Tiran’da Ukrayna Zirvesi gerçekleştirildi

#Siyaset | İHA
28 Şub 2024 / Çar 17:42

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Tiran ev sahipliğinde gerçekleştirilen Ukrayna Zirvesi’ne katılmak üzere Arnavutluk’a geldi. Zirvede, Ukrayna’ya destek arayışını sürdüren Zelenskiy’in Arnavutluk’a ilk ziyareti yabancı basında da geniş yer buldu.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Tiran’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen Ukrayna Zirvesi’ne katılmak üzere dün akşam saatlerinde Tiran’a geldi. Arnavutluk Dışişleri Bakanı İgli Hasani, Meclisle İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı Elisa Spiropali ve Ukrayna’nın Arnavutluk Büyükelçisi Vladimir Shkurov tarafından karşılanan Zelenskiy’e, Rinas Havalimanı’ndan Tiran merkezine 35 araçlık bir konvoy eşlik etti. İlk kez Arnavutluk’a gelen Zelenskiy, sabah saatlerinde ise Başbakan Rama tarafından Başbakanlık’ta kabul edildi. Zelenskiy’i kendi ofisinde ağırlayan Rama, resim çalışmalarının yer aldığı kitabını baş harflerinin yazıldığı ahşap bir kutu içinde Zelenskiy’e hediye etti. Daha sonra iki lider ikili görüşmeye geçti. Rama ve Zelenskiy’nin yaklaşık 1 saat süren görüşmenin ardından nişan takdim merasimine geçilirken, iki ülke arasında Dostluk ve İşbirliği Antlaşması imzalandı.
Devlet Başkanı Zelenskiy, Başbakan Rama’ya “Devletlerarası iş birliğinin güçlendirilmesine, Ukrayna’nın devlet egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün desteklenmesine, Ukrayna devletinin dünyada popülerleşmesine önemli kişisel katkıda bulunması” ve “olağanüstü kişisel katkıları” nedeniyle Ukrayna’nın en yüksek devlet nişanı olarak kabul edilen Bilge Yaroslav Nişanı’nı takdim etti.

“Bu, ne Ukrayna’nın ne de uluslararası topluluğunun seçtiği bir savaş”
İki ülke arasındaki Dostluk ve İşbirliği Antlaşması’nı imzalayan Rama ve Zelenskiy, daha sonra Ukrayna Zirvesi’nin düzenleneceği Kongreler Sarayı’na geçti. Zirveye, Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani, Kuzey Makedonya Cumhurbaşkanı Stevo Pendarovski, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksander Vuçiç, Moldova Cumhurbaşkanı Maia Sandu, Karadağ Cumhurbaşkanı Jakov Milatoviç, Hırvatistan Cumhurbaşkanı Andrej Plenkoviç ve Bosna-Hersek Bakanlar Kurulu Başkanı Borjana Kristo katıldı. Zirvenin açılış konuşmasını yapan Başbakan Rama, “Özellikle onur konuğumuz ve kıymetli dostum Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’e özel olarak Tiran’a hoş geldiniz diyorum. Demokratik dünyamıza acımasızca meydan okuyan savaşa karşı direnişte yalnızca kendi ulusunuza ve halkınıza değil tüm demokratik dünyaya liderlik etmenin olağanüstü sorumluluğunun ortasında Tiran’da düzenlediğiniz bu ziyaretinizden dolayı büyük onur duyuyoruz. Bu, ne Ukrayna’nın ne de uluslararası topluluğunun seçtiği bir savaş. Bu, imparatorluk geçmişine dair eski bir rüyanın rehberliğinde tek bir adamın verdiği kararın neden olduğu bir felakettir. Sizin buradaki varlığınız, kendisinin başarılı olamadığının ve neo-emperyalist Rusya’nın askeri gücüne ve zehirli propagandasına rağmen Ukrayna halkının bağımsız ve demokratik bir vatanda yaşama iradesini ve hakikatleri bastırmayı başaramadığının bir göstergesidir. Vladimir Putin, Ukrayna’yı birkaç gün içinde haritadan silmek istiyordu ama bugün Ukrayna, Avrupa’da her zamankinden daha aktif ve kendi geleceğine her zamankinden daha fazla inanıyor. Bu masaya bakıyorum, uzun savaşlar, çatışmalar, donmuş ilişkiler geçmişinden sonra tanıdık yüzler, dost yüzler görüyorum. Batı Balkanlar’da hepimiz karşılaştığımız zorluklar hakkında konuşmak ve geleceğimizi planlamak için en az 10 yıldır bir araya geliyoruz. Hala hangi konuda anlaşamıyor olursak olalım, kanlı ayrılıkların acımasız tarihine bakmak yerine ileriye bakmak gerekiyor. Arnavutluk’ta gördüğümüz gelecek; komşularımızla barış içinde yaşadığımız, ortaklarımızla iş birliği içinde çalıştığımız ve dünyayla dost kaldığımız ortak bir gelecektir” ifadelerini kullandı.

