Harakiri...
Zorlu Erzincan deplasmanı öncesi, iki takım kaptanı süresiz kadro dışı kalmış bir takımın, hem zirve mücadelesi veren hem de şansı tutmadığı rakibi karşısında neler yapacağını kimse kestiremiyordu. Fakat maç başlar başlamaz, ürkek bir ev sahibi ekip ve istekli bir İnegölspor görünce, “Bu defa olacak,” dedik. Hatta ilk çeyrekte iki kez kaleyi yokladığımız pozisyonlar ve rakibin karşı karşıya kaçırdığı, kaleci Egemen'in çıkardığı net pozisyon vardı. Rakibin arka alanda geniş alanlar bırakması ve bizim oyunu ileride kurma çabamız, 39. dakikada sonuç verdi. Yusuf'un bitirici vuruşuyla öne geçmemiz, oyunda iplerin tamamen bizim elimize geçmesini sağladı. Devreye girerken sonucu korumamız ve rakibin beraberlik için üstümüze geleceğini hesaba katınca, “İkinci golü de bulup haftanın sürprizine imza atarız,” diye hayale daldık. Fakat ikinci yarı başlarken, rakip Erzincan’ın yaptığı değişiklikler, bu maçın istediğimiz gibi bitmeyeceğini yavaş yavaş göstermeye başladı.
Orta alanda ve ofansif anlamda üstünlüğü ele geçiren ev sahibi takımın işini daha da kolaylaştıran bir değişiklik yaptık. Zaten tek kanatta İbrahim Can ile rakibin üstüne giderken, teknik heyet bu oyuncuyu çıkardı ve yerine stoper Mustafa Emre Can'ı aldı. Savunmayı sağlama alırken ileride ellerimizi havaya kaldırdık; belki Fatih, belki Alican ya da Mustafa o anda çıkardı ama İbrahim asla. İşte o dakikadan sonra tamamen oyun üstünlüğünü ele alan rakip, pozisyon üstüne pozisyon buldu. Belki de farkı kaleci Egemen önledi desek, haksız sayılmayız. Peş peşe yediğimiz goller sonrası işler aleyhimize döndü. Çevirme çabasına girdik, son 3 oyuncu değişikliğini bitime 10 dakika kala yaptık: Forvet Ahmet Hakan, Hasan Alp ve Bilal Gündoğdu. Bu değişiklikler, ileride 3 forvetle tüm riskleri almamıza neden oldu. Doğru bir hamleydi ama ikinci golü 78. dakikada yedik. O anda değişiklikler yapılsaydı belki şansımız artabilirdi; en azından 10 dakika daha kazanabilirdik. Olmadı.
Kısaca, bu kadar yaklaşılan puan adeta elimizden uçup gitti. Sebepler belli, çözümler için zaman daralıyor ve biz bir türlü ne oyun olarak ne de puan tablosu olarak istenen yerdeyiz. Çıkılan 4 deplasmandan sadece Afyon’u yendik, diğer 3’ünde ise yenildik. Yani bu duruma ne denir bilemem fakat çok iyi bildiğim bir şey var: Bu hafta iç sahada Ankaraspor mutlaka geçilmeli, yoksa bizim için tablo hiç de iç açıcı bir yere doğru gitmiyor...