#Siyaset |
13 Ara 2017 / Çar 12:27
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, "Kudüs üzerinden kundaklanan kaosla dünyaya hükmetmenin hayali içerisinde Mehdisini bekleyen siyonistler bilsin ve bilinmelidir ki, şu saatten sonra onları mukadder bir son beklemektedir" açıklamasında bulundu
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, "Kudüs üzerinden kundaklanan kaosla dünyaya hükmetmenin hayali içerisinde Mehdisini bekleyen siyonistler bilsin ve bilinmelidir ki, şu saatten sonra onları mukadder bir son beklemektedir" açıklamasında bulundu.
Siyonizmin lanetli bir zihniyetin ideolojisi olduğunu belirten ve Amerikanın uluslararası hukuka ve uluslararası topluma rağmen elçiliğini Kudüse taşıma kararının insanlık karşısında sorumluluk hissetmeyen bu zihniyetle ittifak edip, dünyaya meydan okumanın ifadesi olduğunu belirten Oktay Saral, yaptığı yazılı açıklamada, "Bu meydan okuyuş; dünya insanlığını bir hesaplaşma meydanına doğru sürüklemektedir. Kudüs üzerinden kundaklanan kaosla dünyaya hükmetmenin hayali içerisinde Mehdisini bekleyen siyonistler bilsin ve bilinmelidir ki, şu saatten sonra onları mukadder bir son beklemektedir. Çünkü Kudüs, Allahın yaktığı kutsal bir meşaledir; kim bu meşaleyi üfleyerek söndürmeye kalkarsa, saçını ve sakalını yakmaktan başka bir sonuç elde edemez" ifadelerini kullandı.
Açıklamasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğandan, ahlak dersi almayacağını ifade eden Netanyahunun ahlaksızlıkta gelinebilecek en son nOktayı tescil ettiğinin altını çizen Oktay Saral, "Bütün dünya bilir ki, siz, kendine ahlakı anlatmak için gelen onlarca peygamberi katletmiş, Nebi katilliğinden sabık, elinde masum kanıyla dolaşan lanetli bir ırkın adısınız. Siz, Hazreti İsayı Romalılara gammazlayarak çarmıha gerdiren, ruh mayası ihanetle yoğrulmuş Yahuda İşkaryotun çocuklarısınız. İspanya afetinden kurtardığımız ve yıllarca huzur içerisinde yaşattığımız sizler, ahlaktan nasipsizliğinizi; Çanakkaleye gönderdiğiniz paralı askerlerinizle bize kurşun sıkarken ihanetle yoğrulmuş ruh mayanızla ortaya koydunuz. Balkanlarda Osmanlı toprakları işgal edilirken işgalcilerle nasıl iş tuttuğunuzu ve sizi himaye eden Osmanlıya nasıl ihanet ettiğinizi çok iyi biliriz. İngiliz casusu olarak bilinen ve açgözlü bedevilere altın dağıtarak aleyhimize isyan ettirmek için teşkilatlandıran Lawrencenin cebindeki altınların kime ait olduğunu da çok iyi bilenlerdeniz. Biz sizin ahlaktan nasipsiz hainliğinizi binlerce Yahudi casusunu idare eden ve onları, ekmeğini yediği, iyiliğini gördüğü, evine sığındığı asil bir milletin sırtına ölüm hançerini saplamak için idare eden teşkilatın elebaşısı, Kudüse İngilizler tarafından atanan ilk vali Yahudi Aransondan biliriz. Diğer taraftan; Skey-Picot denilen o gizli anlaşmanın, o hain plandaki üçüncü elin kim olduğunu; Filistin Bölgesinin Cemiyet-i Akvama bırakılmasından görüyoruz. Hasılı sizin ahlakta nasipsizliğinizi sırtımızdaki ihanet hançerinden biliriz. Kaldı ki; peygamberlerin dahi ahlak dersi veremediği peygamber katilliğinden sabık bir ahlaksızlığa ahlak dersi vermeye kalkmanın dahi ahlaksızlık olduğunu çok iyi biliriz, fakat yeryüzünde bir ikincisine rastlanmaz bu bir numaralı ahlaksızlığı insanlık vicdanı adına dünyaya anlatmak gibi bir mecburiyetimiz var. Mecburiyetimiz var çünkü; özellikle İslam coğrafyasında mukaddesata hürmeti tahrip edip, ihtiramla yad edilen insanlar hakkında rezil iftiralar uydurarak onları itibardan düşürmeye çalışan hainliklerin sizin başınızın altından çıktığını çok iyi biliyoruz. Muazzez İslam dini içerisine her türlü sapıklığı ve sapkınlığı sokmaya çalışarak Müslümanlar arasındaki ihtilaf ve ayrılıkları körükleyen de sizlersiniz. Bu sebeple ki, İslam dünyası kesrette vahdet yerine kesrette gafleti yaşamaktadır. Bu sebeple ki, İslam dünyası çoklukta kofluğa ve boşluğa düşmüştür. Bu sebeple ki, Kudüs bir inci tanesi gibi avuçlarımızın içinden düşmüştür. Kudüs Abdulhamit Han düştüğü gün düşmüştür. Abdulhamit Hana 25 milyona yaptıramadıklarını İttihat Terakkiye 400 bine yaptırmışlardır. Dünya, masum peygamber katili atanın masum bebek katilli çocuklarından, iğfal ve işgal ettikleri her türlü mahremin ve masumun hesabının sorulacağı bir meydana doğru sürüklenmektedir. Dünya, mazlumla zalimin hesaplaşacağı bir meydana doğru sürüklenmektedir. İşte o gün zalimler ne bir kurtarıcı, ne de saklanabilecek bir ağaç kovuğu bulabileceklerdir" ifadelerini kullandı.