış. Neyini söyleyeyim İnönünün. İnsana, her inanca saygılıdır. Siz kalkıyorsunuz İnönü üzerinden beni vurmaya çalışıyorsunuz. Bir bakıyorsunuz Türk ve Amerikan bayrağı beraber, bir karşılamada İnönü bunu tutuyor. Adam devlet geleneğini dahi istismar edecek acziyet içinde. Hiç kimse İsmet İnönüyü aldatmadı ve kandırmadı. İsmet İnönü kendi iradesiyle çok partili hayatı getirdi. Kendi iradesiyle yenildiği zaman bu yenilgi benim en büyük zaferimdir, bu ülkeye demokrasiyi getirdim diyecek kadar erdem sahibidir. İsmet İnönü hiçbir zaman keşke Yunan kazansaydı en azından halife kalırdı diyen hainin önünde secdeye durmadı. İsmet İnönü hiçbir zaman devletin kozmik odasını terör örgütüne açmadı. Hiçbir zaman kendi topraklarını terk etmedi."