Kendi evinde en son ligin 4. haftasında Iğdır'a yenilen İnegölspor, o günden beri iç sahada mağlubiyet yüzü görmedi. Enteresandır ki, deplasmanda da bir o kadar kötüyüz. Ligde deplasmanda tek galibiyet Düzce'de alındı ve sonrası yok.
Soma, bana göre buraya gelen takımlar içinde Kastamonu'dan sonra en iyisi. Burayı farklı kılan ise 10 trilyona kurulan bir ekip olmalarına karşın üst sıralarda yer almaları.
Maça iki takım da iyi başladı, inanılmaz bir ilk devre oldu. Genç ve koşan bir ekip olan rakibe karşı biz de aynı şekilde cevap verdik. Sağ taraftan gelişen ve verkaçla devam eden atakta Samet müthiş bir final vuruşu yaparak perdeyi açmış oldu. Haklarını yemeyelim, Soma takımı da bazı pozisyonlardan sonuç alamadı. Hele ki ilk yarının uzatmalarında üst direkten dönen top adeta onların gardını düşürmüş oldu.
Sağ kanatta Ömer Gür bana göre iyi mücadele etti. Yine Samet, arkadaşlarından bir adım öndeydi, sorumluluk aldı ve liderlik yaptı. İlk kez 11'de başlayan forvet Berkay çok istediği topları alamadı, bir pozisyondan da sonuç alamadı. Ama bana göre, şu an onu değerlendirmek doğru değil, daha yolun başında.
Oyuna sonradan giren herkes elinden gelen mücadeleyi yaptı. Değişiklikler yerindeydi, giren çıkan herkes aynı mücadeleyi etti. Belki maçın hakkı beraberlik gibi görünse de tecrübe bir adım öne geçti ve atan kazandı. Sonuç olarak, az da olsa play-off şansımız devam ediyor. Ben futbolda pek matematiğe inanmam ama bu da sonuçta var olan gerçek.
Şimdi sırada ligin ağalarından Menemen deplasmanı var. Avantajımız rakibin aldığı dengesiz sonuçlar, dezavantajımız ise bu hafta Fethiye'de kaybetmeleri ve bizim maça farklı bir şekilde motivasyon ile çıkacaklar. Bakalım İzmir'de istediğimiz sonuçla dönebilecek miyiz? Benim umudum ise bu mücadeleyi sürdürürsek en azından yenilmeyiz diye umut ediyorum...