#Siyaset | İHA
12 Kas 2019 / Sal 11:37
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ey AB, şunu bilin, Türkiye sizin bugüne kadar tanıdığınız ülkelerden bir ülke değil. Şu anda sizinle müzakere masasında olan bir ülke, bu müzakere masasında olmak bizi bağlamaz. Bu müzakereler bir anda bitebilir. 4 milyon mülteciyi ülkesinde ağırlayan bir Türkiyeye takındığınız tavrı iyi bilin. Bu kadar DEAŞlıyı şu anda cezaevlerinde bulunduran ve aynı şekilde Suriye tarafından bulunanları kontrol altında tutan Türkiyeye karşı takındığınız tavrı gözden geçirin. Bu kapılar açılır, bu DEAŞlılar da size gönderilmeye başlandı, gönderilir" dedi.
ABD Başkanı Trumpın daveti üzerine Washingtona giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kritik ziyaret öncesi Ankara Esenboğa Havalimanında açıklamalarda bulundu.
Terör örgütlerinin bölgeden çekildiğini söylemek mümkün değil
Rusya ile yapılan dördüncü devriye sonrasında sahadaki durumun sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şu an itibariyle terör örgütlerinin bölgeden çekildiğini söylemek mümkün değil. Hala terör örgütleri burada. En son dün Kamışlıda sivillere yönelik cereyan eden terör eylemleri ortada. Mümbiçten çekildiğini söylememiz mümkün değil, terör örgütleri Mümbiçte de var. Kısmen Telabyatta da bunlara rastlıyoruz, Tel Rıfatda da var. Ne Rusya, ne Amerika bu terör örgütleri verdikleri saatlerde ve günlerde temizleyebilmiş değil. Bunları Sayın Trump ile konuşacağız, döndükten sonra Sayın Putin ile bir telefon görüşmesi ile bu gelişmeleri değerlendirme imkanı bulacağız. İdlibde de aynı şekilde benzer sıkıntılar yaşanmaya devam ediyor diye konuştu.
Kıbrıstaki gelişmelerle ilgili gözdağı vermeye kalkmayın, biz bunları takmayız
AB Dış İlişkiler Konseyinin Türkiyenin sondaj faaliyetlerine yönelik aldığı kararın sorulması üzerine Erdoğan, Dışişleri Bakanlığı gayet güzel açıklamalarını yaptı. Bir şeyi AB unutuyor. Avrupa Birliğinde görev yapanların birçoğu siyasette hala çok yeni. Bunların birçoğu da maalesef bu yeniliğin verdiği bir cehaletle bunlara yaklaşıyor. Her şeyden önce biz Kıbrısta bir garantör ülkeyiz. Yunanistan ve İngiltere de garantör ülke. Bizim garantör ülke olarak burada haklarımız var. Bütün bu sularda, münhasır ekonomik bölge denilen yerlerde de bizim bazı haklarımız var. Bunlar uluslararası hukuktan kaynaklanan haklar. Fakat uluslararası hukukun herhangi bir hak vermediği ülkeler buralarda gelip kendilerine göre çalışmalar yapma hakkını elde ediyorlar ki, bunların bir kısmı AB üyesi ülkeler ama Türkiyeye gelince Türkiye buralara giremez, yaptırım uygulayacağız diyorlar. Zaten siz bize 1959dan beri yaptırım uyguluyorsunuz, aldık alacağız diye sürekli Türkiyeyi oyaladınız. Hangi ülkeler geldi geçti, onları AB üyesi yaptınız ama Türkiyeye karşı hiçbir zaman verdiğiniz sözleri tutmadınız. Bunlara karşı köşeli ifade kullandığınız zaman kötü oldunuz. Ey AB, şunu bilin, Türkiye sizin bugüne kadar tanıdığınız ülkelerden bir ülke değil. Şu anda sizinle müzakere masasında olan bir ülke, bu müzakere masasında olmak bizi bağlamaz. Bunu da bilmenizi istiyoruz. Bu müzakereler bir anda bitebilir. Şu anda 4 milyon mülteciyi ülkesinde ağırlayan bir Türkiyeye takındığınız tavrı iyi bilin. Bu kadar DEAŞlıyı şu anda cezaevlerinde bulunduran ve aynı şekilde Suriye tarafından bulunanları kontrol altında tutan Türkiyeye karşı takındığınız tavrı gözden geçirin. Daha önce söyledim, bunları siz hafife alıyor olabilirsiniz, bu kapılar açılır, bu DEAŞlılar da size gönderilmeye başlandı, gönderilir. Ondan sonra siz başınızın çaresine bakın. Türkiyeye Kıbrıstaki gelişmelerle ilgili gözdağı vermeye kalkmayın, biz bunları takmayız, yolumuza devam ederiz dedi.
