İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kamuda engelli memur istihdamının 2002 yılına göre yaklaşık 10 artarak 55 bin 196ya ulaştığı belirtti.
Dünya Engelliler Günü münasebetiyle Gölbaşındaki Vilayetler Evinde, Emniyet Teşkilatı mensuplarının engelli çocukları ve aileleriyle yemekte buluşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, masaları tek tek dolaştı, polis teşkilatı mensupları aileleriyle fotoğraf çekildi. Engelli bireylerin gerçekleştirdiği gösterilerse büyük beğeni topladı. Yemekte 6 yaşında elektrik akımına kapılıp kollarını kaybeden milli yüzücü ve ressam Yusuf Akgün, ağzıyla çizdiği portre resmi Bakan Soyluya taktim etti. Bakan Soylu, Albino hastası Simge Yücelin söylediği "Suya Gider Allı Gelin" türküsüne de konuşmasından sonra sonuna kadar eşlik etti
Bakan Soylu, programda yaptığı konuşmada, engelli bireylerle ilgili hayatı kolaylaştırıcı adımları bir sorumluluk olarak gördüklerini altını çizerek, Bugün kamuda engelli istihdamı, ülke tarihinin en yüksek seviyesindedir. Devlet Personel Başkanlığı verilerine göre 2002 yılında kamuda 5 bin 777 engelli memur istihdam edilirken, 2019 yılında bu sayı yaklaşık olarak 10 katına çıkmış ve 55 bin 196ya yükselmiştir. Bunun gibi daha pek çok adımla, projeler üreterek, mevzuat düzenlemeleri yaparak, yasalar çıkararak, hayatı tüm vatandaşlarımız için daha kolay, daha üstesinden gelinebilir bir hale getirmeye gayret ediyoruz dedi.
Eğitim alan öğrenci sayımız 398 bin 815 seviyesinde
Bakan soylu, özellikle erişilebilirlik ve ulaşılabilirlik odaklı projeler ürettiklerini belirterek, Bu yıl yedi ayda 515 bin engelli evde bakım yardımından faydalandı. Engellilerin refakatçileriyle beraber şehir içi toplu taşıma, şehirlerarası demir yolları ve deniz yollarında ücretsiz seyahat edebiliyor. Geçen öğretim yılında 106 bin engelli öğrencinin, ücretsiz taşıma hizmetinden yararlandığı. Evlerinden okullarına ücretsiz taşıdığımız engelli öğrencilerimiz de özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde yine ücretsiz olarak öğrenim görüyorlar. Eğitim alan öğrenci sayımız da 2002de 53 bindi, bugün 398 bin 815 seviyesindedir. Bunlar gibi daha pek çok adım atıldı. Bunların hepsi, esasen sadece bir maddi imkanlarımızın gelişmesinden değil, bu ülkenin, kendi özündeki kodlara dönebilmesi neticesidir. Ülkeyi, millet vicdanının yönetmesinin neticesidir. Buradaki anne babalar, evlatlarına nasıl bakıyorsa, aynı duygularla meseleye bakan vatan evlatlarının yönetimde olmasının neticesidir. Elbette ki sıkıntılarımız vardır, olacaktır. Ancak bize düşen, bunları en aza indirmektir. Bu konuda samimi bir gayreti ortaya koymak ve bunu devam ettirmektir. Bugünkü yönetim anlayışımızın temelinde, hiçbir vatandaşımızın hiçbir konuda kendisini yalnız hissetmemesi vardır. Bunu da sağlayan, kalp merkezli, vicdan merkezli yönetim anlayışımızdır" diye konuştu.