Mücevher dünyasının G20si olarak kabul edilen Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) bu yıl sekizincisini düzenleyeceği Değerli Taş ve Mücevher Birlikleri Konferansını ilk kez İstanbulda gerçekleşiyor.
Mücevher İhracatçıları Birliği, Türkiye Tanıtım Grubunun desteğiyle 8. Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) Değerli Taş ve Mücevher Birlikleri Konferansına İstanbulda ilk kez ev sahipliği yaptı.
Aralarında Brunei, Kamboçya, Laos, Malezya, Myanmar, Filipinler, Tayland ve Vietnam gibi ülkelerden oluşan Güneydoğu Asya ülkeleri olmak üzere toplamda 37 ülkeden 100ün üzerinde delegenin katıldığı 8. ASEAN Konferansının açılış konuşmalarını T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle, ASEAN Değerli Taş ve Mücevher Birlikleri Başkanı Suttipong Damrongsakul ve Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kamar gerçekleştirdi.
Potansiyelimiz bu değil, çok daha yüksek rakamlara ulaşmamız lazım
Açılış konuşmasında Türkiyenin potansiyelinin gösterilmesi açısından bu etkinliğin çok önemli olduğunu ifade eden Rıza Tuna Turagay mücevher sektörü için bakanlık olarak da gereken ne ise yapılması için adım atılacağını dile getirdi. Turagay ayrıca; Mücevher sektörümüz artık tüm dünya pazarlarına mal sunar hale gelmiştir. İhracatta 4.4 milyar dolarlık bir hacme ulaşmış bir sektör. Dünya mücevher pazarında bu rakam yüzde 4 ediyor. Bu bizim potansiyelimizi yansıtmıyor. Çok daha yüksek boyutlara çıkarmamız lazım. ASEAN ülkelerine bakıyoruz toplam ithalatları 4.1 milyar dolar. Bizde ise sadece 45 milyon dolar. Çok az bunu arttırmamız lazım dedi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle de Sektörün katma değerinin arttırılması açısından çalışmalara başlandı diyerek yapmış açılış konuşmasında şunlara değindi; Bu toplantıda ortaya konacak fikirler, değerlendirmeler, sonuçlar ve uygulamalar önümüzdeki yıllarda sektörün geleceğine ışık tutacak ve çok ciddi cirosu olan bu sektörümüzün kapsama alanını genişletecek. Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak biz de 2019 yılında sektörümüzün hem katma değerinin arttırılması hem de sarraflarımızın kadim tarihini ve yeteneklerini küresel ölçekte daha iyi tanıtabilmek adına ihracatçı birliğimiz ve Türkiye tanıtım grubu ile çalışmalarımızı yoğunlaştırdık şeklinde konuştu.
Damrongsakul: Çabalarımız, daha güçlü mücevher pazarlarının gelişmesini sağlayacak
ASEAN Değerli Taş ve Mücevher Birlikleri Yönetim Kurulu Başkanı Suttipong Damrongsakul da konuşmasına; Değerli Taş ve Mücevher Birliklerinin üyelerimiz arasındaki güçlü bağ sayesinde ASEAN Birliği resmen kurulmuş oldu diyerek başladı. Suttipong Damrongsakul aynı zamanda şunlara da değindi; Projelerin hayat geçmesiyle birlikte ASEAN bölgesi ve ötesinde üreticiler, tedarikçiler, distribütörler ve perakendeciler arasında çok daha büyük bir iş birliği başlayacağına inanıyoruz. Böylesi bir hedefe ulaşma konusundaki kararlılığımız ve çabalarımız, yakın gelecekte ASEAN ve ASEAN dışı ülkelerde daha güçlü mücevher pazarlarının gelişmesini sağlayacak.
Mücevherin G20sini İstanbula topladık
Birlik olarak mücevher sektörünün, kıtaların köprüsü İstanbulda buluşmasıyla doğu ile batının ilk kez bu kadar yakınlaştığını belirterek konuşmasına başlayan Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kamar, ülkeler arasında neden modern bir İpek Yolu inşa edilemediğini sorarak 8. ASEAN Konferansını çok önemsediklerinin altını çizdi.
Mücevherin G20si ülkelerle konferans boyunca mevcut ilişkileri gözden geçirip yeni iş birliklerine yelken açacağız diyen Mustafa Kamar; şunları dile getirdi: Yaklaşık 80 milyonluk nüfusa, 784 milyar dolar Gayri Safi Yurt içi Hasılaya ve 168 milyar dolar ihracat hacmine sahip Türkiye, yaklaşık 4 saat uçuş mesafesinde olup 1,2 milyarlık nüfusa ve 24 trilyon dolar GSYHye sahip doğu ile batı arasındaki tek gerçek köprü konumunda ülke olarak 35 bine yakın perakende kuyumcusu, 6 bine yakın üreticisi 1000e yakın ihracatçısı ve bunların yanı sıra dünyada yalnızca 64 adet olan LBMA üyesi 2 rafinerisi ile dünyanın en güçlü oyuncularından birisiyiz. Bugün için dünya mücevher sektöründe Hindistan, Çin, ABD ve Rusya ile birlikte 5 büyük pazardan biri, Hindistan ve Çin ile birlikte en büyük 3 üreticiden biri ve İtalya, Çin ile birlikte en büyük üretimden ihracat yapan 3 ülke konumundayız. Geçtiğimiz yıl %36 oranında artışla 4,4 milyar dolar mücevher ihracatı, 2,5 milyar dolar harici işlem rejimi kapsamında ihracat ve 3,5 milyar dolarlık turizm ihracatına imza atmış bir ülke olarak Vicenza, Hong Kong, Moskova, Dubai, ABD gibi mücevher fuarlarının yanı sıra Suudi Arabistan, Katar ve Miami ziyaretleri gerçekleştirip sıra dışı B 2 Blerle hedeflerimize ulaşmak için çalışıyoruz.
Para yerine geçen altınla ticaret kolaylaştırılmalı
Mücevher sektöründe sınırlı seviyede söz sahibi ve ticaret hacmine sahip olmak bizleri üzüyor diyen Kamar; Konferansa katılan 37 ülke, 88,5 milyar dolar mücevher ithal ederken 111 milyar dolar ihracata imza atıyorlar. Yaklaşık 650 milyon kişinin yaşadığı ASEAN ülkeleri, yaklaşık 4,1 milyar dolar mücevher ithal ederken Türkiyeden sadece 45 milyon dolarlık bir alım yapıyor. Ülke olarak ihracatımızı artırmak için zor olan STA anlaşmalarının içeriklerini bürokrasiyle anlatmalıyız. Yüksek ithalat vergilerini çözüme kavuşturarak dış piyasada, yalnızca işçilikten vergi alınmasıyla da iç piyasada doping etkisi oluşturabiliriz. Sektörümüz adına en önemli konulardan biri hariçte işleme ve dahilde işleme rejimlerini, tüm ülkelerle uyguluyor olmalıyız. Bunun yanı sıra günümüzde para yerine geçen ve takas aracı olarak kullanılabilen altın ile ticareti kolaylaştırarak ticaret savaşlarında bir koz olarak kullanılan Swift konusunda büyük bir adım atabiliriz. Tüm bu konulara dair hükumetlerle iş birliği yaparak mücevher sektörü hakkında farkındalığı artırmalı, beklenen süreçleri yasalaşması için adımlar artabilecek komisyonlar kurarak bir an önce çalışmaya başlamalıyız şeklinde konuştu.