MTSO Başkanı Ayhan Kızıltan, son zamanlarda Türkiyenin üretim rakamlarının pek parlak olmadığına dikkat çekerek, bu rakamların Türkiyenin büyümesine yetmeyeceğini belirtti. Üretimin, ekonominin nefesi olduğunu vurgulayan Kızıltan, Üreten Türkiye başat gündem olmadıkça ne işsizlikte ne büyümede ne ihracatta hedeflerimize ulaşabiliriz uyarısında bulundu.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Kızıltan, yaptığı yazılı açıklamada, Mersin gündemi ile ülke ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Geçen hafta son zamanların en büyük, en coşkulu, en katılımlı festivali olan Mersin Narenciye Festivalini hep birlikte yaşadıklarını ifade eden Kızıltan, destek verenleri kutlayarak, Narenciyenin başkenti, sosyal yaşamı ile modern ve yaşanır bir kent v özgürlükler kenti olduğumuzu bir kez daha gösterdik dedi.
Üretim rakamları Türkiyenin büyümesine yetmez
Mersinin sosyal anlamda hareketlenmesinin çok önemli olduğuna, ancak üreten bir kent ve ülke olmadıkça arzu edilen ekonomik ve sosyal hedeflere ulaşılamayacağına işaret eden Kızıltan, Son zamanlarda imalat rakamlarımız, genel anlamda üretim rakamlarımız, üretim firmalarımızın kapasite kullanım rakamları, yeni açılan üretim yer sayıları ne yazık ki parlak değil. Bu rakamlar 80 milyon nüfusu aşan bir Türkiyenin büyümesine yetmez. Üretimden kopan bir Türkiye demek, birincil anlamda istihdam, işsizlik sorunu yaşayan bir Türkiye demektir ifadelerini kullandı.
İşsizliğin çözümü; üretimi ülkenin başat gündemi yapmaktan geçiyor
Özellikle genç işsizlik rakamlarının, nüfusunun yarısı 30 yaş altı olan dinamik bir Türkiye için iç açıcı olmadığını vurgulayan Kızıltan, şöyle devam etti: Ancak, eskiden işsizliği, yetersiz eğitime, mesleksizliğe veya beceri kazandırma konusundaki eksikliğimize bağlardık. Şimdi görüyoruz ki, iş arayanların çoğu vasıflı, nitelikli, meslek sahibi, eğitimli insanlar. Türkiye olarak artık insanımızı eğitebilen bir ülkeyiz. Her alanda, her sektörde teknisyenlerimiz, teknikerlerimiz, mühendislerimiz var. Artık sorun bunlara iş verebilmek. Bu da üretimi ülkenin başat gündemi yapmaktan geçiyor. Üreten Türkiye başat gündem olmadıkça ne işsizlikte ne büyümede ne ihracatta hedeflerimize ulaşabiliriz.
Üretmek ekonominin nefesidir
Ekonomik sorunlardan çıkmak söz konusu olduğunda ilk başvurulan adresin inşaat sektörü olduğunu belirten Kızıltan, artık bunu da değiştirmek zorunda olduklarının altını çizdi. İnşaatın, tetiklediği alt sektörlerle Türkiyenin hayati sektörlerinden birisi olduğunu kaydeden Kızıltan, ancak tek kurtarıcı olarak görülmemesi gerektiğini kaydetti. Kızıltan, Merkezde üretim olmalı, üretime destek vermek olmalı; çünkü üretmek ekonominin nefesidir. Nefes alamayan bir insana makyaj yapmanın yararı olmaz. Hayatta kalmak ve yaşamak için nefes almak zorundayız. Ekonomide nefes üretmektir. Çünkü üretirsen insanlara iş ve aş verirsin, başka alt sektörleri beslersin, ihracat yaparsın. Sanayide, tarımda, teknolojide ve bilgide üreten ülke olmak zorundayız. En az bunun kadar önemli olan şey ise yerli ve milli üretim olmasıdır. Sürekli dışardan alan değil, özellikle stratejik ürünlerini, cari açığa neden olan ürünleri kendi üreten bir ülke olmak zorundayız. Bu konuda son zamanlarda ciddi destekler var. Bunları da doğru, verimli ve akılcı planlamak zorundayız. Sadece üretmek de yetmez; bu sorunlara çare olacak çözümleri kendimiz üretmeliyiz. Başka yabancı kafaların çözümleri ile bir yere varamayız. Sanayicimizden tüccarımıza, siyasetçimizden belediye başkanımıza, öğretmenimizden öğrencimize, gençlerden kadınlara kadar her birimiz kentimizin ve ülkemizin sorunlarına kafa yormak ve düşünce üretmek zorundayız dedi.
En değerli varlığımız ve milletimizin gücünün sembolü olan Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu olan ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürkün vefatının yıl dönümünde onu bir kez daha özlem, rahmet ve minnetle anıyoruz diyen Kızıltan, şunları kaydetti:
İş dünyası olarak ülkemizin aydınlık geleceğine olan inancımızı yineleyerek, ülkemizi daha güçlü, daha zengin bir ülke haline getirme yolunda atılan her adımın, Atatürkün aziz hatırasına en anlamlı saygı olduğuna inanıyoruz. Ulu önderimizin çizdiği yoldan sapmadan her anlamda zengin ve gelişmiş bir Türkiye idealini gerçekleştirmek için her geçen gün daha da artan bir istekle çalışıyor ve Onu bir kez daha minnetle anıyoruz. Üretmenin ekonomik sorunlardan kurtulmanın tek yolu olduğunu söyledik. Bu anlamda Atatürk, üretimle ilgili veciz ifadesinde, Çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar demiştir.