Yüksek sosyal gerilimler, hızlı şekilde büyüyen siyasi riskler ve artan iklim değişikliği riskleri arasında 2020 yılı, ekonomi politikaları bakımından büyümenin ne pahasına olursa olsun korunduğu bir yıl olarak dönüm noktası haline gelebilir.
ABD - Çin ticaret savaşları tarafında ise İki ülke arasında imzalanan mini anlaşma oyunda önemli bir değişiklik oluşturmayacak olsa da seçim yılında gümrük vergisi artışları ihtimali düşük olduğu için belirsizliklerin biraz daha azalmasını sağlayacak. 2018 yılında yüzde 3,5 olan ABD gümrük vergisi ortalamasının yüzde 7de kalmaya devam etmesini bekleniyor. ABDde kamu ve şirket borçlarının artmaya devam edeceği ön görülüyor. Demokratların hafif bir farkla seçimden önde çıkması bütçeyle ilgili risklerin artması ve ABD kaynaklı dış politika risklerinin azalmasıyla sonuçlanabileceği belirtiliyor. Mali politikaların daha da destekleyici olmasıyla ABDnin GSYH büyümesi 2021 yılında yeniden yüzde 2ye yaklaşabileceğini altı çiziliyor.
Dünyanın lider alacak sigortası şirketi Euler Hermes, 2020 yılına dair beklentilerini içeren Ekonomik Görünüm Raporunu paylaştı. Raporda 2020 yılında büyümenin yüzde 2,4, 2021 yılında da 2,8 olması bekleniyor. Büyümenin yavaş kalmaya devam etmesi nedeniyle 2019 yüzde 9 olan iflaslardaki artışların 2020 yılında da yüzde 6 olması bekleniyor.
Euro Bölgesinde de büyüme
Rapora göre; Euro Bölgesinde sanayi üretimi çok hafif bir toparlanma yaşayacağı için bölge ekonomisi 2020-21 döneminde yüzde 1,4lük potansiyel büyüme oranının altında bir büyüme gerçekleşmesi bekleniyor. Olumlu işgücü piyasası koşulları ve sağlam ücret artışları sayesinde tüketicilerin günü kurtarmaya devam edeceği düşünülüyor. İngiltere, büyüme üzerinde daha fazla baskı oluşturan bir unsur olmayabilir ama Alman ekonomisinin geçirmekte olduğu zor dönem, birçok Euro Bölgesi ekonomisinde koalisyonların kırılgan olması, sosyal hoşnutsuzluğun ve ABDnin bölgeden otomotiv ithalatına yönelik gümrük vergisi artışı tehditlerinin devam etmesi aşağı yönlü belirgin riskler olarak kalmaya devam edebileceği belirtiliyor.
Avrupa Merkez Bankası, Nisan 2020de mevduat oranlarında bir kez daha 10 baz puanlık indirime giderek oranı - yüzde 0,6ya düşürecek ve parasal genişlemeye dair 20 milyar euroluk satın alımlarını yıl sonuna kadar sürdüreceği öngörülüyor. Çin Merkez Bankası ve gelişmekte olan ekonomilere ait birçok merkez bankası 2020 yılında para politikalarını gevşetmeye devam etmesi bekleniyor.
ABD dolarındaki beklenen yüzde 4lük değer kaybı gerçekleşir ise gelişmekte olan ülke piyasalarındaki finansal araçları desteklenmesi bekleniyor. Düşük enflasyon, genişleyici mali politikalar ve para politikaları tarafından sağlanan sağlam güvenlik ağı ve ABD dolarının değer kaybedeceğine dair beklentiler, risk iştahlarında artışa sebep olarak gelişmekte olan ülkelerdeki finansal araçların diğerlerine göre daha iyi performans göstermesini sağlayabilir.