Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dün Merkez Yürütme Kurulu toplantılarımızda arkadaşlarıma şu talimatı verdim: Bu konuya Sayın Genel Başkana ilkokul bile değil tıpkı bir anaokulu öğrencisine anlatır gibi tane tane yeniden izah edecekler. Ta ki anlayana kadar bu izahatı sürdüreceğiz hatta görüntülü olarak. Görüntüsüz anlamayabilir dedi.
TBMMde AK Parti Grup Toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. 13 Kasımdaki Amerika ziyaretine değinen Erdoğan, ABD Temsilciler Meclisinde kabul edilen sözde Ermeni soykırımı kararının tarihi gerçeklere aykırı ve haksız olduğunu tüm belgeleriyle ortaya koyduklarını belirterek, Görüşmemizin ardından Ermeni iddialarının senato gündemine getirilmesiyle ilgili teşebbüsler akamete uğratılmıştır. Diğer meselelerde de zaman içinde küçükte olsa ilerlemeler kaydedilmesini umuyoruz dedi.
"Çok değerli istihbari bilgiler elde edildi"
Suriye meselesinin Amerika ziyaretinin en önemli başlıklarından olduğunu kaydeden Erdoğan, Türkiyenin, Suriyede DEAŞa karşı en etkili mücadele veren ülke olduğunu her fırsatta tekrarlıyoruz. Sadece Fırat Kalkanı Harekatında 3 binin üzerinde DEAŞlıyı etkisiz hale getirdik. Diğer operasyonlarımız ile birlikte bu rakam 4 binin üzerine çıkıyor. Halen ülkemiz cezaevlerinde bin 200ü aşkın, Suriyede kontrolümüz altında bulunan yerlerdeki cezaevlerinde 310un üzerinde, geri gönderme merkezlerimizde bine yakın DEAŞlı bulunuyor. Bağdadinin eşi, kız kardeşi ve diğer aile fertlerinden oluşan çok sayıda kişi yakalandı ve bunlar elimizde. Bu kişilerden çok değerli istihbari bilgiler elde edildi. Buna karşılık PKK, YPG Suriyedeki cezaevlerinde ve kamplarında bulunan binlerce DEAŞlıyı şantaj malzemesi olarak kullanarak serbest bıraktı. Kim bunlar? Hani ortaklar vardı ya YPG, PYD. Bunlar şimdi o DEAŞlıları serbest bıraktılar. Amerikalı muhataplarımıza bunları da anlattık. DEAŞa karşı sahada bir başka terör örgütüne ihtiyaçları olmadığını, Türkiyenin bu mücadeleyi yürütebilecek imkana ve kararlılığa sahip olduğunu söyledik. Bütün bunlara rağmen Amerikadaki bir kesimin Suriyede bölücü terör örgütünü destekleme ve güçlendirme yönünde çaba gösterdiği anlaşılıyor. Barış Pınarı Harekatı bu projeyi önemli ölçüde akamete uğrattı. Ülkemize yönelik öfkenin gerisindeki sebeplerden biri de bu büyük oyunu bozmuş olmamızdır ifadelerini kullandı.
Bin 200 teröristi etkisiz hale getirdik
Barış Pınarı Harekatı ile 600 yerleşim yerinin kontrol altına alındığını, yaklaşık bin 200 teröristin de etkisiz hale getirildiği bilgisini veren Erdoğan, Hem Amerikanın hem de Rusyanın vardığımız mutabakatlara uygun şekilde belirlediğimiz bölgeleri teröristlerden tamamen arındıramadığı açıkça ortada. Harekat alanı sınırları dışından güvenlik güçlerimize ve Suriye Milli Ordusu mensuplarına yönelik her gün saldırı düzenleniyor. Bunun yanında kontrolümüz altında ki bölgelerde yaşayan sivillere yönelik bombalı eylemler gerçekleştiriliyor. Saldırıların tamamının müsebbibi PKK, YPG terör örgütüdür. Türkiyenin yürüttüğü harekata şiddetle karşı çıkıp, bize akıl mantık dışı ithamlar yöneltenlerin hiçbiri bu insanlık dışı saldırılara ses çıkartmıyor. Bölücü terör örgütünü DEAŞa karşı savaşan bir yapı gibi göstermek için çırpınanlar bugün aynı örgütün sivil katliamlarını örtemeye çalışıyor. Terör örgütünün mevzi haline getirdiği okul, cami, hastane, kilise gibi yerleri görüntüleriyle dünya kamuoyunun dikkatine getirmemize rağmen kimse dönüp bunlara bakmıyor. Çünkü mesele ne Türkiyenin yaptıkları ve yapmadıkları ne de terör örgütünün gerçekte nasıl eli kanlı bir katiller sürüsü olduğudur açıklamasını yaptı.
