Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlunun belgeler açıkladığına işaret ederek, Gece gündüz yolsuzluk, usulsüzlük türküsü çağırırlar, kendi belediye başkanları bu suçlardan gözaltına alındığında hemen ağlaşmaya başlarlar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlunun belgeler açıkladığına işaret ederek, Gece gündüz yolsuzluk, usulsüzlük türküsü çağırırlar, kendi belediye başkanları bu suçlardan gözaltına alındığında hemen ağlaşmaya başlarlar. Karşımızda dosyaları aldım, inceledim diyerek yolsuzlukları ibra ettiğinin farkında dahi olmayan karikatür bir tip (Kılıçdaroğlu) var dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında yaptığı konuşmada, Şimdi perdeye bakalım. 29 yaşında down sendromlu Muhammet. Dün buradaydı. Bakanlarımızı ziyaret ettiler, fakat Muhammet bir başka. Nerede İsrail askeri saldırıya geçiyorsa Muhammet orada. Burada da yine bu Muhammet dimdik, maşallah ayakta. Bu haliyle geldi, içeri girerken bizi görünce tekbir getirdi. İmandır o cevher ki. Bir tarafta iman, öbür tarafta imansız paslı yürek var, olay bu. İnşallah Muhammet bizim misafirimiz ama bizden bir de vatandaşlık istiyor. Burayı çok seviyor ve vatandaşlık istiyor. Aynı şekilde Cüneydi, bu da 15 yaşında gözlerini bantladılar. Kan revan içinde bıraktıktan sonra görüyorsunuz 20 tane asker. Bize bazıları hukuk dersi vermeye kalkıyor. İsrail terör devleti ya. Zaten bunlar işgalci. Burada 13-14 yaşındaki bu çocuğa eli silahlı her türlü teçhizatla beraber, insaf edin be. Bu yapılan nedir? Bu terörün bir örneği değil mi? Ben de Trumpa sesleniyorum, bunları sen görmüyor musun? Bunlara siz eyvallah mı edeceksiniz? Niçin bunlara karşı sessiz kalıyorsunuz? Zulme rıza zulümdür, bu böyle bilinmeli. Bu bir mazlumdur, terörist değildir. Dolayısıyla bu mazluma karşı bu tavrı ortaya koyan İsrail askeri de burada teröristtir. Biz, bunu her yerde ister ulusal, ister uluslararası seslendirmek durumundayız açıklamasında bulundu.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Annesinin kucağında bir kız, yavru, anne yavrusunu korumak için ona sarılıyor, bunlar geliyor dipçikle anneyi dövmeye başlıyor. Peki nerede dünyadaki kadın hakları savunucuları? Bu tür şeyler Türkiyede olduğu zaman dünyayı ayağa kaldırıyorsunuz. İsrailde olduğu zaman hani sesiniz? Niye yoksunuz, niye bağırmıyorsunuz? İşlerine gelmez, çünkü bunlar nokta, nokta, nokta, tek millettir. Onun için ve Avrupada sınır kapılarında dikenli teller önünde köpeklerle sıkıştırılarak umutları söndürülen mültecileri, Myanmardaki katliamdan kaçarken çamurlu sularda son nefesini veren Arakanlıları bir an bile biz aklımızdan çıkarmadık. Dünyada en az gelişmiş ülkelere yardımda bir numara Amerika gözüküyor ama milli gelire oranla baktığımız zaman bir numara Türkiye. Bunu yaparken acaba birileri ne der, nasıl bakar diye değil, veren el alan elden üstündür anlayışıyla yapıyoruz.
Türkiyenin sınır güvenliğinden ekonomiye kadar her alanda çok önemli bir mücadele yürüttüğüne dikkati çeken Erdoğan, Aslını inkar eden haramzadedir, biz aslımızı inkar edemeyiz. Bizim bu konularda izlediğimiz yol, siyasi olmanın ötesinde milletimizin hissiyatını harekete geçirmektir. Ne diyor şair; Milletin kalbinde yer etmez keder, asırlar değişir seneler geçer. Evet, asırlar değişir, seneler geçer ve sonunda mutlaka her gece sabaha döner. Bugün yürüttüğümüz mücadele, milletimiz ve tüm kardeşlerimiz için gecenin sabaha dönüştüğünün müjdesini verme mücadelesidir. Türkiyenin en büyük handikabı, düşmanlarının büyüklüğü veya gücü değil, kendi içindeki gafilleri uyandırmakta yaşadığı zorluktur. Bakınız, bugün ülkemiz sınır güvenliğinden ekonomiye kadar her alanda çok önemli bir mücadele yürütüyor dedi.
