Son 2 maçtan 6 puan çıkaran yeni hocası İbrahim Dağaşan ile Adana karşısında neler yapacağını görmek isteyen taraftarlar, belki skordan değil ama ortaya konan futboldan oldukça keyif aldılar. Ağır zeminde oynanan mücadeleye İnegölspor istekli başladı. Rakip bizi analiz edip sahaya adapte olmaya çalışırken, İbrahim Can Köse'nin bireysel yeteneği ile taşıdığı ve ustaca vuruşu ile öne geçtik.
Adana takımı ise, aynı bizim gibi, 3. teknik direktör değişikliği ve kadro dışı bıraktığı futbolcular ile ligde tam anlamıyla zevk-i sefa içinde değil gibi görünse de ilk 6 dışına çıkmış değildi. Bizim de ilk 7 sırada olan hiçbir takıma karşı kazanamadığımızdan dolayı, "Bu defa olacak galiba," dedik.
Maçın ilk yarım saatinde sahada her şeyi yapan bir takım vardı. İsteyen, mücadele eden, yardımlaşma arzusu üst düzey olan, en önemlisi de bütün bunları takım halinde yapan bir görüntü içindeydik. Zaman zaman rakip de bizden dönen topları alıp çıksa da göze dişe dokunur bir tehlike oluşturamadılar. Hatta bizim Mustafa Emre Can ile direkten dönen bir topumuz var. Belki o gol olsa, soyunma odasına 2 farkla girip rakibin direncini kırmış olacaktık ama olmadı.
İkinci yarıda ise korktuğumuz başımıza geldi. Oyunu kendi yarı alanımızda kabul edince Adana önce beraberliği yakaladı, ardından gelmeye başladı. İlk yarıda bizim yaptığımız pas trafiğini onlar uygulamaya başlayınca, buna bir de bizim basit top kayıplarımız eklenince "eyvah" demeye başladık. Orta sahanın onlara geçtiği anda teknik heyetin Mustafa Mete Tetik hamlesi geldi. İşte o andan sonra tekrar oyunun patronu biz olduk.
Ard arda toplar getirdik, kritik anlarda korner kullandık fakat sezon başından beri özellikle bazı maçlarda yaptığımız cömertliği bu maçta da yaptık ve bir türlü galibiyet golünü bulamadık. Maçın başından sonuna kadar kıran kırana bir maç seyrettik. İki takım da sahada elinden geleni yaptı. İstedik ama olmadı.
Maçın son dakikasında hakem olmayan bir penaltıyı bize ikram etti. Alpay topu kalecinin üstüne vurdu ve stat sessizliğe gömüldü. Sonuç olarak kazanabilirdik, kaybedebilirdik; berabere bitti. Ama bir gerçek var: Sezon başından beri olmayan takım ruhu kazanılmış ki bu en önemlisi. Umarız devre arasında aksaklıklar ve eksiklikler giderilir de 2. yarı, tabiri caizse, göbeğimizi kaşıyarak maçlar izleriz.