#Spor |
16 Tem, 2017 / Paz 13:48
Dünya Şampiyonasına Boluda hazırlanan milli güreşçi Taha Akgül, zorlu rakiplerini olduğunu fakat 3üncü kez dünya şampiyonu olmak istediğini söyledi
Dünya Şampiyonasına Boluda hazırlanan milli güreşçi Taha Akgül, zorlu rakiplerini olduğunu fakat 3üncü kez dünya şampiyonu olmak istediğini söyledi.
Serbest Güreş A Milli Takımı, Ağustos ayında Fransanın başkenti Pariste düzenlenecek Dünya Şampiyonası hazırlıklarına Bolu Aladağda devam ediyor. Yoğun bir kamp dönemi geçiren sporculardan 5 Avrupa şampiyonluğu, 2 dünya şampiyonluğu, 1 olimpiyat şampiyonluğu olan ve girdiği bütün müsabakalarda altın madalya alan milli güreşçi Taha Akgül, havası ve atmosferi iyi geldiği için takım olarak her yıl Aladağı tercih ettiklerini belirterek, Olimpiyatlardan önce de buradaydık ve çok başarılı bir kamp dönemi geçirip ben olimpiyat şampiyonu oldum. 2014 ve 2015 yıllarında 2 kez dünya şampiyonluğum var. Yine bir dünya şampiyonası geldi. 2017 yılına güzel bir başlangıç yaptım ve Avrupa Şampiyonu oldum. Olimpiyatlardan sonra bu başarıyı tekrar yakalamak kolay değildi. Dünya Şampiyonasında çok sıkı rakiplerimiz var. Özellikle İran, Gürcistan, Amerika, Rusya, Ukrayna bunlar güçlü ülkeler. Beş altı tane benim düzeyimde çok iyi rakiplerim var. İnşallah bu şampiyonada da onlara üstünlüğü saplayıp 3üncü kez şampiyon olmak istiyorum dedi.
Kamp dönemlerinde 5 saatlik antrenmanlar yaptıklarını ve takımlarının durumunun çok iyi olduğunu ifade eden Akgül, Soner Demirtaşın 2 defa Avrupa şampiyonluğu var, Süleyman Atlı, Selim Yaşar, Rıza Yıldırım Avrupa şampiyonu. Hepsi çok başarılı sporcular. 2020 olimpiyatlarında en başarılı branşlardan birisi güreş olacaktır. Serbest güreş olarak 2016da 3 altın madalya almıştık. 2020de de bu kadro en az 4-5 madalya çıkaracaktır diye umut ediyorum şeklinde konuştu.
Protein ağırlıklı besleniyorum
Güreşçilerin en ağır sporu yapan kişiler olduğunu söyleyen Akgül şunları kaydetti:
Güreşçiler en ağır sporu yapan sporcular. Antrenmanlarımız çok ağır olduğu için beslenmemiz de ona göre oluyor. Kamplarda diyetisyenlerimiz var, programlarımızı ayarlıyorlar ama genelde akşam yemeğinden sonra kamp ateşi yakıp arkadaşlarımızla beraber gece beslenmesi olarak sac kavurma yapıyoruz. Ağır spor yaptığımız için yemeklerimizden kırmızı et ve protein eksik olmuyor.