Engin Altayın videosunu toplantıda izletti
CHP Grup Başkan Vekili Engin Altayın Mecliste söylediği sözleri video ile toplantıda izleten Erdoğan, Şöyle bir dinleyelim. Adam sirkatin söylüyor, şeceat arzederken, şu hale bak ya. Benim aziz milletim bu kadar güzellikler yapılırken onu kötüleyene iyi yaptın der mi? Demediği için on yıllardır sizi bu ülkede iktidar yapmıyor ya akıllanın, akıllanın. Hamdolsun böyle muhalefet var. Bunlar olsun ki AK Partide hizmete devam etsin. İşte Türkiyedeki ana hıyanet, ana muhalefet bu. Her şey açık, net ortada. Böyle bir gündem olabilir mi? Gerçekten üzüntü verici bir manzarayla karşı karşıyayız. Temenni ederim ki bunları da aşarız. Türkiyede en büyük sıkıntı ana muhalefet sıkıntısıdır. Ama aşacağız bunları. Nasıl aşacağız, AK Parti daha da güçlenerek bunları aşacağız. Allah nasip ederse 2019da sandıkları patlatan bir millet olacak. Ben buna inanıyorum. Bizim ana muhalefetimizin gündemine bakıyoruz, gerçekten üzüntü verici manzarayla karşılaşıyoruz. Biz bunların söylediklerine cevap vermekten utanç duyuyoruz ama meydanı iftiracılara bırakmamak için bu cevapları vermeye mecburuz diye konuştu.
Ana muhalefetin başındaki zat, geçen gün bir televizyon programında önümüzdeki seçimlerde Türkiyenin önünde iki tercihten birini yapacağını söylüyor diyen Erdoğan, Bunları da demokrasiden ve otoriter rejimden yana olanlar olarak ifade ediyor. Bir insan demokrasiye inanıyorsa, milletin tercihine saygı duyar. Eğer inanıyorsa. Bu tercihi sizin istediğiniz gibi olduğunda adına demokrasi, başka türlü tezahür ettiğinde adına otoriterlik derseniz siz demokratik değil, faşist olursunuz. CHP tıpkı tek parti döneminde olduğu gibi tekrar hızla faşizme kayıyor. Cilası sosyal demokrat olan ama altını kazıdığınızda en müptezelinden bir faşizm çıkan böyle bir partinin diğer söylediklerini ciddiye almak zaten mümkün değil. Hukuk devleti, yargı bağımsızlığı, düşünce özgürlüğü gibi kavramları dilinden eksik etmeyenlerin icraatlarına baktığımızda gördüğümüz şudur; terör örgütlerini, darbecileri savunmak için Ankaradan İstanbula yürüyorlar, kollarında, ellerinde el ele tutuşmuş, terör örgütünün arkasında olduğu tiplerle bir yolculuk yok. Ama bunun adını adalet yürüyüşü, hukuk devleti talebi diye koyuyorlar. İşlerine geldiğinde yargı kararlarını örnek gösterirler ama işlerine gelmediğinde yargıya saldırmaktan geri durmazlar. Bunlar için düşünce özgürlüğü karşıt düşüncelere hakaret etme özgürlüğüdür. Gece gündüz yolsuzluk, usulsüzlük türküsü çağırırlar, kendi belediye başkanları bu suçlardan gözaltına alındığında hemen ağlaşmaya başlarlar. Karşımızda dosyaları aldım, inceledim diyerek yolsuzlukları ibra ettiğinin farkında dahi olmayan karikatür bir tip var ifadelerini kullandı.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Bu zat günlerce Cumhurbaşkanının yakınlarına yurt dışından havalelerin belgelerini açıklayacağım yaygarası yaptı. Ben de kendisine meydan okudum, eğer söylediklerin doğruysa siyaseti bırakacağım, yalansa sen de aynısını yapacak mısın diye sordum. Sonra elinde salladığı kağıt parçalarının konuyla ilgisi olmadığı anlaşıldı ama zat büyük bir pişkinlikle yoluna devam etti. Zaten en büyük özelliği bu. Arasanız piyasada bulamazsınız bu tipleri. Hala aynı zırvaları geveliyor. Bu zat ömründe devletten aldığı maaşlar dışında alnın teriyle, bileğinin ve yüreğinin gücüyle tek kuruş kazanamamış, risk alamamış birisidir ama bir yaşındaki torununa devletten SSKlı yapacak kadar da cesurdur. Bunlar kayıtlarda var, dolayısıyla kendisine söylenenlerin, eline tutuşturulan kağıtların ne anlama geldiğine dair zerre kadar bir fikri yoktur. Siz bakmayın hesap uzmanıyım diye afra tafra sattığına, geçen gün Başbakanımız Mecliste onun hesap uzmanlığını şöyle bir silkeleyip eline verdi. Söylediği her rakam yanlış, ifade ettiği her bilgi yanlış, kurduğu her ilişki yanlış. Bu kadar yanlıştan çıka çıka ancak işte bu karikatür tip çıkıyor. İşin içinde ticaret, şirket, alma satma olmadığı halde kendi yakınlarının yediği haltların hesabını hala veremedi, buna rağmen hala rızkını ticaretle kazanan kişilere çamur atmayı sürdürüyor. Gözünü Suriyeliler için harcanan paraya dikiyor, biz diyoruz ki bu paranın içinde milletimizin yaptığı yardımlar da var. Bu zat hala soruyor nerede bu 30 milyar dolar. Niyet kötü. Kendisi de bu paranın hesabını aslında biliyor, ama böyle diyerek hem Suriyelileri tahrik etmeye hem de milletimizin kafasında soru işaretleri oluşturmaya çalışıyor. Bunun adı fitne, kendi ülkesine ihanettir. Bu tarz siyaset, vicdanı nasır tutmuşların yapabileceği ırkçı, faşist bir siyasettir. Biz, asla böyle bir siyaset yapmayacağız. Seçimlerde milletimiz bu zata hak ettiği dersi verecektir.
