’’Türkiye, doğalgaz konusunda tüm eleştirilere rağmen çok doğru bir strateji izlemiştir’’

inegolonline.com'a Google'da abone olun Google News
’’Türkiye, doğalgaz konusunda tüm eleştirilere rağmen çok doğru bir strateji izlemiştir’’
#Ekonomi | İHA
25 Kas 2019 / Pzt 15:09
4 dk okuma / 49 Kez Okundu
| | |

The Bosphorus Energy Club Başkanı Mehmet Öğütçü, ’’Türkiye, yüzde 98 oranında ithalata bağımlı. Dolaysıyla stratejik bir metadır. Aynı zamanda da tam bir milli güvenlik sorunudur. Türkiye doğalgaz konusunda tüm eleştirilere rağmen çok doğru bir strateji izlemiştir’’ dedi.


PwC Türkiye işbirliği ile 9’uncu kez düzenlenen The Bosphorus Energy Club’ın ’basın ile sohbet’ toplantısında Türkiye’nin doğalgaz durumu ve yeni anlaşmalar, yapılması gereken yatırımlar, TürkAkım, Doğu Akdeniz konusu gibi enerji konuları masaya yatırıldı. Toplantıya The Bosphorus Energy Club Başkanı Mehmet Öğütçü, PwC Türkiye Enerji, Altyapı ve Doğal Kaynaklar Sektörü Hizmetleri Lideri Murat Çolakoğlu, TürkAkım Sözcüsü Aslı Esen, sektör temsilcileri ve davetliler katıldı.

’’Türkiye doğalgaz konusunda tüm eleştirilere rağmen çok doğru bir strateji izlemiştir’’
Doğalgazın sadece bir ticari meta olmadığının altını çizen Mehmet Öğütçü, ’’Türkiye, yüzde 98 oranında ithalata bağımlı. Dolaysıyla stratejik bir metadır. Aynı zamanda da tam bir milli güvenlik sorunudur. Türkiye doğalgaz konusunda tüm eleştirilere rağmen çok doğru bir strateji izlemiştir. Hem kayna çeşitlendirmesi yapılıyor. Rusya’ya yüzde 55 bağımlıydık. Bu giderek azaltılıyor, yüzde 52-53’lere çekildi. Doğalgazın elektrik üretimindeki payı azaltıldı’’ dedi.

’’Türkiye, talebi karşılayabilmesi için her yıl minimum 10 milyar dolarlık yatırım yapması gerekiyor’’
Öğütçü şöyle konuştu: ’’Bizim yaptığımız hesaplara göre Türkiye’nin, enerji sektöründeki mevcut durumu idame etmesi ve gelecek olan talebi karşılayabilmesi için her yıl minimum 10 milyar dolarlık yatırım yapması gerekiyor. Dolaysıyla Türkiye’nin bu parayı bir yerden bulması lazım. İçinde yaşadığımız dönemde uluslararası paranın maliyeti arttı. Bu projelerin maliyetine yansıyor, oradan da tüketiciye yansıyor. Ama uluslararası piyasalarda para konusunda bir sıkıntı yok; doğru proje olduğu sürece. Yalnız belli yakıtların cazibesi azalıyor. En son Londra’daki tartışmamız doğalgazdan yenilenebilir gaza geçişin güçlükleri üzerineydi. Buna odaklandık. Geçiş süreci için şöyle konuşuluyordu: Kömürden yenilenebilire bir şekilde geçilecek. Doğalgaz geçiş sürecinin yakıtı olabilir. Bu söylem bence yanlış. Doğalgaza yatırım yapan şirketler sıkıntıdalar. Çünkü bankalar, hissedarlarından ve kamu oyundan gelen baskı nedeniyle artık fosil yakıtlara para aktarmak istemiyorlar. Bunun çok ciddi yansımaları olacak. Geçen yıl yenilebilir enerjiye yaklaşık 348 milyar dolar yatırıldı, fosil yakıtlara 113 milyar dolar civarında. Neredeyse 3’de biri. Bu bir trendi gösteriyor. Fosil yakıtlara yatırımlar azalma trendine girmiş vaziyette. Azaldığı zaman yansımasını arzda sıkıntı olarak göreceğiz’’.

