#Siyaset |
24 Ara 2017 / Paz 12:43
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, "128 ülke dünyanın, insanlığın vicdanı oldu
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, "128 ülke dünyanın, insanlığın vicdanı oldu. İnsanlık her birine ayrı ayrı teşekkür ve minnetini tarihe not düşmüştür. Ne mutlu bu safta yer tutup ABD bu dünyadan büyük değildir diyenlere" dedi.
Türk Filmleri Haftası etkinliklerinin Kazakistan ayağı, yerli Düşünce Derneği, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile çeşitli kurum ve kuruluşların destekleriyle Kazakistanın Almatı şehrinde büyük bir katılımla gerçekleşti. Açılışta Yerli Düşünce Derneği Onursal Başkanı ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Türkiyenin Almatı Başkonsolosu Rıza Kaan Yılmaz ve eşi, Dünya Ahıska Türkleri Birliği (DATÜB) Genel Başkanı Ziyatdin Kasanov, Yerli Düşünce Derneği Genel Başkanı ve Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu, Türk yönetmen, senarist ve oyuncularla birlikte Kazakistanlı sinemaseverler bir araya geldi.
Gazetecilerin Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda ABDnin Kudüs kararını geri almasını öngören tasarının kabul edilmesine ilişkin sorularını yanıtlayan Topçu, 128 ülke dünyanın, insanlığın vicdanı oldu. İnsanlık her birine ayrı ayrı teşekkür ve minnetini tarihe not düşmüştür. Ne mutlu bu safta yer tutup ABD bu dünyadan büyük değildir diyenlere. Ata yurdumuz kardeş Kazakistanımız da bu şerefli tabloda yerini aldı, ayrıca kutluyorum. Tabii ki Türkiyenin ve Cumhurbaşkanımız Erdoğanın yüksek liderlik performansı da bütün mazlumlar için yeni bir umut oldu. Cumhurbaşkanımız merhamet ve nizam medeniyetinin evladı olmanın ne demek olduğunu bir kez daha bütün dünyaya gösterdi. Türkiyenin FETÖ, PKK, DEAŞ gibi terör örgütleriyle yaptığı mücadelede Kazakistanın bilge liderinin 15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsü sonrasında Türkiyeyi ziyarete gelen ilk lider olmasını ve desteğinin Türkiye devleti ve milletinin derin hafızasına minnet ve şükranla kaydetmiş olduğunu da şerefle ifade etmek isterim. Türk halkı kıyamete kadar Aksakalı minnet ve şükranla yad edecektir" dedi.
"Merhamet ve nizam medeniyetinin mirasçılarıyız"
Ayla filmi ile başlayan etkinlikte bir konuşma yapan Başdanışman Topçu, film için, "bu filmi izlerken merhamet ve nizam medeniyetinin mirasçıları olduğumuzu, aynı atanın çocukları olarak gururla, gerçek bir yaşanmışlıkla bir kez daha anlamış olacağız dedi. Topçu, "Onlar, yani sömürge ve derebeyi medeniyetinin temsilcileri, yenmiş oldukları ülkeye iki atom bombası atarak tüm insanlığı ve tüm canlıları yok ederken, merhamet ve nizam medeniyetinin çocuğu Müslüman Türkün ortak adı, vicdanı olan Mehmet, savaş ortamında Koreli savaş mağduru yetim bir kız çocuğuna hem analık hem de babalık yapıyor" diye konuştu.
"Türk-İslam medeniyeti Hollywood benzeri ortak bir fon oluşturmalı"
Topçu, konuşmasını Nazarbayevin Gerçeğe Bakış: Milli Bilinç Şuurunun Modernizasyonu" isimli vizyon belgesinden alıntı yaptığı şu sözleriyle sürdürdü:
"Aksakalımız diyor ki; günümüz dünyasında rekabet edebilirlik kültürün de rekabet edebilirliği demektir. ABDnin soğuk savaş dönemindeki başarısının çoğunluğu Hollywood sayesindedir. Kültürel ürünlerimizin sadece kitap olarak değil, multimedya yoluyla da çıkartılması elzemdir. Aksakalımızın bu altını çizdiği metot inşallah Balkanlardan Türkistana, bu coğrafyada bulunan Türk-İslam devletlerinin bir fon oluşturmasına ve adını da Farabi, İbn-i Sina, Biruni ya da Piri Ahmet Yesevi gibi bir isim koyarak, bu ortak sinema fonu ile gençlerimize, sinema çalışanlarına, sanatçılarımıza kültürümüzü, acılarımızı, neşelerimizi, kendi medeniyet coğrafyamızın meselelerini dünya insanının beğenisine sunma imkanı sağlar. Sinema, televizyon, akıllı telefon, kısaca multimedya kullanılarak nizam ve merhamet medeniyetinin insanlığa anlatılmasının yanında millet-i vahidenin evlatlarının dilde, işte, fikirde bir olmasına da büyük katkıda bulunmuş olurlar."
"Bağlarımızı koparmamak için kültürel birliktelik şarttır"
Türkiye ile Kazakistanın aynı anne ve babanın evlatları olduğunu vurgulayan AK Parti Ordu Milletvekili ve yerli Düşünce Derneği Genel Başkanı Metin Gündoğdu ise, "Biz tüm Türk-İslam coğrafyasının birliğine inanıyoruz. bugün Kazakça ve Türkçede birçok ortak ya da benzer kelime var. Bunlar bize ortak tarihimizin ve medeniyetimizin mirası. Ortak kültürümüzü kaybetmemek ve bağlarımızı koparmamak için kültürel birliktelik şarttır" ifadelerini kullandı.
Organizasyona katılanlara teşekkür eden Almatı Başkonsolosu Rıza Kaan Yılmaz da, "bu organizasyonun kardeş Kazakistan halkının bağımsızlığının 26. yıl dönümünde yapılması ayrıca manidar. Hoca Ahmet Yesevinin vatanından Anadoluya, Balkanlara; Uzak Doğudan Kuzey Afrikaya bu duygular yayılacak" dedi.