Bu iş, şu şu illeri alacağız demekle olmuyor diyen Erdoğan, Bu partinin belediyeciliğini de iktidarını da geçmişten çok iyi biliriz. Milletimizin değil şehir ve ülkenin yönetimini emanet etmek mevcut belediyelerini bile sürdürmesine izin vereceğini sanmıyorum. Bu kadro Allahın izniyle 2019da gerekli dersi milletimle bütünleşerek bunlara verecek. Bu zat da büyük bir pişkinlikle o koltuğa oturmaya devam edecektir. Akşam başka sabah başka yine söyler ama bu defa olay farklı olacak, çünkü artık gidebileceği yer kalmayacak. Ana muhalefet partisinin ve ona akıl verenlerin yeni oyunlar peşinde olduklarının işaretlerini alıyoruz. Bunlar kendi aralarında birlik olsalar dahi AK Partinin ve ülkemizin geleceği için bizimle birlikte hareket eden yerli ve milli güçlerin üstesinden gelemeyeceklerini bildikleri için gözü bize dikmiş durumdalar. Yerli ve millilik, bunu da çalmaya çalışıyor. Onun patenti bizde, bu yaşanır. Ne yaptınız ya biz sizin tarihinizi, geçmişinizi biliyoruz. Siz, hiçbir zaman yerli ve milli olamadınız. Bu hareket bunların üzerine kuruldu, öyle gelişti. AK Partiyi kendileri gibi kırk yamalı bohça sandıkları için bu yamalardan acaba biz de birkaçını kopabilir miyiz hesabı yapıyorlar. AK Parti, gücünü milletten aldığı destekle gelen bir partidir. Biz, milletimizle birlikte vesayetin tüm ayak oyunlarının üstesinden gelmişiz. Terör eylemleriyle vatanımıza göz koyanları tepeleyip geçti, biz milletimizle darbecilere Allahın izniyle ülkeyi dar ettik. Şu anda da darbeciler nerede, cezaevinde, bir kısmı nerede, onlar da yurt dışında, kaçıp gittiler. Öbür tarafta DEAŞ, PKK terör örgütü, bunlarla olan mücadelemiz kararlı bir şekilde devam ediyor. Oran, bire on, bire 15 şeklinde konuştu.
Erdoğan, Hak yolunda verdiğimiz mücadele bu cephe bugüne kadar sarsılmadı, Allahın izniyle bundan sonra da sarsılmayacak. Bu duygularla bir kez daha çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Sizlerden en önemli ricam şu, 17 bitiyor, 18 artık seçim öncesi son yıl. Adeta bu bizim için finish diyebiliriz. Kongrelerle birlikte gelen yeni ekiplerimiz, kadın, gençlik kollarımız, hepsi kongrelerini tamamlıyor. Yeni ve dinamik ekiplerimizle birlikte 2019a çok iyi girmemiz lazım. 2018in son çeyreği Mart seçimlerinin adeta kampanyalarının başladığı dönem olacak. Bizim şimdiden çalışmalarımızı çok iyi götürmemiz lazım. Bu çalışmalarla birlikte halkımızla bütünleşmek, halkımızla kucaklaşmak, hiçbir ayrıma tabi tutmaksınız her yere ulaşmak bizim ayrı meziyetimizdir. 2019un bu noktada başarılarla dolu olacağına inancım tam açıklamasında bulundu.