Kazanç mı Kayıp mı?
Beykoz maçının önemini kimseye anlatmaya gerek yoktu. Son oynadığı maçlarda istediği sonuçları alamayan ve yeni teknik heyet ile alt sıralardan kurtulma hesapları yapan İnegölspor, rakibi karşısında maça istekli başlayan taraftı. Ancak önceki maçlarda olduğu gibi yine cömertçe harcanan pozisyonlar, pas tercihlerinde yanlış kararlar ve rakipten dönen topların iyi takip edilmemesi en büyük sorunlarımızdı. Beykoz'un kaliteli ayaklarının olması da işimizi kolaylaştırmadı; kolay top kazanıp ayağa oynayınca, her çıkışlarında yürekler ağza geldi. Bizde ise herkes ayağına top bekledi; topa hamle yapmayan oyuncularımız da kritik yerlerde top kayıpları yaşadı.
Gereksiz bir yerde İbrahim Can’ın faulü, amatör hatalar zinciri sonucunda kalemizde golle sonuçlanınca yine kahır mektubu yazmaya başladık. Fatih, Alican ve İbrahim’in ilk yarıda değerlendiremediği pozisyonlara bir de Ali Mert’in direkten dönen topu eklenince soyunma odasına umutlu gittik. Atlamayalım, bir de ilk yarıda Uğur’un hatalı geri pasında kaleci Egemen’in net golü önleyerek takımı ayakta tuttuğunu belirtelim.
İkinci yarının hemen başında teknik heyet, Alican Özfesli’yi çıkararak Hasan Alp’i oyuna dahil etti ve sağ kanada yerleştirdi. Geçen haftada aynısını deneyen teknik heyet, bu hamleden memnun kalmış ki yine aynı tercihi kullandı. Maçın diğer değişiklikleri doğruydu, fakat Yusuf Tursun oyunda kalmalıydı; kendisi de neden çıktığına şaşırdı. Yine de teknik heyetin kararına saygı duymak lazım, fakat bazı şeyleri göz ardı etmeden. Mesela kalecimiz 3 net karşı karşıya pozisyon çıkardı; yakalanan pozisyonlar ise basit şekilde harcandı.
Bana göre, Recep Efe’nin elle attığı uzatma dakikalarındaki golle stadı bayram yerine çevirdik. Kısacası, bunlarla avunur olduk ve bu 1 puan kazanç mı, 2 puan kayıp mı diye tartışmamız gerekirken; maç sonu yaşanan gerginlik ve rakibe saldırıyla sahadaki sorunumuzu unutturmaya çalışıyoruz. Ben bu tür maçlara çok şahit oldum; belki bazıları yer ama bize yemez kardeşim. Kalan maçlarda gerekli puanları almamız için ekstra şeyler yapmamız gerek. Öyle elli metreden depar atıp tünelde rakip oyuncuya yürümek bize daha önce bir şey kazandırmadı, yine bir şey kazandırmaz. Rakibe en iyi cevap, sahada aldığın galibiyetle verilir, hatırlatalım.