Türkiyenin kuru kaba yemi bile dışarıdan almaya başlamasının düşündürücü olduğunu söyleyen BVHO Başkanı Sinan Sağlam, Bir an önce mera ve çayır hayvancılığını geliştirecek adımlar atmalıyız dedi
Türkiyenin kuru kaba yemi bile dışarıdan almaya başlamasının düşündürücü olduğunu söyleyen BVHO Başkanı Sinan Sağlam, Bir an önce mera ve çayır hayvancılığını geliştirecek adımlar atmalıyız dedi.
Bursa Veteriner Hekimler Odası (BVHO) Başkanı Sinan Sağlam, dolara endeksli girdi maliyetlerinin Türk hayvancılığının en büyük sıkıntılarından biri olduğunu belirterek, mera alanları giderek küçülen Türkiyenin saman ithalatına başlamasının endişe verici bir tablo olduğunu söyledi. Sağlam, et ve besi hayvanı ithalatıyla et fiyatlarının ucuzlamayacağına bir kez daha dikkat çekti. BVHOnun haftalık yönetim kurulu toplantısında Türk hayvancılığını sorunlarını değerlendirildi. Toplantı sonrasında açıklama yapan oda başkanı Sinan Sağlam, Türk hayvancılığının Kurtuluş reçetesinin mera hayvancılığının geliştirilmesinde olduğunu söyledi.
Bulgaristandan tonu 50 dolardan saman ithalatına başlandığını hatırlatan Başkan Sağlam, Saman üreminin yoğun olduğu Güneydoğu Anadolu bölgesinde, kısa saplı buğday üretimine geçilmesi, saman üretimin düşmesine neden oldu. Kuru kaba yem ihtiyacını karşılayamaz olduk. Bir zamanlar tarımsal kaynaklarının zenginliğiyle övünen Türkiyenin hayvanlarına yedireceği samanı bile dışarıdan almasını üzüntüyle takip ediyoruz. Samanın tonu, nakliye, yükleme-boşaltma derken 120 doları buluyor. Fabrika yeminin ardından kuru kaba yemi de dışarıdan almaya başladık. Bu tablo karşısında et fiyatlarının ucuzlaması mümkün mü? diye sordu.
Başkan Sinan Sağlam, gelişmiş ülkelerde et fiyatlarının ucuz olmasının hayvanların beslenmesiyle yakından ilgili olduğuna vurgu yaptı. Türkiyede hayvan besiciliğinde kuru kaba yem ve fabrika yeminin payının yüksek olduğunu, hazır yemle yapılan besiciliğin ithalat nedeniyle dolara endeksli olduğunu kaydeden Sinan Sağlam, bu nedenle girdi maliyetlerindeki artışın et fiyatlarının düşmesini engellediğini ifade etti. Gelişmiş ülkelerde çayır ve meraların hayvan besiciliğinde önemli bir yer tuttuğuna işaret eden Sağlam, Biz hayvanlarımızı büyük çoğunlukla hazır yemle besliyoruz. Dolar artınca besicilik maliyetleri de artıyor. Ancak hayvancılıkta öne çıkan ülkelerde, hayvan besiciliğinde meraların payı yüzde 50leri buluyor. Kaba yemde tarım kaynaklı kaba yem payı yüzde 25tir. Bu yüzden o ülkelerde et fiyatlardı daha ucuz şeklinde konuştu.
mera alanları giderek küçüldü
Türkiyede nüfus artışına bağlı olarak et ve süt ihtiyacının arttığını belirten Başkan Sinan Sağlam, hayvan varlığının artmasına rağmen et fiyatlarının düşmemesinin, besicilikteki girdi maliyetlerinden kaynaklandığını savundu. Hayvancılıkta girdi maliyetlerinin düşürülmesi için mutlaka mera ve çayırların besicilikte öne çıkması gerektiğini söyleyen Sağlam, meraların giderek azaldığından yakındı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki meraların, terör nedeniyle kullanılamaz hale geldiğini, ülkenin batı kesimindeki meraların ise başka amaçlarla kullanıldığını vurgulayan Sinan Sağlam, 1990larda 24 milyar hektar olan kullanılabilir çayır ve mera alanın, şimdilerde 9-10 milyar hektara gerilediğini açıkladı.
Sinan Sağlam, Türkiyenin acilen mera hayvancılığına yönelik adımlar atması gerektiğini belirterek, bunun için öncelikle meralarda beslenmeye uygun yerli ırkların geliştirilmesi ve mera alanlarının hızlı kullanılabilir hale getirilmesi gerektiğini söyledi. Türkiyede yılda 65 milyon ton kaba yem kullanıldığını ifade eden Başkan Sağlam, Kaba yem üretimimiz yetersiz olduğu için, ithalata başvuruyoruz. Karma yem ve fabrika yemi yüzde 50 ithal girdilerle üretiliyor. 5 yıl önce bir kilo etin fiyatıyla 32 kilo besi yemi alabilen yetiştirici, şimdi ancak 20 kilo yem alabiliyor. Kaba yem tüketiminde çayır ve meranın payı 12 milyon ton. Kaba yemin sadece yüzde 20si, toplam yemin ise yüzde 10unu çayır ve meralardan karşılıyoruz. Çayır ve meraya çıkmayan hayvanların beslenme maliyeti doğal olarak yüksek. Eti ithal et, yemi ithal et, samanı ithal et. Geçici önlemler, ne et fiyatlarını düşürür, ne de Türk hayvancılık sektörünü kurtarır. Etin ucuzlaması üretimin artmasından geçer. Üretimi artırmak için de, besicilik maliyetlerini düşürecek önlemler almalı, mera hayvancılığını geliştirmeliyiz ve yerli ırklara öncelik vermeliyiz dedi.