DEAŞlılar sınırda kalmış, kalmamış bizi çok da ilgilendirmiyor
DEAŞlı bir teröristin Yunanistan tarafından kabul edilmemesi ve teröristin arada beklemesi ve teröristlerin bölgeden çekilmemesinin Suriyeli mültecilerin güvenli gölgeye gönderilmesi planlarını nasıl etkilediği konusunun sorulması üzerine Erdoğan, Planları yaparsınız, bazıları planladığı gibi yürür, bazıları da sıkıntılı olur. Burada düşünün çok ciddi bir mücadele var. Adeta bir savaş havasında bir yapı söz konusu. Karşımızda dikkat edin kimler var, kimlerle Türkiye bir şeyin mücadelesini veriyor. Amerikanın 33 bin tır silah, mühimmat gönderdiği bir ülke. Suriye devletine değil, terör örgütlerine gönderiyor. Niye gönderiyor? Terör örgütleri burada ciddi bir yapılanmaya girsin, bu yapılanma ile birlikte kime karşı elde ettikleri bu silahlarla bu mücadeleyi verecekler? Türkiyeden başkasına değil. Devamlı taciz atışları devam ediyor. Şehit olanlar, yaralananlar benim vatandaşlarım. Şu an itibariyle Silahlı Kuvvetlerimizden 11 şehidimiz, 163 yaralımız var, SMOdan 202 şehit, 656 yaralı var, sivil can kaybı 21, yaralı ise 184. Bunun hesabını kim verecek? Bölgede beraber güvenli bölge yapıyoruz, devriye çalışmaları yapıyoruz, yapıyoruz da neticeye bakın. Herhangi bir netice yok. Kontrol altına alınan toplam alana baktığınız zaman 4 bin 219 kilometrekarelik alan kontrol altında. Bunun yanında kontrol altına alınan meskun mahalle baktığınızda 579. Bütün bunlara rağmen biz bu mücadeleyi veriyoruz, vermeye devam edeceğiz. Hepsinden öte burada biz Amerika ve Rusya, bu ikili ile bugüne kadar yürüttüğümüz samimi çalışmayı bundan sonra da kararlı bir şekilde yürütmek istiyoruz. Aynı zamanda Soçi Mutabakatı üçlüsü var, Türkiye-Rusya-İran, bunun aynı şekilde yürümesi yazım. Çok daha önemlisi var, özellikle NATO paktı içerisinde yer alan ülkeler olarak NATOnun buraya şu ana kadar eğilmediği bu süreci gözden geçirmesi lazım, artık eğilmesi lazım. Onun için 3-4 Aralık tarihlerinde İngilteredeki liderler zirvesinde bunları tepeden tırnağı dile getireceğiz. NATO ne iş yapıyor, 5. madde ne işe yarar, bunların hepsini orada gündeme getireceğiz. Orada bütün NATO ülkelerine ki, bu NATO ülkelerinin birçoğu AB üyesi ülkelerdir, hepsini orada bütün belgeleri ile ortaya koyacağız. NATO kendi müttefiklerine her zaman bu şekilde bakıyor, yalnız bırakıyorsa bunun izahı mümkün değildir. Dünyanın çok değişik yerlerinde ihtiyaç olduğu zaman Türkiyeyi haberdar edeceksin, belli ücretin ödenmesi konusunda Türkiye şu anda Amerikadan sonra neredeyse ikinci, üçüncü sırada yer alıyor, böyle bir görevi ifa edecek, böyle saldırı karşısında, terörle mücadele konusunda Türkiyeyi yalnız bırakacaksınız. Bunların hepsini Londrada gündeme getireceğiz. DEAŞlılar sınırda kalmış, kalmamış bizi çok da ilgilendirmiyor. Biz şimdi bunları göndermeye devam edeceğiz. Almışlar, almamışlar bizi ilgilendirmiyor. Bunların başka planları da olabilir. Onları da yeri geldiği zaman uygulamaya koyarız ifadelerini kullandı.