’’Türkiye’de ciddi bolluk yaşanacak’’
Yapılan doğalgaz anlaşmalarına değinen Öğütçü, ’’Yeni doğalgaz bağlantı anlaşmaları yapıyoruz; TürkAkım, TANAP. İran, daha da arttırmak istiyor; 10 milyarın üzerinde satabilirim diyor. Irak’tan Kürt Bölgesi’nde gaz getirme ihtimali var. Doğu Akdeniz gazı var. LNG olarak da getiriyoruz. Burada da Türkiye’de ciddi bolluk yaşanacak. Bunun hesabını iyi yapmak lazım. Türkiye’nin ihtiyacı nedir? Ne kadarını yüksek değerli piyasalara satabilir ve en uygun fiyatla piyasadan kaça alabilir? Türkiye gibi tüketici ülkeler doğalgaz piyasasında şimdi kral. Yani sözleşme hükümlerini empoze edebilirler. Türkiye gaz hub’ı olmada diğer ülkelerin ötesinde ama şu anda transit bir ülkeyiz. Transit olduğu için enerjinin geçi ücretini alırsınız. Bu çok para değildir. Bunu petrolde gördük. Diğer doğal projelerinin hemen hemen hepsi 3’üncü ülkelere gitmiyor. Küçük bir bölümü gidiyor. Bu projelerin hepsi Türk piyasasını hedefliyor. Dolaysıyla önümüzdeki dönemde yapılacak olan kontratlarda Türkiye’nin çok dikkatli hareket etmesi lazım. 3’üncü ülkelere satış koşulunu mutlaka koymak lazım’’ diye konuştu.

’’Doğu Akdeniz’deki kaynaklar ve jeopolitik gerilimler abartılıyor’’
Doğu Akdeniz’deki yaşanan gelişmelere vurgu yapan Öğütçü, ’’Bugün okuduğun bir haber doğru ise; K.K.T.C ile Türkiye arasında su boru hattına paralel doğalgaz boru hattı inşa edilmesi için çalışmaların hazırlıkları başladı diye haber gördüm. Bu bence akıllıca bir hamle. Bu hamle talep ve arz bölgesi ayarlanmamışken, hazır bir alt yapı olduğu için mıknatıs gibi bölgedeki gaz arzını çekmeye başlar. Eğer hedeflenen bu ise bence çok akıllıca. Bu haber doğruysa ve uygulanacaksa bence Doğu Akdeniz için oyun değiştirici bir gelişme olabilir. Bence Doğu Akdeniz’deki kaynaklar ve jeopolitik gerilimler de abartılıyor. Olduğundan daha vahim gösteriliyor. TürkAkım geliyor, Kuzey Akım 2 yapılacak, LNG artmaya başladı. Bu ortamda Doğu Akdeniz gazının Avrupa’da yer bulması bence çok zor’’ açıklamasında bulundu.

Toplantıda konuşan PwC Murat Çolakoğlu da şu değerlendirmelerde bulundu: ’’Ekonomik büyümenin yanı sıra sağlanması gereken adil gelir dağılımında da tüm dünyada zengin ile muhtaç arasındaki makasın her yıl daha da açılması konuya doğal faktörlerin yanı sıra başka insani tehditleri de dâhil ediyor. Bu gidişatın yavaşlatılması ülkelerin ekonomileri açısından da pozitif etkisi olacak sonuçları getirir. Enerji sektörü bu konularda oldukça önemli adımlar atabilir.

TürkAkım sözcüsü Aslı Esen ise TürkAkım hakkında şu bilgileri verdi: ’’Projenin sonunda geldik. Neredeyse yüzde 100 tamamlandı. Yılsonu ya da yılbaşında gaz akışının başlamasını öngörüyoruz’’.
Basın toplantısı sırasında Mehmet Öğütçü, merkezi Bağdat’taki İraq Energy Institute Başkanı Yesar Al-Maleki ve enerji sektörüne kapasite geliştirici yönetim eğitimi veren dünyanın önde gelen markalarından Amsterdam’daki Energy Delta Institute Başkanı Marcel Kramer ile birer işbirliği mutabakat muhtırası imzaladı.

GÜNDEM DE NE VAR ?
Duyuru
İnegöl'ü Whatsapp'a getirdik WHATSAPP KANALINA ABONE OL
Reklam
Yasal Bilgilendirme
Yorum yapan kullanıcılarımız Kullanıcı Sözleşmesi'ni kabul etmiş sayılır.