#Siyaset | İHA
10 Ara 2019 / Sal 15:52
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Londra zirvesi umarız Türkiyenin önerileri ışığında NATOnun güncellenmesi tartışmasına vesile olur. Zayıflamış ve kendini yenileyememiş bir NATOnun ne dünya barışına ne Avrupaya ne de Ortadoğuya bir katkısı olacaktır" dedi.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Mikro Blog Platformu Medium hesabından Bir zirvenin ardından: NATO nereye? başlıklı yazı yayınladı. Altun, yazısında şu ifadelere yer verdi:
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğanın da katılımcısı olduğu Londradaki NATO zirvesi birçok tartışmayı beraberinde getirdi. NATOnun dünya siyasetindeki yeri tartışılırken özellikle bazı ülkelerin bir süredir Türkiyenin NATOdaki konumunu tartışmaya açmaya çalıştığını görüyoruz. Halbuki 70. yılını kutlayan NATOnun 67 yılında Türkiye var. Soğuk Savaşın bunalımlı dönemleri, bölgesel çatışmalar, NATO üyelerini hedef alan terör saldırıları, mülteci krizleri. Türkiye tüm kritik dönemlerde NATO üyeliğinin hakkını verdi ve müttefik ruhuna uygun hareket etti. Ülkemiz NATO hedefleri çerçevesinde savunma harcamaları 5 yılda yüzde 53 artarak, gayrisafi milli hasılanın yüzde 1,89una ulaştı. Türkiye ayrıca NATOnun ortak bütçesine en fazla katkı yapan müttefiklerden biri. NATO ortak fonlarına 2018 yılında 89,8 milyon avro aktarıldı. NATOnun en büyük ikinci kara gücü olan Türkiye, topraklarındaki üslerini NATOnun kullanımına açarak birçok önemli operasyonda lojistik görevler üslendi. Son olarak DEAŞ ile mücadelede bunun örneğini gördük. NATO erken uyarı ve gözlem uçaklarının (AWACS) uçuşlarına yakıt ikmali desteği sağlandı, Konya Hava Üssü bu uçakların kullanımına açıldı. Ancak Türkiye tüm bunları yapmasına rağmen karşılığında ne gördü? 911 kilometre uzunluğunda sınır paylaştığımız komşu ülke Suriyedeki iç savaş Türkiye için ciddi güvenlik sorunları oluşturdu. Türkiye, ulusal güvenliğine yönelik tehditlere karşı üye devletlerin NATO ittifak ruhuna yakışır bir tavırla kendisine tam destek vermesini bekledi. Buna karşılık NATO üyeleri terörle mücadele gibi kritik bir konuda ortak adımlar atmakta başarısız oldu. Bazı NATO üyeleri Türkiyenin güvenlik endişelerini ve NATOdaki rolünü sorgularken, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg zaman zaman yaptığı açıklamalarla Türkiyenin ittifaktaki önemli rolünü ve karşılaştığı tehditlerin büyüklüğünü üye devletlere hatırlattı. Türkiye bizim ittifakımızın çok güçlü bir üyesi. Türkiye, çok zor bir bölgenin sınırında bulunuyor. NATO ittifakındaki hiçbir ülke, Türkiye kadar Ortadoğudan kaynaklanan şiddete maruz kalmadı şeklinde konuşan Stoltenberg, Türkiyenin meşru güvenlik kaygılarına işaret etti. Stoltenberg ayrıca DEAŞa karşı mücadeleye ve bu terör örgütünün çöküşüne Türkiyenin kararlı bir şekilde katkıda bulunduğunu da birçok kez vurgulamıştır. Stoltenberg yaptığı açıklamalarla üye devletlerin Türkiyenin güvenlik endişelerini anlama çağrısında bulunmuştur. Fakat NATO üyesi ülkeler maalesef Türkiyenin terörle mücadelesine yeterli destek vermedi. Kuzey Suriyedeki PKK/YPG terör örgütüne aleni destek verildi, FETÖ üyelerine kucak açıldı. Terör örgütü DEAŞın Türkiyede yaptığı saldırılar görmezden gelinerek, Türkiyenin DEAŞla mücadelesi yok sayıldı, sorgulamaya açıldı. Hatta kimi ülke liderleri Türkiyeye saldırmayı ve ülkemize haksız ithamlarda bulunmayı bir siyaset haline getirdiler. Başarısızlıklarını ve azalan popülaritelerini Türkiyeye iftira atarak perdeleme yoluna girdiler. Tüm bu müttefik ruhuna uymayan söylem ve uygulamalara rağmen Türkiye NATOnun önemini her fırsatta dile getirmeye devam etti."
Yazısında mevcut NATO yapılanmasının günümüz koşullarına uyum sağlayamadığının ortaya çıktığını ifade eden Altun, "Türkiye tıpkı Dünya beşten büyüktür diyerek mevcut BM yapılanmasının daha adil olması için çalıştığı gibi NATOnun da günümüz dünyasına uygun dönüşümü sağlamasına gerektiğine inanıyor. NATO daha güçlü bir ittifak için yeni stratejiler üretmeli. Örgüt ayrımı yapmadan küresel terörle mücadele etmeli, sığınmacılar ve bölgesel stratejilerle ilgili yeni vizyonlar ortaya koymalı. NATO sözleşmesindeki maddeler gözden geçirilmeli ve gerekirse revize edilmeli. Almanya Başbakanı Angela Merkelin dediği gibi Türkiye NATO için stratejik öneme sahip. Londra zirvesi umarız Türkiyenin önerileri ışığında NATOnun güncellenmesi tartışmasına vesile olur. Zayıflamış ve kendini yenileyememiş bir NATOnun ne dünya barışına ne Avrupaya ne de Ortadoğuya bir katkısı olacaktır" dedi.