Amerikanın, terör örgütü ile Suriyede girdiği angajmanın bir anda bitmeyeceğinin farkındayız
Mazlum Kobani olarak bilinen PKK terör örgütü liderlerinden Ferhat Abdi Şahinin Türkiyede yüzlerce insanın öldürülmesinin başını çekmiş bir katil olduğunu ve defalarca bunu Amerika ve Rusya tarafına anlattıklarını vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Bütün bunlara rağmen en sonunda Amerikada Trumpa, senatörlere video kaydından da bunları kendilerine anlattım. Bu onları ciddi manada etkiledi. Bunu anlatmaya devam edeceğiz. Dünyanın dört bir yanında zira öyle bir yere bu işi bulaştırıyorlar ki, bizim Kürtlere karşı olduğumuzu anlatıyorlar, parlamentodaki HDP gibi, arkasında PKK terör örgütünün olduğu HDP gibi. Biz de dedik ki lütfen bunu birbirine karıştırmayın. Biz Kürt kardeşlerimize değil terör örgütü olan PKKya, YPGye, PYDye karşıyız ve sizin bu ifadeleriniz Kürt kardeşlerimize saygısızlıktır. Bunu onlara söyledik. Bütün bunlarla beraber mesele sınırlarımız boyunca bir terör koridoru oluşturarak ülkemizi güneyden kuşatma gayretidir. Biz ne yaptık bu kuşatmayı bozduk. Bunları sıkıntısı burada ve tabi bu güneyden kuşatma bozulunca bunlar çılgına döndü. 32-33 bin tır silah, araç gereç, mühimmat geldi. Bütün bunlar gelmesine rağmen bunlar bu operasyonu başarılı bir şekilde yürütemediler. Niye? Mehmedimiz ile Suriye Milli Ordusu el ele, omuz omuza bütün bu oyunları ölümü korkutarak, üzerine giderek bozdular. Tabi ki Mehmedimiz sayısı itibariyle öyle veya böyle şehitleri oldu, aynı şekilde sivil şehitlerimiz oldu. Suriye Milli Ordusundan şehitlerimiz oldu ama Ana Muhalefetin başındaki zat Suriye Milli Ordusunu terör örgütü olarak tanımlıyor. Suriye Milli Ordusu orada bizim ülkemizi taciz eden, saldırıda bulunanlara karşı hem kendi toraklarını savunan hem de Mehmetçiğimizle beraber bu mücadeleyi sürdüren oradaki yiğitlerdir. Ama bunlar ne Yazık ki bu CHP teröristlere terörist diyemiyor. Hiç bunlara PKKya, HDPye, PYDye,YPGye terörist dediğini duydunuz mu? Demez. Niye? Ortaklar ya, beraber yürüyorlar ya. Daha çok beraber yürüyecekler ama benim milletim teröre omuz veren, onlarla beraber yürüyenlere gereken dersi 2023te de 2024te de verecektir. Biz ne pahasına olursa olsun bu alçak plana izin vermedik, vermeyeceğiz. Tüm bu gerçekleri Amerika seyahatinde görüştüğümüz herkese anlattık. Amerikada muhatap alınan PKK, YPGnin yönetici kadrosundaki kimi isimlerin gerisindeki kanlı geçmişi belgeleriyle Amerikan Başkanına ve senatörlerine gösterdik. Ortaya koyduğumuz tablonun muhataplarımız nezdinde karşılık bulduğunu müşahede ettik ancak Amerikanın terör örgütü ile Suriyede girdiği angajmanın bir anda bitmeyeceğinin de farkındayız. Bununla birlikte terör örgütünün Suriyedeki işinin giderek zorlaştığı bir gerçektir. Suriye ve Kuzey Irak başta olmak üzere ülkemize yönelik terör tehditlerinin tamamı sona erene son terörist etkisiz hale getirilen kadar bu mücadelemiz devam edecektir.