“Yıllardır bizi bir araya getiren aynı umut, şimdi de bizi Ukrayna halkıyla birleştiriyor”
Zelenskiy’in Tiran’da bulunmasının önemini dile getiren Edi Rama, “Yıllardır bizi bir araya getiren aynı umut, şimdi de bizi Ukrayna halkıyla birleştiriyor. Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırısının 2. yıl dönümünü daha yeni geride bıraktık. Ukrayna ve halkına, Ukrayna’da bugün acı çeken herkese yönelik dayanışma ve desteğimizi yenilemek için buradayız. Biz de Rusya’ya bu savaşı durdurma çağrımızı yinelemek istiyoruz. BM Uluslararası Hukuk Sözleşmesi ve BM Genel Kurulu kararıyla desteklenen barışa olan bağlılığımızı da yinelemek istiyoruz. Ukrayna’ya ve haklarına saygı duyan bir barıştır bu. Tepkimizde birlik içinde kaldığımızı, Avrupa’nın güvenliğine ve küresel düzene yönelik çok gerçek bir tehdit karşısında Ukrayna’ya bağlı kaldığımızı bir kez daha teyit etmek için burada toplanmış bulunuyoruz. Ama bir yandan sınırlarımızın da farkındayız. Ukrayna’nın kendisini ve halkını gerektiği gibi koruyabilmesi için ihtiyaç duyduğu mali ve askeri destek modellerini sağlama kapasitemiz yok. Ukrayna’nın özgür, bağımsız ve demokratik bir devlet ve bir bütün olarak Avrupa’nın özgürlüğünün kalesi olarak hayatta kalması, her şeyden önce sundukları mali ve askeri desteğe bağlıdır. Bu destek, dar görüşlü iç politikaların veya bürokratik gecikmelerin esiri olmamalıdır” açıklamasını yaptı.

