Prof. Dr. Mefail Hızlı: “Kudüs ile ilgili alınan karardan dönülmelidir”

Uludağ Üniversitesi İslam Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mefail Hızlı, Kudüs ile ilgili alınan karardan dönülmesi gerektiğini, aksi halde bunun Ortadoğu’yu ateş ve kana sürükleyecek bir süreci başlatabileceğini söyledi.
Prof. Dr. Mefail Hızlı, ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımasının sadece Filistin coğrafyasında yaşayan Müslümanları değil, bütün Müslümanları ilgilendirdiğini söyledi. Filistin’de beklenen huzur ve güvenlik ortamının bu süreçle birlikte rafa kaldırılacağını dikkat çeken Hızlı, “Amerika Birleşik Devletleri’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımış olması Filistin’deki beklenen huzur ve güvenlik kavramlarını rafa kaldıracaktır. Çok daha vahim sonuçlara yol açabilecektir. Ben bir devlet başkanının bu kadar sorumsuzca ve tarihi, dini kültür bilgisi olmadan böyle bir kararı vermiş olmasını anlayamıyorum. Her halde yeterince bilgi alamadığını düşünüyorum. alınan bu karar Ortadoğu’yu ateşe ve kana sürükleyecek bir süreci başlattı. Ben ümit ederim ki bu tekrar gözden geçirilmelidir. Bu karar geri alınmalıdır. Zaten 1967’de Birleşmiş Milletler’de alınan kararlar Filistin’in başkenti olarak kabul edilmiştir. Burada bir kasıt var, farklı siyasi düşünceler olduğu anlaşılıyor. Bütün dünyada bir rahatsızlık oluşmuş durumdadır. Bunun hem Müslümanlar hem de aklı başında bütün insanlar nezdinde kabul edilecek bir tarafı yoktur. Bundan sonra da huzurun, barışın, güvenliğin merkeze alındığı bir anlayış ile değerlendirilir” dedi.
Kudüs’ün sadece Müslümanlar için değil, diğer semavi dinler için de önemli olduğunu vurgulayan Hızlı, “Mekke ve Medine’den sonra bizim için Mescid-i Aksa’yı barındırması sebebiyle kutsal bir şehirdir. Yavuz Sultan Selim’in Mercidabık Savaşı sonrasında 1516’da Osmanlı topraklarına kattığımız Kudüs, 401 yıl boyunca Osmanlı coğrafyasında kaldı. Orada bütün dine mensup insanlara da saygıyı en üst düzeyde göstererek bu şehri idare ettik. Bu süre içinde inanın bir kişinin bile burnu kanamamıştır. Osmanlı ecdadımız Musevilik ve Hristiyanlığa mensup insanları oraya gösterdikleri saygı dolayısıyla hiçbir zaman eleştirmemiştir. Tam tersine onlara ibadetlerini, dualarını yapmalarını kolaylaştıracak bir çok tedbiri de ele almıştır” diye konuştu.
Hızlı, “Yaklaşık 4 asrı aşkın süredir Kudüs’ü huzurun ve barışın adresi olarak yaşattık. Geçtiğimiz gün aldığımız haberle maalesef, sağduyudan son derece uzak bir kararla İsrail’in başkenti olarak seçilmiş olmasını çok büyük bir talihsizlik olarak değerlendiriyorum. Osmanlı bunu bu şekilde değerlendirmemiş, bu saygıyı göstermişken, beklenirdi ki oraya 3 büyük dinin mensupları aynı hassasiyeti göstermeye devam etsinler ve barışın, huzurun adresi olsun. Fakat bu son gelişmeler bütün Müslümanlar ı son derece üzmüştür. Bunun yanlışını anlamak için Müslüman olmamız da gerekmiyor. Hristiyan ya da Yahudi aklı başında olan her bir insanın bizden çok farklı düşüneceği kanaatinde değilim” şeklinde konuştu.
Yaşanan bu gelişmelerden çok daha öncesi Uludağ Üniversitesi olarak Kudüs bilincini anlatmak için bir panel düzenlediklerini dile getiren Prof. Dr. Mefail Hızlı, “Biz Uludağ Üniversitesi olarak çok önceden aldığımız bir kararla Osmanlı’nın Kudüs’ten ayrılışının 100’üncü yılında bir panel tertip ettik. Bugün (cuma) saat 15.00’de Uludağ Üniversitesi Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde Kudüs’ü anlatacağız. Bütün herkesi davet ediyoruz” dedi