Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Adeta akıl tutulması da var, zehirlenme de var, kendi iç meseleleri de var
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Adeta akıl tutulması da var, zehirlenme de var, kendi iç meseleleri de var. Biz inanıyoruz ki biz de bu ailenin bir parçasıyız, bu akımlar bir gün tekrar tersine dönecek ve arzumuz geçmişte olduğu gibi vahim olaylar yaşanmadan bunu tersine edebilmektir. Biz de Türkiye olarak buna elbette katkı sağlayacağız. İlişkilerin de yavaş yavaş tekrar pozitif bir gündeme döndüğünü görüyoruz. Biz bundan sonraki süreçte reformcu kimliğimizi tekrar ön plana çıkaracağız" dedi.
10. Büyükelçiler Konferansı Başkent Ankarada üçüncü gününde devam ediyor. 12-17 Ağustos tarihlerinde Ankara ve Konyada gerçekleştirilecek konferans kapsamında öğle yemeğinde büyükelçilere hitap eden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bakanlık olarak görev yaptıkları ülkelerde vatandaşlara devletin ve hükümetin temsilcisi olarak sahip çıkmanın en asli görevleri arasında olduğunu kaydetti. Ülkelerde yapılan yatırım ve ticaretin önemine de değinen Çavuşoğlu, "Ülkelerde önemli projeleri üstlenen ve üstlenmek isteyen iş adamlarımızın işini takip etmek bizim için asli görevdir. Bu ülkemiz için milletimiz için çok önemlidir. Eskiden iş takibi denince yanlış anlaşılırdı, yani bir çıkar karşılığı iş takip etmek anlamına gelirdi. Bu tabir artık pozitif yönde yorumlanıyor, çünkü biz arkadaşlarımızla hiç çekinmeden, hiç gocunmadan, iş adamlarımızın tüm işlerini her seviyede her düzeyde takip ediyoruz. Cumhurbaşkanına çıkılması gerekiyorsa arkadaşlarımız çıkıyor. Veya iş adamlarımızın önüne düşüyoruz ve onların yatırımları için ve projelere üstlenmesi için hangi desteğe ihtiyacı varsa bunu büyük bir memnuniyetle ve yapıyoruz. Bu çalışmalarımızın Türkiye için çok önemli olduğunu biliyoruz. İş adamlarımızın da gerçekten bir misyonlarımıza ve büyükelçiliklerimize, başkonsoloslarımıza çok büyük destek oluyor. İş yaptıkları ülkelerde şehirlerde maddi manevi desteklerini veriyorlar, her anlamda iş dünyamızın desteğini faydasını görüyoruz. En çok da onların kanallarıyla onların destekleriyle açılan kanallardan yine ilişkilerimizi geliştirmek için faydalanıyoruz, o nedenle bu işbirliğimizi sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.
"İhracatımızı arttırmamız gerekiyor"
İhracatların ve yurt dışındaki yatırımların arttırılması gerektiğine vurgu yapan Çavuşoğlu, "Evet dünyada zorluklar var ama çok önemli fırsatlar da var. Büyük bir aşkla ve enerji ile önümüze çıkan fırsatları da çok iyi takip edip ülkemizin yararına değerlendirmemiz gerekiyor. Önümüzdeki süreçte çatı kuruluşlarla da işbirliğimizi de artırmak istiyoruz ve sizlerin gayretlerini takdir ediyoruz, Özellikle diplomaside artık sadece kariyer diplomatların yani bizlerin Dışişleri Bakanlığının çabaları tek başına yeterli olmuyor, o yüzden bu çabalarımızı destekleyici her adımdan memnuniyet duyuyoruz. Parlamenter diplomasinin faydasını çok görüyoruz, ben de şahsen parlamenter diplomasiden gelen bir arkadaşınızım ve o yıllarda öğrendiklerinin bugün faydasını da çok görüyorum, bunlar tamamlayıcıdır. Bizim açmadığımız kapıları iş dünyası tarafından açılabileceğini görüyoruz. Ayrıca ülkemizle ilgili kampanyalar var, karalama kampanyaları var, dezenformasyon, manipülasyon var. Esasen dünyada herkes herkes için bunu yapmaya başladı, böyle durumda biz ülkemizi milletimizi hiç gocunmadan, övünerek kendimize de güvenimiz var, savunuyoruz, anlatıyoruz. Ama bizim anlattıklarımızın etkisi bir noktaya kadar, iş dünyamızın, sivil toplum örgütlerimizin ve sanatçılarımızın bu alandaki inandırıcılığı ve etkisi daha fazla oluyor. Neticede sivil devletin resmi görüşü vardır o kadar etki yapar, ne kadar çaba sarf ederseniz edin. O yüzden bundan sonraki süreçte bugüne kadarki çabalarınızın devam etmesini arzu ederiz" diye konuştu.
"İlişkilerin tekrar pozitif bir gündeme döndüğünü görüyoruz"
Avrupa Birliği (AB) Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığının birleştiğini anımsatan Çavuşoğlu, Avrupa Birliği Bakanı olduğu dönemde özellikle Karma İstişare Komisyonu (KİK) denilen mekanizmadan çok faydalandığını belirtti. Avrupada ortamın çok istedikleri gibi olmadığını ifade eden Çavuşoğlu, "Adeta akıl tutulması da var, zehirlenme de var, kendi iç meseleleri de var. Biz inanıyoruz ki biz de bu ailenin bir parçasıyız, bu akımlar bir gün tekrar tersine dönecek ve arzumuz geçmişte olduğu gibi vahim olaylar yaşanmadan bunu tersine edebilmektir. Biz de Türkiye olarak buna elbette katkı sağlayacağız. İlişkilerin de yavaş yavaş tekrar pozitif bir gündeme döndüğünü görüyoruz. Biz bundan sonraki süreçte reformcu kimliğimizi tekrar ön plana çıkaracağız. 2012den 2018e kadar yaşadığımız olaylar ve bunların karşısında aldığımız tedbirler elbette dışarıdan anlaşılamadı. Elbette mecburen bu tedbirleri almak durumundaydık, olağanüstü hal dahil tüm bunlardan dolayı imajımız zedelendiğini biliyoruz ama bunu düzeltmek de bizim elimizde. Biraz kendimiz değişeceğiz, biraz algıyı değiştirmek için çalışacağız. 16 yıldır bu ülkeyi reforme eden aynı kişidir, Recep Tayyip Erdoğandır, onun hükümetidir ve bizleriz ve inşallah şimdi ülkemizi normalleştirmek için çalışacağız. Avrupa Birliği ile belki hemen ilk günden her şeyi yapamayabiliriz ama bir Gümrük Birliği Anlaşmasının tekrar güncellenmesi konusunda önemli görevler düşüyor. Diğer taraftan yine vize serbestisi özellikle iş adamlarımızın tüm vatandaşlarımız için önemli. Bunu da başarmamız lazım, buna benzer konularda Göç Anlaşması vesaire bazı adamları olumlu adımları atabiliriz ve Avrupa Birliğinden de olumlu sinyaller görüyoruz" dedi.