Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Yazılım teknolojileri alanında faaliyet gösteren TÜBİTAK BİLGEM öncülüğünde ilk milli mikro işlemcimizin tasarımına başladık. Milli tasarım işlemcinin 2021 yılı içerisinde silah sistemlerinde test edilebilir noktaya geleceğini öngörüyoruz" dedi. 2023 yılına kadar 50 bin teknoloji yıldızı yetiştirmeyi hedeflediklerini belirten Bakan Varank, "Bu ülkenin hiçbir gencini imkansızlığa terk etmeyeceğiz. Gerekirse 780 bin kilometrekareyi tarayarak o cevherleri tek tek bulacağız" ifadelerini kullandı.
TÜBİTAKın 56. kuruluş yıl dönümü nedeniyle düzenlenen programda konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, TÜBİTAK, bilim insanlarını desteklemeyi, onları teşvik etmeyi ve ödüllendirmeyi kendisine görev bildi. Bilim insanlarının değerinin farkında olunması, onların başarılarının ödüllendirilmesi süreklilik açısından da önemlidir. Bu bilinçle hareket ederek TÜBİTAKın bilim insanı destekleri kapsamında 2002 yılından günümüze 236 bin 447 bilim insanımıza destek verdik. Bunun yanında, yeni bilim insanları yetiştirmek için de yoğun çaba gösteriyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak bilim ve teknolojinin her yaşta sevilmesi, yaşanması ve paylaşılması için çeşitli çalışmalar yapıyoruz. TÜBİTAK, daha ilköğretim çağından başlayarak bilim yolunda atılan her adıma katkı sağlıyor, gençlerimize yol arkadaşlığı yapıyor dedi.
2023 yılına kadar da 50 bin teknoloji yıldızı yetiştirmeyi hedefliyoruz
TÜBİTAKın itibarını çeşitli yalan haberler ve iftiralarla zedelemeye kalkan çevrelerin olduğunu ifade eden Bakan Varank, TÜBİTAKın başarılarını takdir etmek bir yana, görmezden geliyorlar. Ama biz bu başarıları görüyoruz, takdir ediyoruz, ödüllendiriyoruz ve gençlerimizi her koşulda teşvik ediyoruz. Çocuklarımızın bilimsel düşünmeyi bir alışkanlık haline getirmesi, yenilikçi yönlerini öne çıkarmaları amacıyla bilim merkezleri ve dene-yap atölyeleri kuruyoruz. Bilim merkezlerimizi ziyaret edenlerin sayısı 3 milyonu aşmış durumda. Öte yandan teknoloji çağının yetenekli ve bilinçli gençlerini yetiştirmek için kurduğumuz dene- yap teknoloji atölyelerimiz faaliyete geçti. Belirlenen 12 pilot ilde 2 bine yakın öğrencimiz eğitim almaya başladı. 2020 yılının sonuna kadar 81 ilimizin tamamında dene-yap atölyelerini tamamlamış ve faaliyete geçirmiş olacağız. 2023 yılına kadar da 50 bin teknoloji yıldızı yetiştirmeyi hedefliyoruz şeklinde konuştu.
Bu ülkenin hiçbir gencini imkansızlığa terk etmeyeceğiz
Dünyanın bu toprakların mayasıyla yoğrulmuş, vicdanlı ve etik değerlere sahip çıkan bilim adamlarına ihtiyacı olduğunu dile getiren Bakan Varank, bu kapsamda herkesin üzerine sorumluluk düştüğünü söyledi. Varank, Bu makamların mevkilerin hakkını vermemiz gerekiyor. Nerede doğduğu, hangi şartlar altında büyüdüğü hiç önemli değil; bu ülkenin hiçbir gencini imkansızlığa terk etmeyeceğiz. Gerekirse 780 bin kilometrekareyi tarayarak o cevherleri tek tek bulacağız. Desteklerle, teşviklerle, sağlanan burs ve kredi imkanlarıyla onların yanında olmaya devam edeceğiz. Onlara hem yol göstereceğiz hem de yol arkadaşlığı yapacağız. Ancak bu şuura sahip olursak ülkemizi hak ettiği yerlere getirebiliriz dedi.
