Özellikle 2-4 yaşları arasında, çocukların başka çocuklarla oyuncaklarını ve eşyalarını paylaşmak istememesi anne babalar için endişe verici olabiliyor. Çocukların bu dönemdeki gelişim özelliklerinden kısaca bahsetmek, paylaşmamanın nedenlerini daha iyi anlamanıza ve bu yaşlarda doğal olduğunu görmenize yardımcı olabilir.
Çocuklar yaşamlarının ilk iki yılından sonra gitgide bağımsızlaşmaya başlar; bedensel olarak güçlenir ve etrafı keşfetme isteğiyle dolarlar. Kendi bedenini ve kaslarını kontrol etmeye başladıklarında, çevrelerini de kontrol etmek isterler. Bu kontrol isteği, çocukları güçlendirirken aynı zamanda bir kaybetme korkusu da oluşturur.
Çocuklar bu dönemde benmerkezci düşünürler. Dünyayı kendi bakış açısıyla görür, başkalarının da onun bakış açısıyla gördüğünü kabul ederler. Dolayısıyla, ‘keşfettikleri’ şeyin ona ait olduğunu düşünmeleri normaldir ve ona ait olan bir şeyi başkasının almasına tepki gösterirler.
Oyun aşamalarına baktığımızda ise, henüz birlikte ve iş birlikçi oyun oynama sürecinde değildirler. Aynı oda içinde, bazen aynı oyuncaklarla dahi olsa bağımsız oyunlar oynarlar.
Her çocuğun gelişim süreci, kendi içinde farklılıklar gösterse de genellikle 4 yaşından sonra başkalarının duygu, düşünce ve ihtiyaçlarını daha çok fark etmeye, daha çok sosyalleşmeye başlarlar. Ancak, henüz bu becerileri sınırlıdır ve yıllar içerisinde gelişir. Paylaşma, genellikle 5-6 yaş civarında artar. Küçük yaşlardan itibaren anne, baba ve çevrelerindeki diğer kişilerin tutumları da çocuğun gelişimi ve paylaşmayı öğrenmesi açısından önemlidir.
Paylaşmanın gelişmesine katkıda bulunmak için;
- Paylaşmanın ne anlama geldiği basitçe çocuğa anlatılmalıdır.
- Anne, baba ve çocuğun hayatındaki diğer yetişkinler, çocuklar için uygun model olmalı.
- Paylaşmayı anlatan, teşvik eden hikayeler, kitaplar, filmlerden yararlanılabilir.
- Çocuklar için model alarak öğrenebildikleri önemli yerlerden biri de diğer çocukların yanı. Çocuklar, sosyalleştikçe ve birlikte oyun oynamanın keyfine vardıkça doğal olarak bu becerileri gelişir. Çocukları sosyal ortamlarda bulundurarak fırsat oluşturulmalıdır.
- Yaş büyüdükçe, iş birliği kurabilecekleri, paylaşarak oynanabilecek, sıralı, kurallı oyunlarla süreç desteklenebilir.
- Çocuklar için her zaman özel olan oyuncaklar olabilir ve onları hiçbir zaman paylaşmak istemeyebilirler. Başka çocukların olacağı bir ortama girmeden önce paylaşmak istedikleri oyuncakları birlikte seçebilirsiniz. Paylaşmak istemedikleri oyuncakları ise o an için birlikte ayrı bir yere ayırarak krizi önleyebilirsiniz.
- Küçük çocuklar için basit bir şekilde iki seçenek sunmak kontrol isteklerini karşılayarak direnci azaltabilir; “Siyah arabayla mı oynasın, kırmızı arabayla mı?”. Yaş büyüdükçe seçenekler geliştirilebilir.
- Bazı şeylerden kaç çocuk varsa o kadar vermek ve arkadaşlarıyla paylaşmaya teşvik etmek, arkadaşlarından ve sizden alacağı olumlu geri bildirimlerle birlikte faydalı olabilir.
- Baskıcı dil kullanma, zorlama, tehdit etme gibi tutumlara ise asla başvurulmamalıdır.
İyi haftalar.
Elif Arı Durmuş
Uzman Psikolojik Danışman