Çanakkale savaşları sırasında Seddülbahir kahramanı olarak adından söz ettiren Bigalı Mehmet Çavuş, vefatının 60ıncı yıl dönümünde kabri başında anıldı.
Çanakkale muharebelerinde ilk kahramanlık destanlarından birini yazan Bigalı Mehmet Çavuş, Çanakkalenin Biga ilçesine bağlı Bahçeli köyünde 3 Şubat 1964 tarihinde 83 yaşında vefat etti. Çanakkale savaşları sırasında Seddülbahir kalesinde düşmana karşı gösterdiği eşsiz mücadele ile nesilden nesle adı yayılan Bigalı Mehmet Çavuş, vefatının 60ıncı yıl dönümünde kabri başında anıldı. Bigalı Kaymakamlığı tarafından düzenlenen programa İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan, Biga Kaymakamı Erdinç Dolu, Biga Belediye Başkanı Bülent Erdoğan, siyasi parti temsilcileri, gaziler ve sayıda vatandaş katıldı. Köy camiinde okunan Kuran-ı Kerim tilavetinin ardından, Bigalı Mehmet Çavuş kabri başında okunan dualarla anıldı.
Programda konuşan İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan, Savunma sanayindeki hamlelerimiz baş göz üstüne. Ancak Mehmet Çavuş bize şunu söylüyor, ne kadar teknolojik imkan olsa olsun bir kürek ve bir yürek dünyayı değiştirir diyor. O yüzden teknolojik gelişimin yanında imanın, tarihin, toprağın hakkını veren bu anlayışın büyümesi en büyük görevimiz diye düşünüyorum. Yollar köprüler yaparız, yapıyoruz. Ama en kıymetli işimiz bu hatıralarımızı yeni nesillere aktarmak olması lazım. Mehmet Çavuş dediğimiz bin yıllarca önceki bir hikayemiz değil. Daha torunlar aramızda. Dünkü savaşlar bunlar. 100 sene önce bu topraklarda cumhuriyetimizin kurulması, çalışmaları yapılırken ödenen bedellerin en somut karşılığı bu hatıralar. Afaki, uzak, hikaye değil bunlar. Daha dün yaşandı. Torunları, oğulları buralarda bu insanların. O yüzden bu hatıraların yeni nesillere, gençlere aktarılması en büyük görevimiz olması lazım dedi.
Mehmet Çavuşun Seddülbahirde savunduğu sadece vatan toprağı olmadığını kaydeden Bakan Yardımcısı Bülent Turan, "Mehmet Çavuş, o savunmayı yaparken aynı şekilde bir milletin kimliğini, değerlerini, imanını savunuyor ve bugünler getiriyor. Bu Cumhuriyet, bu kıymetli topraklarda rastgele kurulmadı. Anafartalarda başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bir çok büyüğümüzün hatırası hikayesi oldu. Yahya Çavuşun, Seyit Onbaşının hepsinin toplamında, Mehmet Çavuşun hepsinin toplamında çok kıymetli bir emaneti var. Bu emaneti ileriye taşımak hepimizin görevi. O kimliği savunmak zorundayız. O kimliği diri tutmak zorundayız. Dün vardı canım, bugün başka şeyler var demeyeceğiz. Ayağımızın bir noktası tam bu milli değerler üzerinde olacak. Diğerini açabildiğimiz kadar açacağız. Mevlananın metaforu var ya pergel örneği. Pergeli diyor sağlam sapla, sonra açabildiğin kadar aç diyor. Biz de Mehmet Çavuşun aldığımız hatırayla beraber bu topraklarda bu milli kimliğe bu ruha öyle bir sahip olacağız ki diğer tarafı açılır da açılsın, büyüyelim, yürüyelim genişleyelim, ama merkezimizin Çanakkale Ruhu olması lazım. O ruhta Kürt var, Türk var, Laz var Alevi var, Sünni var, genç var, yaşlı var ama bir milletin ayak kalkması var omuz omuza ayağa kalkması var. Yedi düvele karşı Anafartalarda, Çanakkalede Atatürk, Yahya Çavuş, Seyit Onbaşı, Bigalı Mehmet Çavuş savaşırken, bize toprak kadar bir emanet verdiler. O emanet bizim sırtımızda hep beraber taşımaya ve yaşatmaya devam edeceğiz. Her türlü borç ödenir ama şehidin, gazinin bir damla kanına olan borcumuzu ödeyemeyiz. 365 gün çalışıyoruz. Her borcu öderiz, ama o şehitlerimizin gazilerimizin asla hakkını ödeyemeyiz. Onlar bize bir vatan bıraktılar. O vatanı büyütmek bizim görevimiz" diye konuştu.