TÜBİTAKı Türkiyede bilim üretiminin mutfağı olarak görüyoruz
TÜBİTAKın bilim araştırmalarına öncülük ettiğini, yerli ve milli teknoloji hamlesine önemli katkılar sağladığını söyleyen Varank, Başkanlığı, araştırma merkezleri, 19 enstitüsü ve 9 farklı birimiyle TÜBİTAKı Türkiyede bilim üretiminin mutfağı olarak görüyoruz. Özellikle ekonomik ve askeri her türlü sınama ve provokasyonlara maruz kaldığımız şu dönemde TÜBİTAKın yerli ve milli üretimimize sunduğu katkıları oldukça önemsiyoruz. Katma değer ve yüksek teknolojideki payını artırmış bir Türkiye için başlattığımız milli teknoloji hamlesinin ana sütunlarından biri de TÜBİTAKtır. TÜBİTAK ve bağlı enstitülerimizin geliştirdiği milli teknolojiler, önayak olduğu projeler ülkemizin güvenliği açısından oldukça stratejik bir önemi haiz. TÜBİTAK SAGE, bugün savunma sanayimizin en önemli aktörlerinden biri konumuna geldi. Burada geliştirilen, tasarımı ve mühendisliği yapılan milli mühimmatlarımız Türk Silahlı Kuvvetlerimizin envanterine girerek, bağımsız Türkiye yolunda ülkemize çok ciddi katkılar sağlıyor. SAGEnin geliştirip ürettiği yalnızca Hava Kuvvetlerimizin envanterine giren ürün sayısı 8e ulaştı. Yine, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezinde (MAM) birçok kritik teknolojiyi yerli imkanlarımızla geliştiriyor, daha önce ithal ettiğimiz ürünleri millileştiriyoruz. Yazılım teknolojileri alanında faaliyet gösteren TÜBİTAK BİLGEM öncülüğünde ilk milli mikro işlemcimizin tasarımına başladık. Milli tasarım işlemcinin 2021 yılı içerisinde silah sistemlerinde test edilebilir noktaya geleceğini öngörüyoruz. Son yıllarda terörle mücadele konusunda yakaladığımız başarının altında gurur kaynağımız olan İHA ve SİHAlarımız var. SİHAların kullandığı bombaların arayıcı başlıklarının içindeki detektör çiplerini TÜBİTAKın Yarı İletken Teknolojileri Araştırma Laboratuvarında üretiyoruz. Şükürler olsun ki ülkemiz bugün yalnızca İHAları, SİHAları değil, onların içindeki yazılım sistemlerinden tutun çiplere kadar birçok şeyi üretebilecek yetkinliğe kavuşmuş durumda ifadelerini kullandı.
Bilgi arzı güvenliği açısından açık kaynak kod anlayışını oldukça önemsediklerini ifade eden Bakan Varank, Pardusdan da elde edilen tecrübeler doğrultusunda Türkiye Açık Kaynak Platformunu kurduklarını belirtti. Türkiye Açık Kaynak Platformuyla yazılımcı sayısını ve niteliğini yükseltmeyi, kullanılan yazılımlarda güvenliği sağlamayı, lisans maliyetlerini azaltıp dışa bağımlılığı düşürmeyi hedeflediklerini ifade eden Bakan Varank, En önemlisi de yazılım alanında güçlü bir küresel oyuncu olmayı ve yıkıcı teknolojilere etkin çözümler getirmeyi amaçlıyoruz. Bu doğrultuda TÜBİTAK ULAKBİM tarafından açık kaynak ofis eğitimleri düzenliyoruz. Yine TÜBİTAKa bağlı TÜSSİDE, ülkemizdeki kurumların ve sektörlerin daha etkin yönetilmelerine dönük danışmanlık ve eğitim hizmetleri veriyor. Bu anlamda yabancı danışmanlık firmalarına ihtiyaç duymadan kendi fizibilitemizi ve ihtiyaçlarımızı milli bir bakış açısıyla ele alıyoruz. Burada sadece birkaçını sayabildiğim, ülkemiz için önemli projeleri yöneten TÜBİTAK enstitüleri, Türkiyenin teknoloji seyrini bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yönlendirmeye karalılıkla devam edecekler dedi.
"Hedefimiz Türkiyeyi yalnızca kendi vatandaşları için değil, dünyadaki tüm bilim insanları için bir cazibe merkezi yapmaktır"
Milli teknoloji hamlesinin başarıya ulaşması noktasında en önemli sermayenin insan olduğunun altını çizen Varank, Bu hususta ülkemizdeki bilim insanlarını ve projelerini desteklemekle yetinmiyoruz. Şimdi yeni hedefimiz Türkiyeyi yalnızca kendi vatandaşları için değil, dünyadaki tüm bilim insanları için bir cazibe merkezi yapmaktır. Türkiyenin bilim, teknoloji ve yenilik alanında bağımsız ve lider ülke pozisyonunu güçlendirecek, ülkemizin küresel rekabet gücünü artıracak çalışmalara imza atacak lider araştırmacıları ülkemize çekmek istiyoruz. Bu yolda bildiğiniz gibi Uluslararası Lider Araştırmacılar Programını 15 Aralık 2018 tarihinde başvuruya açtık. Değerlendirme sonuçlarını da geçen hafta açıkladık. Bugün Uluslararası Lider Araştırmacılar Programının ilk çağrı başvurularıyla alakalı birkaç ayrıntı daha paylaşmak istiyorum. Bu program ile sadece tersine beyin göçünü değil nitelikli yabancı insan kaynağını da ülkemize kazandırmış olacağız. Yapılan araştırmaların ortaya çıkaracağı sonuçlar ile ülkemizin dış pazardaki rekabet gücü artacak. Uluslararası Lider Araştırmacılar Programına yurt dışından ülkemize gelecek Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ve yabancı uyruklu araştırmacılardan toplam 243 başvuru aldık. Başvurular, alanında ilk 100 üniversiteden, en çok Ar-Ge harcaması yapan ilk 2 ben 500 özel sektör kuruluşundan, ilk 250 kamu kurum ve enstitülerinden olmak üzere ağırlıklı olarak ABD, İngiltere ve Almanyadan yapıldı. Başvuruları teknik bilimler, sağlık bilimleri, sosyal ve beşeri bilimler, yaşam ve tarım bilimleri ile temel bilimler olmak üzere 5 alanda alanında uzman panelistler değerlendirdi. Teknik bilimler alanında 74, yaşam ve tarım bilimleri alanında 18, temel bilimler alanında 16, sosyal ve beşeri bilimler alanında 12 ve sağlık bilimleri alanında 7 başvuru belirlenen eşik değerin üzerinde puan aldı" dedi.
