Çözüm basit, çok iş hiç dedikodu
İnegöl, yaşamasını bilen için bulunmaz bir hint kumaşı niteliğinde bir şehir. Ama son dönemde İnegöl’ün adı ne yazık ki ticarette iyi anılmıyor.İnegöl adının Türkiye’nin 81 ili 921 ilçesinde bilindiği ender ilçelerden biri. Marka değeri o kadar yüksek ki mobilyanın başkenti unvanını almış bir şehir.
İnegöl ticarette o kadar güçlü bir şehir ki ticari hacmi ile iller bazında 8. Sırada yer alan bir şehir.
Ekonomisi ve üretim gücü bu kadar güçlü olan bir şehir ne yazık ki son dönemde adı iflaslarla konkordatolar ile anılır oldu.
Ekonominin kötü olduğu dönemlerde olduğu gibi bu dönemde kolay yoldan para kazanmak isteyenler ne yazık ki İnegöl’ün adına ve güvenine zarar verdi.
Bu firmalar gerçekten üretici firmalar mı derseniz, üretici firma adı altında üretmeyen firmalar. Bu tabloyu kim oluşturdu derseniz, bu tablonun oluşmasında sessiz kalan, dedikodu üreten herkesin parmağı var. Oluşan bu tabloda en çok zararı ise işinde gücünde olanlar gördü.
Bu kötü havanın dağılması için artık şehrin tüm dinamikleri el ele vermesi ve mobilyacı esnafının yanında olduğunu hissettirmesi lazım. Bu şehirdeki akil insanların görev sahibi makam sahibi olan herkes artık elini taşın altına sokması lazım. Çocuklar gibi birbirine küsenlerin, "Bu benim görev alanım değil" diyenlerin değil, ortak akılla istişare ile sorumluluk alanların sahneye çıkma zamanı geldi.
Sessiz kalmanın problemleri çözme yöntemi olmadığını, problemi daha da büyüttüğünü bir kez daha gözler önüne serdiği için bu yaşanılanlar bize ders kulağımıza da küpe olsun.
Gidişat iyi olmayabilir ama toparlamak yine bu şehri sevenlerin elinde. Çözüm basit, çok iş hiç dedikodu.