AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Rumların KKTC bayrağını yakma eylemine ilişkin, KKTC bayrağına karşı yapılan bu hadsiz ve hudutsuz saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Bunu sadece birkaç tane provokatörün yaptığı eylem olarak değerlendirmiyoruz, sistematik bir faaliyet olarak değerlendiriyoruz. Yunan ve Rum siyasetçilerin kışkırtıcı beyanlarının bu eylemlerde etkisi var dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrasında kameraların karşısına geçen Sözcü Ömer Çelik, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Rumlar tarafından KKTC bayrağının yakılmasına ilişkin konuşan Çelik, KKTC bayrağına karşı yapılan bu hadsiz ve hudutsuz saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Gereken tedbirlerin alınmaması söz konusu olduğu gibi, yakın zamanda Yunan siyasetçilerin, Rum siyasetçilerin bu tip provokasyonlara imza atanları cesaretlerin tavırları son derece açıktır. Bunu sadece birkaç tane provokatörün yaptığı eylem olarak değerlendirmiyoruz, sistematik bir faaliyet olarak değerlendiriyoruz. Yunan ve Rum siyasetçilerin kışkırtıcı beyanlarının bu eylemlerde etkisi var. Bundan sonrasında gereken saygının gösterilmesi konusunda hem siyasilerin üsluplarına dikkat etmesi gerektiğini hem de güvenlik tedbirlerinin alınması gerektiğini ifade ediyoruz diye konuştu.
Sadece Müslümanlara ve Kuran-ı Kerime karşı yapılmış bir eylem değil, bütün insanlığa karşı yapılmış bir eylemdir
Norveçin Kristiansand kentinde ırkçı bir grup tarafından Kuran-ı Kerime yapılan saygısızlığı da şiddette kınadıklarını belirten Ömer Çelik, Norveçin Kristiansand kentinde Kuran-ı Kerimin yakılması şeklindeki eylemi şiddetle kınıyoruz. İslam düşmanlığı ideolojisine sahip bir örgüt tarafından yapılan bu eylem sadece Müslümanlara ve Kuran-ı Kerime karşı yapılmış bir eylem değil, aynı zamanda bütün insanlığa karşı yapılmış bir eylemdir. Norveç makamlarından gereken hassasiyetin gösterilmesini istiyoruz şeklinde konuştu.
İhmali görülen okul müdürü ve müdür yardımcısı görevden alındı
Bir okulda otizmli çocukların dışlanması olayına yönelik Çelik, Her yönü ile soruşturuldu. Özel eğitime ihtiyacı olan çocuklarımızı ve ailelerini inceden bu olaylar hassasiyetle takip edildi. Bütün tedbirler tekrar alındı. Beraber bu çocukların okumasının hem normal eğitim gören çocuklara hem özel eğitim gören çocuklara aynı derecede fayda sağladığı konusunda bilinçlendirme faaliyetleri tekrar ele alınmaya başladı. Orada ihmali görülen okul müdürü ve müdür yardımcısı görevden alındı. Bizi çok sayıda özel eğitim ihtiyacı olan aileler aradılar. Biz gereken hassasiyetle takip ettiğimizi söyledik ifadelerini kullandı.
Bir takım kelimeler üzerinden birileri polemik yapmaya devam ediyor
Cumhurbaşkanı Erdoğanın ABD ziyaretine ilişkin açıklamalarda bulunan Çelik, Suriyede meydana gelen terör oluşumları karşısında Türkiyenin gösterdiği kararlı duruşun ne kadar haklı olduğu daha net bir şekilde görülmüştür. Cumhurbaşkanımız ABD ziyaretinde bu konuları doğrudan görüşerek Türkiyenin tezlerini anlatmıştır açıklamasında bulundu.
Ömer Çelik, sözde Ermeni soykırımı tasarısının senatoda oylanmasının bloke edilmesine konusuna ilişkin, Bunun senatörler tarih yazmamalı gibi bir cümle ile ifade edilmesidir. Parlamentolar tarih yazmamalıdır, tarihçilerin yapacağı işe karışmamalıdır. Sözde Ermeni soykırımı ile ilgili bir yaptırım gelme konusu gündemden kalkmıştır dedi.
Bir takım propaganda merkezleri tarafından Türkiyenin terörle mücadelesinin bölgede demografiyi değiştirmek olduğu yönünde damgalanmaya çalışıldığını söyleyen Çelik, Demografiyi değiştirenlerin terör örgütleri olduğu, çıkar peşinde koşanların insani meselesini bir kenara itip petrol meselesine odaklananlar olduğu, Kürt meselesi konusunda bizim oradaki hedefimizin tamamen terör örgütleri olduğu en güçlü şekilde anlatılmaya devam edilmektedir diye konuştu.