Teröristler kimin arkasına saklanırlarsa saklansınlar bu akıbetten kurtulamayacaklardır
Amerikada faaliyetlerini yürüten FETÖ elebaşı ve mensuplarıyla ilgili de Amerika ziyaretinde Türkiyenin taleplerini bir kez daha tekrarladıklarını söyleyen Erdoğan, Bu konudaki kararlılığımızdan en küçük bir taviz vermeyeceğiz. Ülkemize ve milletimize yapılan ihanetin hesabını sormak için son nefesimize kadar bu hainlerin peşinde olacağız. Teröristler kimin arkasına saklanırlarsa saklansınlar bu akıbetten kurtulamayacaklardır. Türkiyeyi bu haklı davasından tehditle, şantajla döndüremeyeceklerini aklı selim sahibi herkesin anlamaya başladığını umuyoruz. Bölgemizdeki hiçbir hesabın Türkiyenin rızası ve desteği olmadan hayata geçirilemeyeceği gerçeğini herkese anlatmaya devam edeceğiz dedi.
Anaokulu öğrencisine anlatır gibi izah edecekler
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlunun Sakaryadaki Tank Palet Fabrikası ile ilgili söylemlerine tepki göstererek, Türkiyenin ve Türk milletinin menfaatlerini savunmak için dünyanın dört bir yanında mücadelemizi sürdürüyoruz. Milletimizin desteği 17 yıldır olduğu gibi bugün de yanımızdadır. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet yolunda verdiğimiz mücadelenin her adımını 82 milyon vatandaşımız ve duası bizlerce olan milyonlarca kardeşimiz ile birlikte atıyoruz. Bir olarak, iri olarak, diri olarak, kardeş olarak hep birlikte Türkiye olarak önümüze kurulan tüm tuzakları bozuyor, tüm senaryoları parçalıyoruz. Ülkemizi hedef alanların önceliklerinin en başına milletimizle aramızdaki bağı koparmayı koymalarının sebebi işte budur. Dışardan gelen her türlü saldırıya, yöneltilen iftiralara karşı biz ülkemizin ve milletimizin hakkını hukukunu menfaatlerini sonuna kadar savunuruz, bu konuda en küçük bir sıkıntımız yok. Üzüntü verici olan içimizdeki bazı kesimlerin de Türkiye düşmanlarıyla aynı kafayı taşıyor olmasıdır. Tayyip Erdoğan gitsin AK Parti yıkılsın da Türkiyeye ne olursa olsun. Bu anlayışın ürünü söylemler adeta birilerinin varoluş gayesi haline dönüştü. CHP Genel Başkanının yalancılığı, eksikliği, çarpıklığı defalarca ortaya konan hususları tekrar tekrar gündeme getirmesi artık siyasetle izah edilemeyecek bir garabet halini almıştır. Bu kişinin diline doladığı konulardan biri; Sakaryadaki tank palet fabrikasıdır. Bu konuya defalarca izah ettik. Arkadaşlarımız defalarca bilgileri belgeleri kamuoyu ile paylaştılar, Savunma Bakanlığımız detaylı bir açıklama yaptı. Fabrikanın mülkiyetinin devlette olduğu sadece işletme hakkının belli bir süreyle Katar ve Türk iş birliğinden oluşan BMCye devredildiği, yapılacak yatırımlarla fabrikanın daha etkin ve verimli şekilde çalışacağı anlatıldı ve bu süreçte 50 milyon dolarlık yeni bir yatırımla da buranın çok daha işlevsel hale gelebileceği bu anlaşmanın kayıtları içerisinde de ayrıca vardır. CHP Genel Başkanı hala fabrikanın Katar ordusuna satıldığına kadar vardırdığı yalanlarını tekrarlamakta ısrar ediyor. Yalanın sonu yok ki ama yalancının mumu da yatsıya kadar yanar. Geçmişte bilinen tek icrai faaliyeti SSKyı batırmak olan birisinin böyle bir işlemi anlamasını beklemenin zor olduğunu farkındayız. Onun için dün Merkez Yürütme Kurulu toplantılarımızda arkadaşlarıma şu talimatı verdim: Bu konuya Sayın Genel Başkana ilkokul bile değil tıpkı bir anaokulu öğrencisine anlatır gibi tane tane yeniden izah edecekler. Ta ki anlayana kadar bu izahatı sürdüreceğiz hatta görüntülü olarak. Görüntüsüz anlamayabilir açıklamasını yaptı.