"Başvurulara bakıldığında Türkiyenin geleceğine olan inancı çok net bir şekilde görebiliyorsunuz"
Değerlendirmeler sonucunda 21 farklı ülkeden 98i Türk, 29u yabancı olmak üzere alanında lider 127 bilim adamı ve araştırmacının Türkiyenin yazacağı yeni başarı hikayesinin bir parçası olmaya hak kazandığını aktaran Varank, başvurulara bakıldığında Türkiyeye olan güvenin açık şekilde görüldüğünü belirtti. Uluslararası Lider Araştırmacılar Programına ilişkin bilgi veren Varank, "Destek kazanan araştırmacılardan 58i Amerika Birleşik Devletlerinden, 16sı İngiltereden, 9u Almanyadan, 8i de Hollandadan başvuru yaptı. Aralarında dünyanın en iyi ilk 10 üniversitesinden araştırmacılar var. Yine destek kazanan araştırmacılar arasında Amazon, Apple, Bosch, GE, Intel, Siemens, Volvo gibi global şirketlerde görev yapmakta olan isimler söz konusu. Benzer şekilde CERN, CNRS, KTH Royal Institute Of Technology, Max Planck Institute gibi öncü araştırma kuruluşlarında çalışan araştırmacılar da yine bu programla Türkiyeye dönecekler. Desteklenecek adayların 84ü yurt dışındaki araştırma üniversitelerinde, 21i enstitülerde, 21i de özel sektör kuruluşlarında deneyim kazanmış kişiler. Bu araştırmacıların 66sı ülkemizde bulunan devlet üniversitelerinde, 42si vakıf üniversitelerinde, 11i özel sektör kuruluşlarında, 7si araştırma altyapılarında ve 1i de bir kamu kuruluşumuzda çalışacaklar. En çok desteklenen üniversiteler arasında Boğaziçi üniversitesi 15 proje ile ilk sırada, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Koç Üniversitesi 14er proje ile ikinci sırada ve İstanbul Teknik Üniversitesi de 9 projeyle üçüncü sırada yer alıyor. Özel sektör kuruluşları içinde Arçelik birinci sıradayken araştırma altyapılarında nanoteknoloji merkezleri Sabancı SUNUM ve Bilkent UNAM birinciliği paylaşıyorlar. Ülkemize kazandırdığımız lider araştırmacıların her birinin 5 doktora öğrencisi yetiştirmesini hedefliyoruz" dedi.
TÜBİTAK Türkiyenin milli gücüdür
Bilimi ve teknolojiyi ülkeyi müreffeh geleceğe taşıyacak ana yollar olarak gördüklerini ifade eden Bakan Varank, TÜBİTAK çalışanlarına seslendiği konuşmasında, Bu yolda durmak, dinlenmek, yavaşlamak gibi bir lüksümüz yoktur. Bu yolculukta mazerete yer olmayacak. Bilim ve teknoloji söz konusu olduğunda mazeret kabul etmeyeceğiz. TÜBİTAKı bilgi üretme sürecimizin en önemli enstrümanlarından biri olarak görmeye devam edeceğiz. TÜBİTAK Türkiyenin milli gücüdür. TÜBİTAKın birikimi Türkiyenin birikimidir. TÜBİTAKın elde ettiği ve bundan sonra elde edeceği başarılar; ülkemizin geleceği açısından son derece önemlidir. Tüm TÜBİTAK çalışanlarından isteğim vites yükselterek, ülkemizin bilim ve teknoloji politikalarına öncülük etmenizdir. Bilime ve teknolojiye yuva olmaya, ilham vermeye, insan kaynağımızın üzerine titremeye devam ediniz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hükümetimiz tüm imkanlarıyla bilimin ve teknolojinin hizmetinde olmaya devam edecek dedi.
Bakan Varank, program sonunda TÜBİTAKa projeleriyle uzun yıllar destek veren çalışanlara plaket takdim etti.