Bursanın Orhaneli ilçesine bağlı Dağgüney köyü yakınlarında yapılmak istenen mermer ocağına karşı toplanan köylüler Dünya Su Gününde eylem yaptı. Bursa için önemli bir su kaynağı olan Kocasu Deresinin de mermer ocağı faaliyetlerinden dolayı tehlikede olduğunu belirten köylüler Suyumuzu, doğamızı kirleten mermer ocaklarını köyümüzde istemiyoruz. Ormanlarımızı, köyümüzü, suyumuzu terk etmek istemiyoruz dedi.
Bursanın Orhaneli ilçesi Değgüney köyünde yapılan mermer ocağı faaliyetine karşı köylüler eylem yaptı. Dünya Su Günü çerçevesinde yapılan eylemde, Bursanın önemli su ihtiyacını karşılayan Kocasu Deresi kenarında bir araya gelen köylüler, 25 hektarın altında ruhsat aldığı için ÇET raporu gerektirmeyen ve Kocasu Deresini tehdit eden mermer ocağının faaliyetlerinin bir an önce durdurulmasını istedi. Eylem sonrası açıklama yapan yaşlı kadın, Suyumuzu, doğamızı kirleten mermer ocaklarını köyümüzde istemiyoruz. Ormanlarımızı, köyümüzü, suyumuzu terk etmek istemiyoruz dedi. Köy sakinleri tarım arazilerinin ortasına kurulan mermer ocağının kapatılması için dava açtı.
İptal edilmesi için gerekli tüm mücadeleyi vereceğiz
Maden faaliyetlerinin kapatılması için hukuki destek veren Avukat Eralp Ataberk, Bu civardaki pek çok alanda maden ocakları işletmeye çalışıyorlar. Birebir zararlarını şu anda daha hissetmiyoruz. Fakat yolumuzun üzerinde ufak bir parselde yapılan çalışmanın zararları ortada. Buradaki mücadelemiz hukuki olarak haklı olduğumuzu ortaya koyacak. Firoz Köyünde de zaman zaman umutsuzluklar söz konusu oldu. Fakat haklıyız, yaptıkları işlerde hukuki bölüm son derece sakat ve hatalı. Bunların iptal edilmesi için gerekli tüm mücadeleyi vereceğiz. Burada önemli olan köylülerimizin bir arada durmaları şeklinde konuştu.
Suyumuzun ve doğamızın mermer ocakları tarafından kirletildiğini görmek içimizi acıtıyor
Kocasu Deresini tehdit eden mermer ocağına karşı Kocasu Deresinin önemini vurgulayan GÜNEYDER Başkanı Hüseyin Yüce, Su gezegenimizin en değerli ve yeri doldurulamaz kaynaklarının başında geliyor. Canlıların yaşamlarını sürdürebilmesi, tarım faaliyetlerinin devamı ve hijyenin sağlanması başta olmak üzere suyun muazzam bir rolü bulunuyor. Dünya genelinde her yıl 74 milyon kişi yetersiz su ve hijyen sorunları nedeniyle kaybederken yaklaşık 2 milyar insanın güvenli içme suyundan mahrum olduğu biliniyor. Yerele baktığımızda tarımda, hayvancılıkta ve hayatımızın her anında önemli bir yeri olan suyumuzun ve doğamızın mermer ocakları tarafından kirletildiğini görmek içimizi acıtıyor. Bugün Dağgüney köyümüzde yapılan tam da budur. Tarım alanlarımızın tam ortasına hançer gibi saplanan bu ocak ve açılacak diğer ocaklar Dağgüney ve komşu köylerimizin yaşamını tahrip edeceği gibi hemen yanı başımızdaki Kocasu Deresinin de kirlenmesine sebep olmaktadır dedi.
Bu vahşi mermer ocağını köyümüzden, doğamızdan, Bursanın suyunu yok etmekten kurtaracağız
Daha önce de Kocasu Deresini tehdit eden mermer ocaklarına karşı başarılı bir mücadele verdiklerini ifade eden DOĞADER Yönetim Kurulu Üyesi Murat Demir, Bilindiği gibi 1993 yılında Birleşmiş Milletler 22 Mart gününü Dünya Su Günü olarak ilan etti. Burada amaç suyun önemini vurgulamak, suya dikkat çekmekti. 1993ten bu yana hükümetler, yerel yönetimler, STKlar suyun önemini vurgulamak için farkındalık etkinlikleri yapmaktadır. Bu yıl da Birleşmiş Milletler Su Barıştır teması ile etkinlikler yapıyor. İklim krizi ve kuraklıklar nedeniyle suyun petrolden daha değerli olması sebebiyle su savaşlarının kapıda olma ihtimaline karşı barış kültürünü aşılamak için etkinlikler gerçekleştiriliyor. Bugün burada Dağgüney köylüleri, hemen yanımızdan akan ve Bursanın 50 yıllık su ihtiyacını karşılayan Kocasu Deresini tehdit eden mermer ocağına karşı dikkat çekmek için burada. Hükümet ve yerel yönetim suya dikkat çekiyor, ama esas farkındalık oluşturan burada yaşayan köylülerdir. Suya dikkat çekmek için salonlarda, sempozyumlarda değil, sahada, suyun ve yaşamın içinde olmak gerekir. Geçtiğimiz günlerde yine Kocasuyu tehdit edecek bir mermer ocağı yapılacaktı. Bize başvurdular, hep birlikte köy halkı ile mücadele verdik ve kazandık. Aynı süreci burada da yaşıyoruz. Bizler yılmadan beraberliğimizi korursak inanıyoruz ki bu vahşi mermer ocağını köyümüzden, doğamızdan, Bursanın suyunu yok etmekten kurtaracağız. Geçtiğimiz yıl Türkiyede 7 bin 300 tane madencilik ruhsatı verilmiş. Burada çalışan madenci sizin komşunuz mu, akrabanız mı. Bir şirket, Ankaradan veriyorlar ruhsatı, neyi tehdit ettiği, ne yaptığı belli değil diye konuştu.