Tarihi ve özgün eserler maket sanatçısı Doğan Hattatoğlu ile birlikte Erzurumda bulunan tarihi Çifte Minareli Medreseyi gezen Türk tarihçi, profesyonel rehber ve yazar Talha Uğurluel açıklamalarda bulundu.
Erzurum Çifte Minareli Medresenin namı diğer Hatuniye Medresesinin Anadolunun tarihten bu yana inşa edilmiş en büyük üniversite binası olduğunu belirten Talha Uğurluel, Medresenin bitişiğindeki kümbet ve Anadolu da bugüne kadar inşa edilmiş en büyük mezar anıtı. Bina en büyük okul binası, kümbet en büyük mezar binası. Fakat kim yaptırdı, kimin için yaptırdı bunu bilmiyoruz. Sıkıntılı bir durum. Bu kadar gösterişli, bu kadar özel bir eser nasıl olur da bilinmez. Tabii bu konuya kafa yoran çok insan olmuş bu güne kadar dedi.
1970li yıllarda Prof. Dr. Haluk Karamağaralının bu koluyla alakalı makale yazdığını söyleyen Uğurluel, Koca bir makale Hatuniye Medresesi ve banisi üzerine. Medrese resmen bir cinayet romanı gibi. Dedektif çıkıyor. Katil bu diyor. Sonra çürütüyor, yok o değil bu diyor bu diyor. Haluk Karamağaralı sayfalar boyunca makalede, Alaattin Keykubatın hanımı Mahveri Hutun mu diyor, çürütüyor yok Hüdâvent hatun mu diyor, çürütüyor Padişah Hatun mu diyor, çürütüyor tek tek o mu, bu mu şu mu ve siz o uzun makaleyi sayfalarca okuyorsunuz neticesini alamadan makale bitiyor. Çünkü o yıllarda yapılan kazılar neticesinde o kadar şey biliniyor. Hoca gerçeği çok yaklaşıyor, etrafında dönüyor ama kendisi de çaresiz kalıyor. Aradan yıllar geçiyor. Bu kez Prof. Dr. Abdülselâm Uluçam bizzat bu medresenin kazılarını yapmış, içinden kıyamet kadar gülle bulmuş. Abdülselâm Hoca olayın etrafında dönüyor. Çok güzel neticeler alıyor, ama bir yerde oda kalıyor ya bakın diyor. Evliya Çelebi seyahatnâmesinde Erzuruma geldiğini ve bu medreseyi anlattığını söylüyor. Hatta Erzurum halkına da sormuş Akkoyunlulardan kaldı. Tabii Hasan uzun Hasan yaptı diyenler var diyor. Dördüncü Murat o meşhur Revan seferine giderken bu dev medreseyi yarım ve boş vaziyette görünce burayı top dökümhanesine çeviriyor. Evliya Çelebi de anlatıyor, hakikaten öyle. 1600lü yıllarda Osmanlının sonuna kadar bu devasa bina bir okul olarak değil, bir top dökümhanesi olarak kullanılıyor.
Abdülselâm Uluçam diyor ki bu yapı Osmanlıda son 300 yıl top dökümhanesi. Ama Erzurumda aynı yıllarda o son 300 yılda bir Hatuniye Medresesi daha var. Hocalar ders anlatıyor, öğrenciler ders görüyor ve telif eserler veriliyor Hatuniyede. Peki o hangisi? Aynı medresede hem top dökülüp hem eğitim verilemez Abdüselâm Hoca diyor ki, bu ikinci bir Hatuniyeydi diyor. Rusların da Erzurum işgalinde yıkıldı, yıkıntı taşlarından Osmanlı son döneminde tabyalar yıkıldı, tabyaların yapımında kullanıldı, o medrese yok, bunlar birbirine karışmış. Şu anki Çifte Minare, Hatuniyeyi kim yaptırdı? Prof. Dr. Osman Gürbüz Hocanın makalesi bütün bunlara ışık tutuyor net bir şekilde. Neden 1277 tam Medrese bu vaziyette, Şu an Medrese bitmedi. Kapısına gidin bakın sağdaki motifler yapılmış, soldaki eksik duruyor, Kümbetin içine girin bütün işlemeler yarım. Medresenin avlusuna girin, Sütunlar yarım. Bütün süslemeler yarım. niye yarım kaldı? Niye İnşa kitabesi konulmadı ? Çünkü Muhiddin Pervâne 1277 öncesi Memlük Sultanı Baybarsla Moğol Hükümdarı Abakaya karşı anlaşıyor. 1277 Elbistan savaşını Moğollar kaybediyor, Abakanın bütün ordusu yok ediliyor, Baybars Kahireye dönüyor 1278 de Abaka geliyor anadoluya, Elbistan savaşının olduğu yere bir bakıyor. Bütün ordu öldürülmüş. Cesetleri inceliyor bir tane Selçuklu askeri yok. Anlıyor ki Vezir Muhiddin Pervâne kendisine bir oyun kurmuş. Muhiddin Pervâne öldürülüyor. Hain ilan edilip öldürülünce Erzurumdaki bu Medresede çalışan herkes dağılıyor. Para kesiliyor. Bir buçuk asırdır Anadoluda Moğol hakimiyeti sürdüğü için, bir daha bu Medresenin yarım inşaatının önünden kimse geçemiyor ve kimse adını anamıyor. Bunu Muhiddin Pervâne yaptı, adını yazalım, kitabesini asalım mümkün değil. ve unutuluyor. Yarım vaziyette bu şekilde, bu medrese 4. Murat dönemine kadar geliyor. Onun döneminde de top dökümhanesine çevriliyor. İşte bundan dolayı son bir buçuk asırdır, Kimse bu medresenin kimin adına yapıldığını öğrenemedi. Bu medreseye girin, Kümbetin altından altta bulunan mezar odasına girin. 3 tane mezar odası göreceksiniz. Biri karşıda iki tanesi yanda. Gürcü Hatun karşıda yatacaktı, kızları da sağ ve solda yatacaktı. Ama Medrese bitirilemeyince Gürcü Hatun Erzurumda yaşarken, Beni Pasinlerdeki tarlaların ortasındaki oğlumun yanına defnedin dedi. Ve geçtiğimiz senelerde yapılan arkeolojik çalışmada cenazesi ortaya çıktı. Bütün bu çalışmalar ışığında çalışmalarda bulunan hocalarımın hepsine yürekten teşekkür ediyorum. Muhiddin Pervânenin Gürcü Hatuna yaptırdığı isimsiz Kümbet, Erzurum Hatuniye Medresesi.