Filistinli direniş grupları, Filistin davasını etkisizleştirmek için ABDnin asrın anlaşması olarak nitelediği siyasi girişimine karşı milli kurtuluş anlaşması hazırladı
Filistinli direniş grupları, Filistin davasını etkisizleştirmek için ABDnin asrın anlaşması olarak nitelediği siyasi girişimine karşı milli kurtuluş anlaşması hazırladı.
Filistin direniş grupları, ABD Başkanı Donald Trumpın Kudüsü İsrailin başkenti olarak tanıması ve büyükelçiliğini Küdüse taşımasının ardından ABDnin asrın anlaşması olarak nitelediği siyasi girişimine karşı birleşme kararı alarak ortak bir beyanname hazırladı. Filistin Kurtuluş Demokratik Cephesi, Filistin Kurtuluş Teşkilatı, Filistin Kurtuluş Halk Cephesi ve Hamas tarafından imzalanan Milli Kurtuluş Programı, "Milli Kurtuluş Programı, başta Filistin Kurtuluş Teşkilatı ve Milli Birlik Hükümeti olmak üzere Milli Meclisin, adalet ve güvenliğin ve milli birlik, milli hareket ve demokrasinin rehabilitasyonuna dayanıyor ifadeleri ile başlıyor.
Milli Kurtuluş Programında asrın anlaşması denilen Amerikan planına karşı milli mücadelenin yalnızca diplomatik yolla olmayıp, Filistin halkının elinde bulunan bütün avantaj kartlarının kullanılmasına dayandığı belirtildi. Programın Filistin halkının her yerde kararlılığını güçlendirmekle başlayacağı, Gazzedeki kuşatmanın ve uygulanan ambargonun derhal kaldırılması, Batı Şeriada ve kamplarda direnme hareketi başlatılarak, bunun maddi ve manevi olarak destekleneceği kaydedildi. Milli Kurtuluş Programının Büyük Geri Dönüş Yürüyüşünün sürdürülmesi, bunun yöntemlerinin geliştirilmesi, yürüyüşün Batı Şeriaya da yayılması ve mali olarak desteklenmesi, yürüyüşlerde yaralananların tedavi edilmesi ve şehitlere sahip çıkılmasını öngördüğü kaydedildi. İşgal sürdükçe direnişin kırmızı çizgi olduğu ve bundan asla taviz verilmeyeceği belirtildi. Özellikle Siyonist devletin kanunları ve Siyonist varlığın tanınmasından vazgeçileceği, Siyonist varlığın tanınmasının bütün Filistin halkı tarafından reddedildiği ifade edildi. Filistin halkının haklarını reddeden ve onlara karşı cürüm işleyen işgalcilerle iş birliği yapmanın akıl dışı olduğu belirtilen programda, Batı Şeriadaki Yahudi yerleşimcilere karşı çıkmaya ağırlık verilmesi, Filistin topraklarında kalıcı yerleşim yeri kurmalarına ağır bedeller ödetilmesi gerektiği yer aldı. Milli Kurtuluş Programında işgal hükumetinin ve liderlerinin Filistin halkına karşı uyguladıkları insanlık suçları için uluslararası ceza mahkemelerinde yargılanması için işlem başlatılması gerektiği de ifade edildi.