ABD'nin yeni gümrük tarifeleri, Türk otomotiv sanayisi için kısa vadeli fırsatlar sunabilir. Uzmanlar, uzun vadede rekabet gücünün korunması gerektiğini vurguluyor.
ABD’NİN YENİ TARİFELERİ OTOMOTİV SEKTÖRÜNÜN GÜNDEMİNİ DEĞİŞTİRDİ
ABD Başkanı Donald Trump’ın aralarında Türkiye'nin de olduğu ülkelere yeni gümrük vergileri uygulayacağını açıklaması, küresel ticarette dengeleri sarsarken, Türk otomotiv sanayisi için hem fırsatlar hem de riskler barındırıyor.
KISA VADELİ REKABET AVANTAJI SUNABİLİR
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Cengiz Eroldu, Türkiye’ye getirilecek olan ek vergilerin, diğer ülkelere kıyasla daha düşük seviyede olması sayesinde ABD pazarında rekabet avantajı sağlayabileceğini söyledi. Eroldu, “Bazı otomotiv parçaları için uygulanacak vergi oranları, Türkiye için göreceli bir avantaj yaratabilir” dedi.
MOTORLU TAŞITLARDA EŞİT VERGİ UYGULANACAK
Yeni düzenlemeye göre motorlu taşıtlara yönelik yüzde 25 ilave gümrük vergisi tüm ülkelere eşit olarak uygulanacak. Ancak Türkiye’ye özel bazı tedarik ürünlerinde daha düşük oranların geçerli olması, kısa vadede ihracatçılar için olumlu bir tablo çizebilir.
FİYATLARDA ARTIŞ BEKLENTİSİ
Eroldu, özellikle AB ülkelerine uygulanacak yüzde 20’lik tarifenin Türkiye’nin yüzde 10'luk oranına kıyasla daha yüksek olduğunu belirterek, “Bu durum bazı ürünlerde fiyat artışlarını beraberinde getirebilir” ifadelerini kullandı.
ÇİN REKABETİ UZUN VADEDE RİSK OLUŞTURUYOR
Taşıt Araçları tedarik sanayicileri Derneği (TAYSAD) Başkanı Yakup Birinci ise, Çin'in yüksek vergiler nedeniyle ABD pazarından çekilip üçüncü ülke pazarlarına yönelmesinin, Türk otomotiv tedarik sanayisi için yeni bir rekabet baskısı oluşturabileceğini söyledi.
KÜRESEL ÜRETİM DENGELERİ YENİDEN ŞEKİLLENECEK
Birinci, ABD’nin bu hamlesiyle küresel ticaretin yeniden şekilleneceğini belirterek, “Avrupa merkezli üreticiler maliyetleri düşürmek için ABD'de üretim planları yapabilir. Bu durum, tedarik zincirlerini ve pazar dengelerini önemli ölçüde etkileyecek” dedi.
SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRETİM VE STRATEJİK ORTAKLIKLAR ÖNEMLİ
Uzmanlar, Türkiye'nin bu süreçte sürdürülebilir üretim modellerine yönelmesi ve stratejik iş birliklerini artırması gerektiğini vurguluyor. Aynı zamanda markalaşma ve lojistik çözümler ile ABD pazarında güçlü kalmanın yolları aranmalı.