Saadet Partisi ve Demokrat Parti Grup Başkanlığı adına İnşaat Mühendisi Özgür Öztürk, 17 Ağustos Gölcük Depreminin yıl dönümünde önemli uyarılarda bulunarak İnegölde ki yapıların %25inin riski durumda olduğunu belirtti.
Saadet Partisi ve Demokrat Parti Grup Başkanlığı adına İnşaat Mühendisi Özgür Öztürk yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;
Saygıdeğer basın mensupları ve kıymetli İnegöl halkımız, bugün Demokrat Parti ve Saadet Partisi grubu olarak büyük bir depremin yıl dönümü münasebetiyle bu açıklamayı vicdani bir sorumluluk gereği olarak yapıyoruz.
Evet, 17 Ağustos 1999 Gölcük Depreminin üzerinden dile kolay bir çeyrek asır geçti. Resmi rakamlara göre 17 bin insanımız canından olmuş, 23 bin insanımız da yaralanmıştı. Bildiğiniz üzere ülkemiz topraklarının % 92’si aktif deprem kuşağı üzerinde yer almaktadır. Geçen uzun zaman diliminde ülkemiz genelinde görüyoruz ki depreme gerçek mana da hazır olmaktan ziyade, dilimize pelesenk olmuş bir “Unutmayacağız!” kelimesinden öteye pek geçilememektedir.
Hatırlatmak isteriz ki, sadece afet sonrası arama-kurtarma çalışmalarını ve gıda yardımlarını ulaştırmayı planlamak ve koordine etmek, hazır olmak demek değildir. Hazır olmak daha ziyade deprem riskini yönetmektir, göçme riski taşıyan yapıları tespit edip önlem almaktır. Belediyemize soruyoruz, hazırlamış olduğunuz depremle mücadele eylem planınız nerede? Kaybedecek zamanımız yok farkında mısınız?
Kısa vadede yapılabilecek en etkili işi buradan ilan ediyoruz. Tahminlerimize göre ilçemizde yapıların yaklaşık 1/4’ünün büyük bir depremde hasar görme potansiyeli vardır. Yanlış anlaşılmasın biz binaların 1/4’ü göçecek demiyoruz. Eğer öncelikle bu riskli binalar incelenirse, göçme riski taşıyan zayıf binaları da bunların içinden tespit etmiş oluruz diyoruz. Daha sonra tespit edilen bu binalar için büyük bir seferberlik başlatmalıyız. Bazılarını alacağımız tedbirlerle, bazılarını güçlendirerek, bazılarını da yenileyerek bu sıkıntılı süreçten kurtulabiliriz. Bu sürecin ortak akılla planlanması ve tatbik edilmesi için İnegöl’ün siyasi, teknik ve maddi gücünün olduğuna inanıyoruz.
Kabul ediyoruz, kısa zamanda bütün bir şehri dönüştürmeye gücümüz yetmez, ama zayıf olan yapılara öncelik tanıyabiliriz. Muhtemel can kayıplarını azaltmanın en etkili yolu da budur. Bu hedefin gerçekleşebilmesi için biz de elimizden geleni yapmaya hazırız. Orta vadede ise mahalle bazlı kentsel dönüşüm süreçleri bütüncül bir yaklaşımla ele alınmalıdır. Güvenli yapılar ve sağlıklı şehirleşme hedefine elbirliğiyle ulaşmak hayal değildir.
Sözün özü, belediyemizin geçmişte deprem bölgelerine ulaştırdığı insani yardım çabalarını takdir ediyor, aynı heyecanı deprem hasarlarını önleyici faaliyetlerde de görmek istediğimizi beyan ediyoruz.
Bu vesileyle yaşadığımız büyük depremlerde hayatlarını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle anıyor ve ilçe halkımızı sevgi ve saygıyla selamlıyoruz.