Başlığa kimse alınmasın darılmasın. Haftalardır yazıyor, çiziyor, söylüyoruz. Bizim gidişatımız hayra alamet değil diye 4 gün önce yüksek tempoda Afyon ile maç oynamış bir Niğde. Diğer yanda 10 gündür yatışta olan bir İnegölspor ama maça bak 5 net pozisyon, Niğde 1 net pozisyon. Biz bu takıma bu şartlarda böyle mağlupsak yazıklar olsun.
2. yarı başladığından beri maç alamayan, maçların büyük bölümünde kondisyon bitik halde bitiren bu takımın, zaten bu puan sıralamasında olması normal ama bizim için kalan haftalar artık sınır harbi söylüyoruz.
Biz bu filmleri daha önce gördük. Düşeriz, sıkıntı yaşarız diye. Yok herkes kendi aleminde. Özgür hoca emaneten orda durduğunu biliyor. Yönetim oyuncuya fazlasıyla güveniyor. Futbolcu kendi aleminde. Bazı dokunulmaz futbolcular, kötüysen bile maç tamamlamayı başarıyor. Eee daha ne olacaktık ki, Play-off’amı girecektik.
Maçta ilk golü yemişsin, bir şeyler yapman gerek. Yine sahada amaçsız gezinen bir takım. Niğde o kadar hafife aldı mı bizi? Bir ara abartmıyorum orta sahada 3’e 5 yaptılar sanki. Maçın kadrosunda 2 oyuncu değişmezdi. İlk yarım saate bakıldığında bir kaleci Gökhan, diğeri Selimcan. Teknik heyet Selimcan’ı oyundan aldı. Sahada gezinen, ne yaptığını, nereye koştuğunu, hatta topu nereye attığını bilmeyen futbolcular maçı bitirinceye kadar durunca sonuç bu oldu.
Bana göre 2. golü yedikten sonrada maç bizim için bitmiş oldu. Rakibin sol önde oynayan ve ilk golü atan oyuncuyu maç boyunca durduramadık. Elini kolunu sallayan Niğdeli ceza alanımıza geldi. Mağlubiyeti hak ettik. Kendimiz ettik kendimiz bulduk.
Daha oynanmamış 10 hafta var. Bana göre 4 galibiyet bizi ligde tutar ama bu maçları bu oyuncular alır mı? Ona şüpheliyim. Yapacak bir şey ise yönetimin acil radikal kararları ile İnegölspor ligde kalmayı hak edene kadar sürdürmeli. Yoksa Allah göstermesin aksi sonuç olursa, tarihe hem futbolcular hem yönetim isimlerini belediye meclis kararıyla İnegöl’de isimlerini altın harflerle yazdırırlar, hatırlatalım.