“Rusya’nın kazanmasına ve Ukrayna’nın kaybetmesine izin veremeyiz ve vermemeliyiz”
“Ukrayna sadece kendisi için değil inandığımız, savunduğumuz ve uğruna çalıştığımız her şey için mücadele ediyor” diyen Rama, konuşmasını şu şekilde tamamladı:
“İşgalci orduya karşı Ukrayna’ya yardım etmenin barış davasına engel olduğuna inanan bazı alaycı fırsatçılar var. Bu yüzden bugün onlara savaşı bitirmenin yolunun savaş mağdurlarını silahsızlandırmak değil, saldırganlığı durdurmak olduğunu söylemek istiyorum. Egemen bir ülkenin topraklarını ilhak eden bir saldırganı, mağduru silahsızlandırarak ödüllendirmek barış getirmez, tam tersi daha fazla savaşın önünü açar. Vladimir Putin’i durdurmak yerine Ukrayna’yı durdurmak, saldırganlığın ödüllendirilmesiyle desteklenen barışı, daha fazla saldırganlığın meşrulaştırılmasına ve dünyamızı haklarla değil, güçle yönetilen bir dünyaya dönüştürür. Bölgemizin ve kıtamızın savaşlara ve onların yıkıcı sonuçlarına yabancı olmadığını çok iyi biliyoruz. Ortak Avrupa’mızın son diktatörlüğü olan eski Yugoslavya’nın şiddet yoluyla dağılmasının bıraktığı derin yaralar, çeyrek asırdan fazla bir sürenin ardından bölgemizde hala kapanmayı ve iyileşmeyi bekliyor. Ancak, barış inşasının her şeyden önce AB’nin kurulmasına ve gelişmesine yol açan benzersiz bilgelik ve cesaret vizyonuna ve büyük çalışmaya yansıdığını da gördük. AB’nin oluşmasına yol açan vizyon, bugün Batı Balkanlar’da gelecek nesiller adına ancak barış içinde birlikte kalarak, birlikte çalışarak, farklılıklarımızı barışçıl, yapıcı bir şekilde çözerek elde edebileceğimiz bir geleceğe olan yolculuğumuzda bize rehberlik ediyor. Ne yazık ki, tüm bunlar artık risk altında. Çünkü güç ilişkileri güç mücadelesine dönüştüğü için kurallara dayalı uluslararası düzene meydan okunuyor. Çünkü eski hâkimiyet iştahları daha da açılıyor. Bütün bunlar korku ve keskin bir istikrarsızlık hissine neden oluyor. Bu duruma düşemeyiz ve düşmemeliyiz. Elimizdeki tek seçenek, emek vererek inşa ettiğimiz şeyleri yok etmeye çalışan güçlere karşı direnmektir. Saf ve dikkatsiz olup geleceğimizi dizginsiz arzuların esiri olarak bırakamayız. Batı Balkanlar’da hepimiz birlik duruş sergilemeye devam etmeli, tüm kapasitemizi ve kaynaklarımızı seferber etmeli, bağlarımızı güçlendirmeliyiz. Bizi bir araya getiren kurumlarımız, demokrasimizi güçlendiren örgütlerimiz, saldırganlığın ödüllendirilmemesi için elimizden geleni yapıyoruz. Rusya’nın kazanmasına ve Ukrayna’nın kaybetmesine izin veremeyiz ve vermemeliyiz. Böyle bir sonuç kabul edilemez. AB’nin varlığı da dahil tüm Avrupa risk altında olacaktır. Barışla, refahla dolu bir geleceğe dair ortak hayalimiz, çok karanlık, hayal edilmesi çok acı veren bir geleceğin eşiğine getirilir. Bu nedenle Ukrayna’nın özgürlüğü ve onuru için verilen mücadeleyi desteklemeliyiz. Bu savaş aynı zamanda özgürlüğümüz ve onurumuz için verilen bir savaştır ve barışı, Ukrayna ve halkı için adil bir barışı savunmaya devam etmeliyiz. Arnavutluk elinden geleni yaptı ve yapmaya devam edecek. Avrupa-Atlantik entegrasyonunu desteklemek amacıyla bugün imzaladığımız ortak deklarasyon, ilişkilerimizi ve Ukrayna’ya yakın durma kararlılığımızı daha da güçlendirecektir. Son olarak, Rusya’nın emperyalist iştahına yem olmak istemeyen bizim gibi birçok küçük ulus için Ukrayna konusunda mutlak netliğe, Ukrayna ile sarsılmaz bir dayanışmaya ve Ukrayna’yı desteklemek için ortak kararlılığa ihtiyacımız var. Slava Ukraina!”

“Putin’in başarısızlığı bizim güvenliğimiz anlamına geliyor”
Konuşmasına teşekkür ederek başlayan Zelenskiy ise, “Bu zirveyi düzenleyip bizleri ağırladığınız için teşekkür ediyorum. Bu formatta ikinci kez buluşuyoruz, ilki Atina’da düzenlenmişti ve şimdi de Tiran’da bir araya geldik. Burada hep birlikte Avrupa’yı nasıl güçlendirebileceğimizi tartışma fırsatını buluyoruz ve bunu takdir ediyorum. Avrupa’nın her devletin, her ulusun kendi geleceğini belirlediği bir alan olmasını istiyoruz. Biz de geçmişte ulusların geleceğini belirlemeye çabalayan insanların var olduğunu gördük. Bu durum Balkan’da, Doğu Avrupa’da ve Avrupa’nın diğer tüm ülkelerinde yaşandı. Şimdi Putin’in yapmak istediği tam da budur” dedi.
“Putin rejiminin kaybetmesi ve mağlup olması tüm özgür devletlerimiz ve uluslarımız için önemli” diyen Zelenskiy, “Putin’in başarısızlığı bizim güvenliğimiz anlamına geliyor. Sevgili mevkidaşlarım, bizim Avrupa ve yaşama dair vizyonumuz eşit onur ilkesine dayanıyor. Bazılarının daha fazla güvenlik ve barış hak ettiği ve diğer yandan barış için acı çeken ulusların bulunduğu farklı onurların olduğu bir Avrupa olmamalı. Her millete saygının ve güvenlik hakkının evrensel ilkeler olması gerektiğine inanıyoruz. Bütün bunlar bizim işbirliğimiz sayesinde gerçekleşebilir. Avrupa topluluğu ilkelerini koruyan ve topluluklara üye olmak isteyen AB’deki her ülkenin tam üyeliği hak ettiğine inanıyoruz. Ukrayna, Avrupa entegrasyonuna yönelik çabalarınızı destekliyor ve Avrupa entegrasyonuna yönelik bize verdiğiniz destek için hepinize minnettarız. AB ve NATO Avrupa’ya en uzun ve güçlü güvenlik, barış ve ekonomik kalkınma sürecini sundu ve biz hepimiz, eşit bir şekilde Avrupa ve Avrupa-Atlantik topluluklarının bir parçası olmayı hak ediyoruz. İkincisi bizim Barış Formülü’ne önem veren ve bunu dile getirmek için küresel çabalara katılan tüm uluslara karşı minnettarlığımızı ifade etmek istiyorum. Bu formül tam ve kapsayıcı bir formüldür. Bu da demek ki Rus savaşının her yönü bu formülde belirlenen maddelere göre çözülebilir. Her lider, her devlet bu barış sürecinde kendini gösterebilir. Yani bu sadece ’büyük güçler’ olarak bilinen devletlere veya Avrupa diplomasisinde aktif olan devletlere mahsus değildir. Yani nasıl ki hepimiz barışı hak ediyorsak barışın tesisi için de hepimiz katkıda bulunabiliriz. Bu yüzden hepinizi İsviçre’de düzenlenecek ilk küresel barış zirvesine katılmaya davet ediyorum. Tüm bu savaş sırasında dünyanın en güçlü düşmanlarından biri gibi görünen bir düşmanla yüzleşmenin ve ona karşı kazanmanın mümkün olduğunu kanıtlamış olduk. Yani her ulus farklı ülkeler arasında işbirliği sağlandığı takdirde zafer elde edebilir. Tam da bu çabalarımızın güçlenmesini öneriyoruz. Ukrayna’da 500’e yakın savunma şirketinin faaliyet göstermesinden gurur duyuyoruz ancak bu Putin’e karşı kazanmak için yeterli değil. Mühimmat tedarikinde sıkıntılar yaşıyoruz, bu nedenle mühimmatın ortak üretilmesiyle ilgileniyoruz. Ukrayna ile Balkanlar arasında savunma sanayisine yönelik Kiev’de veya sizin şehirlerinizden herhangi birinde özel bir forum düzenlenmesini öneriyoruz. Gıda güvenliğine gelince bizim iyi komşuluk ilişkileri geliştirmeye devam etmemiz gerekiyor. Bu ilişkiler lojistik, altyapı, ticaret, enerji, siyaset, Rusya’dan gelen dezenformasyona karşı direnişimiz ve Rusya’nın bölgelerimizi istikrarsızlaştırmaya yönelik çabalarına karşı geliştirilmelidir” ifadelerini kullandı.

Zelenskiy’in ilk Arnavutluk ziyareti yabancı basında
Zelenskiy’in ilk Arnavutluk ziyareti yabancı basında geniş yer aldı. İngiliz haber ajansı Reuters, ziyareti “Ukrayna’nın Devlet Başkanı Zelenskiy, Arnavutluk’a ulaştı” başlığıyla paylaştı. Haberde, Arnavutluk’un NATO üyesi olarak Rusya’ya karşı uygulanan Batı yaptırımlarına katılmasıyla verdiği destek vurgulandı. Diğer yandan Associated Press, haberi “Zelenskiy’in Rusya’yı mağlup etmesi için daha fazla destek sağlamak amacıyla Arnavutluk’a vardığı” ifadeleriyle yayınladı. Haberde “Son 2 yıldır BM Güvenlik Konseyi’nin daimi olmayan üyesi Arnavutluk, Rus işgaline karşı karar alma süreçlerinde ABD’ye katıldı” ifadelerine yer verildi. Daily Mail ise konuyla ilgili paylaştığı haberde, “Bu, Rusya’nın 2 yıldan fazla bir süre önce Ukrayna’yı işgal etmesinden bu yana Zelenskiy’nin Balkan ülkesine yaptığı ilk ziyaret” ifadelerini kullandı. The Guardian ise, “Rusya’nın işgali 3.yılına girerken ve Ukrayna birlikleri Rus saldırılarına karşı topraklarını güvence altına almak için çabalarken; Kiev, Zelenskiy’in barış planı için uluslararası destek arıyor” sözleriyle paylaştı.