İnsanların iş bulmasından rahatsız oluyor
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlunun, istihdam rakamları ile ilgili yaptığı açıklamalara da değinen Erdoğan, Bu zatın diline doladığı bir başka meselede istihdam rakamları. İstihdam artıyor diyoruz bu kişi rahatsız oluyor. Bir şahıs insanların iş bulmasından çalışmasından niye rahatsız olur. Elbette ülkemizdeki her bir işsiz kardeşimiz bizim de üzüntü kaynağımız. Çalışabilir yaştaki herkese iş oluşturmak boynumuzun borcudur ama bal bal denilerek ağız tatlanmıyor. Yani iş iş denilerek istihdam artmıyor. İstihdamı artırmanın yolu ülkeyi büyütmekten geçiyor. AK Parti döneminde istihdam yaklaşık 9 milyon kişi artmasına rağmen işsizlik oranımız yüzde 14 gibi yüksek bir seviyededir. Bu yüksek işsizlik oranının geçtiğimiz yıl yaşadığımız ekonomik saldırının yol açtığı sıkıntıların ötesinde sebepleri vardır. Eskiden ülkemizde çalışma çağına gelen nüfusun bir kısmı iş aramadığı veya aile işinde çalıştığı için istihdam istatistiklerine girmiyordu. Şimdi eğitim düzeyinin yükselmiş olmasının da etkisiyle çalışma çağına gelen hemen her kadın ve erkek vatandaşımız iş arıyor. Mesela 2002 yılına göre 2018 kadar olan dönemde iş gücüne katılma oranında 3,6 puanlık bir artış yaşandı. Bu oran kadınlarda 6,3 puanı buluyor. Toplam istihdam oranındaki artış 3 puanı bulmasına rağmen iş gücüne katılımdaki bu yükseliş sebebiyle işsizlik rakamlarımız nispeten yüksek çıkıyor. Bunun sebebi bizim istihdam oluşturamamış olmamız değil, iş gücüne katılım oranının eskisine göre yükselmiş olmasıdır. Buradan çıkardığımız ders; ülkemizi çok daha fazla büyütmemiz, üretmemiz, istihdam alanı oluşturmamız gerektiğidir. Bu polemiği yapılacak değil, hep birlikte seferberlik anlayışıyla çalışarak üstesinden gelinecek bir meseledir. Kendi döneminde bırakınız bin lirayı 60 lira emekli maaşı alanlar bulunuyordu. Bay Kemal sen hala oradasın, gel gel buralara bir gel ama bugün ki Türkiye farklı. Aslında bunun böyle olmadığını kendisi de biliyor. Güya şark kurnazlığı yaparak hak sahipleri arasında paylaştırılan ölüm aylıklarını her biri ayrı emekli maaşıymış gibi anlatıyor. Halbuki ortada tek bir emekli maaşının birden fazla hak sahibi arasında paylaştırılması vardır. Hakikatlere anlatmak yerine eğerek bükerek hatta çoğu defa yalan ve iftiradan kaçınmayarak gözünün içine baka baka milleti kandırmaya çalışıyorlar diyerek sözlerini sonlandırdı.