Eklenme: 22 Nis 2019 / Pzt 13:29
A A / 2857 Kez Okundu
| |

Yıl 2011 Yer Soma Arkanıza Yaslanın Bir Şey Anlatacağım

Yıl 2011. Yer Soma. Maden faciasının hemen sonrası. 

Başbakan R. Tayyip Erdoğan Soma’ya, facianın olduğu bölgeye gidiyor ve halk tarafından protesto ediliyor. Yuhalamalar, hakaretler, küfürler havada uçuşuyor. Protesto o kadar yoğun ki linç girişimi tehlikesiyle Erdoğan oradaki bir markete sığınmak zorunda kalıyor. Halk markete hücum ediyor. Marketin etrafını güvenlik güçleri sarıyor. Bu fotoğraf da o anın belgesi. 



O gün ben de dahil hiç birimiz ‘yaşadığımız ülkenin başbakanına bu yapılır mı?’ demedik. 

O gün ben de dahil hiç birimiz ‘bu demokrasiye yapılan bir saldırıdır’ demedik. 

O gün ben de dahil hiç birimiz yaygara koparmadık. 

Bugün Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırıya avazı çıktığı kadar bağıranlar o gün ‘Neredeyse ülkenin yarısının oy verdiği seçilmiş birine bu yapılan haksızlıktır’ demedi. 

O gün bu fotoğrafı paylaşıp kahkahalar atanların bugün Kılıçdaroğlu’na üzülmeye hakkı var mı? 

Oysa bugün Kılıçdaroğlu’nun yaşadığı ile Erdoğan’ın yaşadığı arasında zerre fark yok. 

İkisinde de yaşanılan bir acının tepkisi var.

İkisinde de hakaret, küfür, linç girişimi var. 

Varsa ikisinde de aynı elin provakasyonu var! 

Bu millet çözüm süreci zamanı Ak Partili yöneticileri şehit cenazesinde protesto etmedi mi?

Bu millet çözüm süreci zamanı Ak Partili Bakanları şehit cenazelerinden kovmadı mı? 

Hatta devletin bakanının burnu bir yumrukla kırılmadı mı? 

Bu millet çözüm süreci zamanı Başbakan’ı şehit cenazelerinde yuhalamadı mı? 

Demem o ki değerli CHP’li eş, dost ve arkadaşlarım;

Ne zaman ki başkasının yaşadığı acıyı benimsersek işte o zaman kendi yaşadığımız acıya yas tutmaya da hakkımız olur. 

Bu vesile ile Sayın Kılıçdaroğlu’na tekrar geçmiş olsun diyor, ülkemizi kaosa götürecek tüm olaylara karşı sağduyulu davranmak gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum.