#Siyaset |
07 Kas 2018 / Çar 19:28
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın, Türkçe ezan tartışmalarına ilişkin Bu konuyu gündeme getirmek birilerinin hala tek parti dönemi özlemi içinde olduğunu ifade eder
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın, Türkçe ezan tartışmalarına ilişkin Bu konuyu gündeme getirmek birilerinin hala tek parti dönemi özlemi içinde olduğunu ifade eder. Ezan, Müslümanların evrensel dilidir, dünyanın neresine giderseniz gidin ezan bilindiği şekli ile bin 400 küsur yıldır okunmaktadır dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplantısı sonrasında açıklama yapan Sözcü İbrahim Kalın, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularına cevap verdi.
Olumlu olmakla beraber geç kalınmış bir karardır
ABDnin 3 terör elebaşı ile ilgili ödül vermesinin geç kalınmış bir karar olduğunu söyleyen Kalın, Olumlu olmakla beraber geç kalınmış bir karardır. Çünkü ABD, PKK terör örgütünü 1997 yılında terör örgütü olarak tanımıştı. Bu insanlar yeni terörist olmadılar. Biz bunlarla mücadele ederken maalesef ne ABDden ne diğer Avrupalı müttefiklerimizden arzu ettiğimiz düzeyde sonuç alıcı bir işbirliğini şuana kadar görmedik. Bu adımın atılması elbette pozitif bir unsur olarak not edilmelidir. Ama burada eğer şöyle bir beklenti varsa, Bakın biz PKKnın 3 üst düzey yöneticisine para ödülü koyduk, PKK ile mücadelede sizin yanınızda olduğumuzu gösteriyor, ama eş zamanlı olarak PYD-YPG konusunda siz tutumunuzu yumuşatın gibi bir beklenti söz konusuysa bunun bir karşılığının olmadığını açıkça söylemek isterim diye konuştu.
Türkiyenin PYD-YPG konusunda tavrını çok net bir şekilde ortaya koyduğunu, bunda da herhangi bir değişikliğin söz konusu olmayacağını kaydeden Kalın, Burada biraz amiyane tabir ile böyle birbirimizi kandırmaya dönük bir oyunun içinde olmayı biz ABD gibi bir ülkeye yakıştıramıyoruz şeklinde konuştu.
Bu konuyu gündeme getirmek birilerinin hala tek parti dönemi özlemi içinde olduğunu ifade eder
Türkçe ezan tartışmaları ve CHP milletvekili Öztürk Yılmazın açıklamalarının sorulması üzerine Kalın, Eğer CHPli yetkililer partilerinin adında geçtiği gibi Cumhuriyet ve Halk Partisi iseler burada kamuoyunun verdiği tepkiye bigane kalmamalıdırlar. Türkçe ezan meselesi bu ülkede tartışılmış yıllarca derin yaralar açmış, milletin iradesi ile hem milletin zihninde hem kanunlarında çözülmüş, bir kenara konulmuş bir meseledir. Bu konuyu gündeme getirmek birilerinin hala tek parti dönemi özlemi içinde olduğunu ifade eder. Ezan, Müslümanların evrensel dilidir, dünyanın neresine giderseniz gidin ezan bilindiği şekli ile Arapça olarak, Hazreti Peygamber Efendimizden tevarüs edildiği şekilde, Bilal Habeşi Hazretlerinin okuduğu şekilde bin 400 küsur yıldır okunmaktadır. Bunu değiştirmeye dönük adımların ne kamuoyunun vicdanında bir karşılık bulacağı ne sosyolojik ne de dini açıdan bir meşruiyetinin olmayacağı ortadadır ifadelerini kullandı.
AK Parti yolsuzluklar konusunda tavizsiz bir siyasi çizgi izlemiştir
Sayıştayın bazı belediyelerle ilgili usulsüzlük yapıldığı yönündeki raporlarının hatırlatılması üzerine Kalın, Sayıştay raporlarında sadece AK Partili değil, CHPli, MHPli ve diğer partilerin belediyeleri de var. AK Parti bu konuda yolsuzluklar konusunda tavizsiz bir siyasi çizgi izlemiştir. Bu tavır bundan sonra da asla değişmeyecektir. Cumhurbaşkanımız bu konuda net olmuştur açıklamasında bulundu.
Sayın Akşener bu konuda bir safsata başlatmak istiyorsa bu kendi bileceği bir şeydir
Cumhurbaşkanı Erdoğanın Türküm ama Türkçü değilim ifadelerine yönelik olarak Meral Akşenerin AK Partinin HDP ile birlikte yol yürümeye başladığı yönündeki açıklamasının sorulması üzerine Kalın, AK Partiyi HDP ile aynı cümle içinde kullanmak bile siyasi bir safsatadır. Sayın Akşener bu konuda bir safsata başlatmak istiyorsa bu kendi bileceği bir şeydir ama AK Partinin, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğanın bu terör örgütünün siyasi kolu gibi hareket eden bu yapı hakkındaki duruşu son derece nettir. Tersine bu siyasi yapı ile bugüne kadar hangi partilerin ne tür ilişkiler içinde olduğunu kamuoyu gayet iyi bilmektedir. Cumhurbaşkanımız Türküm Türkçü değilim derken son derece ilkesel bir pozisyon ortaya koymuştur. Yani Ben Türküm, Türklüğümle övünürüm, ama diğer etnik gruplara mensup olan insanlar da kendi etnik kimlikleri ile gurur duyabilirler. Bu bizi bir millet olma vasfından uzaklaştırmaz dedi.