Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından Resmi Gazetede yayımlanan 2021/1 sayılı kararla terör örgütlerine yönelik olarak mal varlıklarının dondurulması kararının alındığı hatırlatılarak, FETÖ/PDY, DEAŞ, PKK/KCK ve DHKP/C terör örgütü üyesi olan toplamda 377 kişi, kuruluş ve organizasyonların ülkemizde bulunan tüm malvarlıkları dondurulmuştur açıklamasında bulunuldu.
Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı (MASAK) tarafından Resmi Gazetede yayımlanan terör örgütlerine yönelik olarak malvarlıklarının dondurulması kararı üzerine açıklama yapıldı. Açıklamaya göre, Mal varlığı dondurma tedbirinin Türk hukukuna ilk olarak 7 Şubat 2013te 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkın Kanun ile girdiği belirtildi. Açıklamada, Anılan Kanun uyarınca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 1267, 1988, 1989 ve 2253 sayılı Kararları kapsamında kişi, kuruluş ve organizasyonların mal varlığının dondurulabilmesi; Türkiyenin yabancı devletlerden ve yabancı devletlerin Türkiyeden terörizmin finansmanı ile mücadele kapsamında mal varlığı dondurma talebinde bulunabilmesine imkân sağlanmıştır ifadeleri kullanıldı.
Açıklama şöyle devam etti:
27/12/2020 tarihli 7262 sayılı Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Önlenmesine İlişkin Kanunun 38.maddesi ile de BMGK kararına ya da yabancı ülke taleplerine bağlı olmaksızın, ülkemizin terör örgütleri ile ilgili kişi, kuruluş ve organizasyonların doğrudan Türkiyede bulunan mal varlıklarının dondurulması mekanizması ihdas edilmiştir.
7262 sayılı Kanunun 38.maddesine göre, Değerlendirme Komisyonunun önerisi ile Hazine ve Maliye Bakanı ve İçişleri Bakanının kararına istinaden mal varlığı dondurma işlemi tesis edilmektedir.
Bugünkü Resmi Gazetede yayımlanan karar ile Türk Mahkemelerince terör örgütü olduğuna karar verilen FETÖ/PDY, DEAŞ, PKK/KCK ve DHKP/C terör örgütü ütesi olan toplamda 377 kişi, kuruluş ve organizasyonların Türkiyede bulunan tüm mal varlıklarının dondurulduğu açıklandı.
Türkiyenin terör ve terörizmin finansmanı ile etkin bir şekilde mücadele etmek için ulusal ve uluslararası tüm hukuksal araçları kararlılıkla kullanmaya devam edeceği vurgulandı.