"Bir hayalimiz var" sloganıyla göreve gelen yönetim için bu sezon tam bir hayal kırıklığı ile sona erdi. Uzun zamandır zirveye hasret kalan takım, bu sene de zirveye yaklaşamadı. Sezon başından beri yapılan hatalı kadro planlaması ve teknik heyet tercihleri, bir de mali sorunlarla birleşince mehter takımı gibi bir ileri bir geri gidildi. İçeride kazanılan maçların dışarıda kaybedilmesi, takımın yerinde saymasına neden oldu.
Düzce hezimetinin ardından gidilen Aksaray deplasmanında da umutlar pek parlak değildi. Maçın başında ev sahibi takım iyi başladı ve kaleci Bekir ile Ömer'in kurtarışları olmasa skor daha da farklı olabilirdi. Pozisyonlar bulan takımımız, iştahlı oynayan ev sahibi takım karşısında maçı net bir skorla kaybetti. Takımdaki akort ayarı bozukluğu dikkat çekerken, oyuncuların kafaları başka yerlerde gibiydi. Kacan pozisyonlara rağmen puan alınabileceğine dair bir umut göremedim. Gollerde yine bireysel hatalar yapıldı. Kaleci Bekir'in iki golde de müdahale edemediğini düşünsek de, maçın en iyisi yine o oldu. Orta sahada kulübede oyuncu varken Ömer'in pas organizasyonu yapmaya çalışması da ayrı bir problemdi.
Karşılaşmamız gereken o kadar çok konu var ki, hangisinden başlayacağımı ben de bilmiyorum. Geriye kalan 8 maç bizim için aşağılarla işimizin olmadığını gösterme maçı olacak. Peki umudum var mı? Var ama Müslüm Gürses'in dediği gibi, bütün duygularım ağır yaralı...