Çelik, Trumpun Cumhurbaşkanı Erdoğana gönderdiği mektubun iade edildiğini söyleyerek, Mektup iade edildi. Netice itibarıyla bir takım kelimeler üzerinden birileri polemik yapmaya devam ediyor ifadelerini kullandı.
Koskoca AB, Rum kesiminin marjinal tezlerinin peşine takılmış durumdadır
AB Dış İlişkiler Konseyinin Doğu Akdeniz konusunda Türkiyeyi kendilerince cezalandırmaya dönük bir yaklaşım içine girdiğini belirten Çelik, Bir mahalle dayanışması içine giriyorlar. Koskoca AB, Rum kesiminin marjinal tezlerinin peşine takılmış durumdadır. Türkiye ve KKTC, 2004den bugüne kadar Doğu Akdenizdeki hidrokarbon kaynaklarının adil bir şekilde paylaşılması için karşı tarafa mekanizmalar öneriyor. Rum kesimi her zaman olduğu gibi gri bölgeyi tercih ediyor. Rum kesiminin, Yunanistanın ne yapmak istediğini görüyoruz. Bir kez daha Türk kesiminin haklarını gasp etmek isteyen, adil bir çözüme yanaşmayan, gerginlik üretmeye çalışan bir yaklaşım söz konusudur. Güney Kıbrısın peşine ABnin bu şekilde takılması bölgede istikrara değil, gerginliğe hizmet etmektedir açıklamasında bulundu.
Uluslararası toplumu söz üretmek yerine eylem üretmeye çağırıyoruz
İsrailin Gazzeye yönelik saldırılarına da tepki gösteren Çelik, Aldığımız haberler çerçevesinde 40 Filistinli şehit olurken, 120 Filistinli kardeşimizin yaralandığını öğrendik. 15 okul ile 190 ev resmen yıkıldı. Bin masum Filistinli evsiz kaldı. İsrail, şiddet politikasında sınır tanımadığını ortaya koydu. Gazzenin bombalanmasını protesto eden Filistinlilere İsrail askerleri ateş açtı. Yaralı Filistinlilere müdahale etmek isteyen yardım ekiplerini de darp ettiler. Yapılan bu gayri insani müdahaleyi şiddetle kınıyoruz. Uluslararası toplumu söz üretmek yerine eylem üretmeye çağırıyoruz. Filistin topraklarında 52 yıldır süren işgal, modern zamanların en uzun işgalidir dedi.
Çelik, İsrailin işgal politikasına yeni bir aşama verildiğini belirterek, işgal altında tutulan Filistin topraklarındaki yasa dışı yerleşime dikkat çekti.
Irakta halkın beklentilerinin karşılanması için hükümetin atması gerekir
Irakta süren protesto gösterilerine değinen Çelik, Türkiye kardeş Irakın barış ve refah içinde yaşamasına büyük önem vermektedir. Irakta halkın beklentilerinin karşılanması için hükümetin atması gereken adımların ve diyalog sürecinin en güçlü şekilde sürdürülmesi gerekir. Irak Cumhurbaşkanı Berham Salihin Başbakan ve Temsilciler Meclisi Başkanı ile bir araya gelip barışçıl gösterilerin bir reform yolunu açmak için vesile olacağı şeklindeki yaklaşımı son derece pozitif bir yaklaşımdır diye konuştu.
Kamuoyunda bir takım marjinaller ve hasta ruhlular hariç bu konuda hassasiyet ortaya koymuştur
Başörtülü kadınlara yönelik yapılan saldırıların sorulması üzerine Çelik, Prensip olarak hiç kimse hayat tarzından dolayı, giyim kuşamından dolayı herhangi bir saldırıya uğramamalıdır. Bu başörtülü hanımlara dönük olarak sistematik saldırıların yoğunlaşması bizim de kaygılanmamızı ve yakından takip etmemizi gerektirmektedir. Kamuoyunda bir takım marjinaller ve hasta ruhlular hariç bu konuda hassasiyet ortaya koymuştur şeklinde konuştu.
Dikkat edilmesi gereken hususlar olduğunu söyleyen Çelik, Hafifletici sebep arayan kesimler var. Bunlar duyarlılığımızı gasp etmeye çalışan kesimlerdir ifadelerini kullandı. Çelik, Sayın Kılıçdaroğlunun açıklaması son derece müspet bir açıklamadır. Bütün siyasilerin hayat tarzlarına saygı konusunda, hayat tarzı konusunda, saldırıya uğrayanlar konusunda hiçbir ayrım yapmadan sahiplenme içerisine girmesi toplumumuzun çimentosunun güçlenmesi bakımından son derece önemli olacaktır açıklamasında bulundu.
