Bir maçta kaleciler ön planda ise o maç mutlaka zevkli olmuştur. İnegölspor'un Altınordu maçı da aynen böyle oldu. Mücadele, ilk düdükten son düdüğe kadar çekişmeli, zevkli ve adrenalin dolu bir maçtı.
Bir kere şunu söyleyeyim, devre arası bizim adımıza iyi geçmiş. Takım arkadaşlığı ve puanı isteme adına büyük bir adım atılmış. Sahanın her yerinde bütün oyuncular kora kor bir mücadele içindeydi. Pas oyunundaki yüzdemiz oldukça artmış. Bunun yanında coşku ve ayağa isabetli pas oynama bir araya gelince, ortaya güzel ve çekişmeli bir maç çıktı. Hele ki maçın ilk yarım saati sahanın mutlak hakimi bizdik.
Gereksiz şekilde ikinci sarı kart ile oyundan atılan teknik direktör İbrahim Dağaşan’dan sonra, rakipte bir oynama hevesi, bizde ise gerginlik hakim olmaya başladı. Şunu söyleyelim; kulübe inanılmaz gergindi. Her karara itiraz edildi ve bütün bunlar hep birlikte yapıldı. Adeta panayır gibi bir görüntü verdik maalesef. Takım iyi iken futbolun bütün doğrularını yapmaya çalışırken, bana göre bu kadar hakemle oynama bize yarardan çok zarar getirir.
Hakem kötüydü fakat bize özel değil; iki takıma da hatalar yaptı. Hatta sonuca etki edecek hata da yapmadı. Vermediği bütün kararlar kaleye uzak pozisyonlardaydı. Ancak İbrahim hocanın itiraz ettiği ve kırmızı kart gördüğü pozisyon ofsayttı. Kaleci Egemen burada müthiş bir refleks ile topu dışarı atmayı başardı.
İkinci yarıda ise topla bir tık daha fazla oynasak da rakibin ciddi atakları vardı. Hatta uzatmalarda iki pozisyon harcadılar. Bizim ise özellikle ikinci yarının başında değerlendiremediğimiz bir pozisyon var ki, atsak bana göre ligin yarısını garantilemiş olurduk.
Kısacası iki takımda da kaleciler takımlarını ayakta tuttu ve çok kritik kurtarışlarla puanları paylaştırmış oldular. Genel olarak takımın azmi ve kazanma arzusu beni umutlandırdı. Değişiklikler yerindeydi. Özellikle sarı kartlı oyuncuların çıkarılması olası bir kırmızı kartın önüne geçti. Ancak Alican neden çıktı, anlam veremedik. Alpay ise beni hayal kırıklığına uğratmaya devam ediyor. Oyuna girdi, iki duran top kullandı; top yerden bile kalkmadı. Vallahi geldiği günden beri takıma gram katkısı olmamasına karşın hep kadroda olması ve her maça dahil edilmesi, demek ki sözleşmesinde yazılı. Yoksa üç hocamız da hep kendisinden bir şey bekledi, hayret.
Gruba baktığımızda ise bizim için tehlikenin olmadığını görüyoruz. Kısaca kalan maçlar için artık matematik yapma zamanı, çünkü kulübün mali durumu bize bu gerçek dışında başka bir şey düşünme imkanı vermiyor. Şu an olduğu gibi gelecekte de sağlıklı bir düşünme imkanı pek görünmüyor.