Futbolun yazılı olmayan kurallarından biridir: maçı kazanmak ya da puan almak istiyorsan, rakipten daha çok isteyeceksin. İnegölspor’un Kepez maçı da tam bu doğrultuda gerçekleşti. Kâğıt üstünde baktığımızda bizden daha ekstra oyunculara sahip olan rakibe karşı aldığımız galibiyette en büyük pay, maça fazlasıyla inanmamızdı. Cezalı ve sakat oyuncular nedeniyle rotasyon yapmak zorunda kalan teknik heyet için de bu 90 dakika sıkıntılıydı, zira onlar da geride kalan 4 maçta alınan puanlar ve oynanan futbol nedeniyle eleştiri almışlardı.
Maça temkinli başladık. Önce oyun sistemini bozduk ve rakibi ön alan presiyle yıldırmaya çalıştık. Belki onlar topla oynamamıza müsaade ettiler, belki biz böyle bir oyun anlayışı içinde olduk ama orta alanda rakibe de baskı yapınca, İskenderun karşısında verdiğimiz pozisyonları vermemiş olduk. Kalede Bekir, ilk yarıda karşı karşıya çıkardığı pozisyonla maçta kalmamızı sağlarken bu andan itibaren savunma iyi bir uyum sağladı ve ciddi hatalar yapmadı. Orta sahada İsmail ve Hasan ekstra işler yapmasalar da en azından Kepez takımına meydanı boş bırakmadılar. Şut konusunda sıkıntımız devam ediyor; 2 şuttan biri gol oldu. Atanın amatörden gelen bir oyuncu olması ise ayrı bir mana taşıdı.
Oyun içinde bazı sorunlar devam ediyor. Mesela pas noktasında ciddi tercih hataları yapıyoruz, zor kazanıp kolay top kaybı yaşıyoruz. Bunu atlatmamız gerek. Yine, rakiplerin çok kolay kalemize geldiğini ve çok çabuk gol pozisyonu verdiğimizi es geçmeyelim. Çalışmamız gereken diğer unsurlar da bunlar.
Sonuçta bu maç 3 puandan fazlası niteliğindeydi ve kazanmayı başardık. Ancak alınan galibiyetin daha da anlamlı olması için deplasmanda Isparta takımını da yenmemiz gerekecek. Rakip sıkıntılı bir durumda ve Afyon deplasmanında ciddi kayıp yaşadılar. Zor bir maç olacak, ama imkânsız değil. Kısaca benim düşüncem, bizim sahadaki en büyük sermayemiz sahada fazla istemek olacak. O da olursa geriye sadece futbol şansı kalıyor. O da bence bu sezon fazlasıyla var gibi.