Bu yanlış bir harekettir
Amerikanın Suriyede terk ettiği bir üsse Rusyanın yerleşmesi ve yerleşme esnasında Rus askerleri ile PYDli teröristler arasında Rus bayrağı ile terör örgütü paçavrasının verilmesinin sorulması üzerine Çelik, Terör örgütü konusundaki hassasiyetimizi her tarafta paylaşıyoruz. Burada müttefiklerin ve dost ülkelerin yaklaşımlarındaki zaafları açık ve net bir şekilde görüyoruz. Burada Afganistandaki hataların tekrarlandığının altını çiziyoruz. Bir terör örgütüyle mücadele edilirken herhangi bir başka terör örgütüne olumlu yaklaşım ya da onun tavrını görmezden gelme gibi bir durumun kesinlikle söz konusu olmaması gerekir. Ferhat Abdi Şahin denen bu teröristin DEAŞın başı olan Bağdadiden bir farkı yoktur. Aynı şekilde bir teröristtir. Bizim açımızdan DEAŞın kullandığı paçavrayla, PYD-YPGnin kullandığı paçavra aynı şeydir. Dolayısıyla bu yanlış bir harekettir. Biz müttefiklerimize, dostlarımıza hem askeri birimlerimiz hem diplomatik kanallardan bu yanlışların yapılmaması gerektiğini ve tekrarlanmaması gerektiğini ifade ediyoruz dedi.
Cumhurbaşkanımız son sözü söylemiştir
Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğanın yaptığı açıklamanın hatırlatılması üzerine Çelik, Herhangi bir noktada belli bir kesimi rahatlatmak için aşırı popülist bir uygulamaya gidildiği zaman toplumun tamamına zarar verildiği, aynı zamanda da o kesimdeki kardeşlerimizin çocuklarının geleceğine de zarar verildiği, Türkiyenin geçmişinde çok yaşanmış bir şey. Şöyle bir şey yapılıyor, sanki biz bu EYTli denilen kardeşlerimizin söylediklerine duyarsız davranıyoruz, sanki biz onlarla karşı karşıyayız gibisinden bir yaklaşım sergileniyor. AK Parti bir tarafta, bu şekilde söylenen vatandaşlarımız karşı karşıya gibisinden. Böyle bir şey söz konusu değil. Tabii ki söylediklerini dinliyoruz, tabii ki sorunlarına duyarlıyız ama netice itibariyle bahsedilen tedbirleri almanın, ya da bahsedilen politikaları uygulamanın ülkeye bir maliyeti vardır. Ve bu maliyet ülkenin altından kalkabileceği bir maliyet değildir. Cumhurbaşkanımız bunun altını çizmiştir. Netice itibariyle bu noktada da Sayın Cumhurbaşkanımız son sözü söylemiştir. Şunun kesinlikle bilinmesi gerekir, bugün bazı partilerden açıklama yapılıyor. Onlar Türkiyeyi yönetme sorumluluğu altında değildir. Bu denklemleri görseler, bu elimizdeki tabloyu görseler, aynı yaklaşım içinde olacaklardır diye konuştu
Vatandaşımızın sağlığı söz konusu, gereken harcamalar, gereken yatırımlar alınmaktadır
Cumhurbaşkanı Erdoğanın şehir hastanelerine ilişkin Halkımıza hizmet etmek için zarar ediyorsak varsın zarar edelim şeklindeki açıklamasına ilişkin soruyu yanıtlayan Çelik, sağlık sektöründe AK Parti döneminde devrim gerçekleştirildiğini ifade ederek, Birileri bir takım rakamlar ileri sürüyor, zarar etti gibisinden. Bu, buna karşı söylenmiş bir tezdir. Vatandaşımızın sağlığı söz konusu, vatandaşımızın sağlık hizmeti söz konusu olduğunda gereken harcamalar, gereken yatırımlar alınmaktadır. Çünkü sağlık her şeyin başıdır. Vatandaşımızın kaliteli sağlık hizmeti alması her şeyden önde gelmektedir. Bu bahsettiğiniz rakamlar bende yok. Bu ihtiyaç duyulduğu takdirde Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanır. Vatandaşımızın birinci sınıf sağlık hizmetine, bazı konularda dünyada bile olmayan standartlarda kavuşması şeklindeki politikamız kararlılıkla ve hassasiyetle sürecektir diye konuştu.