#Siyaset |
20 Ara 2017 / Çar 17:37
Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayedin Twitter hesabından paylaştığı Fahrettin Paşa ile ilgili sözlerine ilişkin, "Fahrettin Paşaya dil uzatmak yalnızca tarih bilmemekle açıklanacak bir cehalet değil, aynı zamanda kötü niyet taşıyan bir provokasyondur
Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayedin Twitter hesabından paylaştığı Fahrettin Paşa ile ilgili sözlerine ilişkin, "Fahrettin Paşaya dil uzatmak yalnızca tarih bilmemekle açıklanacak bir cehalet değil, aynı zamanda kötü niyet taşıyan bir provokasyondur. Demek ki Lawrenceler hala iş başında. Ecdadımız kendini Kudüsün ve Medinenin hakimi değil hadimi olarak bilecek bir rikkate sahiptir" dedi.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesinde bulunan Türk Tarih Kurumu Başkanlığı tarafından Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ), Üsküdar Belediyesi ve Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü iş birliği ile düzenlenen "100. Yılında Uluslararası Bağdat ve Kutül-Amare Sempozyumu", Bağlarbaşı Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen açılış töreni ile başladı. Başbakan Yardımcısı Fikri Işıkın katılımıyla gerçekleşen açılış törenine İstanbul Valisi Vasip Şahin, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, FSMVÜ Rektörü Prof. Dr. Musa Dumanın da aralarında bulunduğu çok sayıda davetli ve akademisyen katıldı. Törende konuşan Fikri Işık, Kutül-Amare Zaferinin önemine işaret ederek, Bağdatı ele geçirmeye çalışan İngilizlerle onları durdurmaya çalışan ecdadımız arasında büyük bir mücadele yaşanmıştır. Çok sayıda kayıp veren İngilizler Kut Kalesine çekilirken, Osmanlı kuvvetleri kaleyi kuşatma altına almıştır. Yaklaşık 5 ay süren kuşatmanın kaldırılması karşılığında İngilizler bütün silahlarını ve 1 milyon sterlin tazminat ödemeyi teklif etmiştir. Daha sonra İngilizler, tazminatı 2 milyon sterline çıkarmıştır. 29 Nisan 1916 günü protokol imzalanmasının ardından halkın coşkulu gösterileri arasında Türk kuvvetleri, Kutül-Amareye girmiş ve 13 bin 309 İngiliz askerini teslim almıştır dedi.
Alınan galibiyetin uzun süre ders kitaplarına konu dahi edilmediğini, zaferin kahramanlarının hak ettikleri övgüye bir türlü layık görülmediğini belirten Işık, "Halbuki İngilizlerin İstanbulu işgal ettiklerinde şehirde kendilerine ait bürolara, üzerinde Kutu Hatırla yazan tabelalar astıkları bilinmektedir. Mağlup taraf, bu savaşı bir ibret vesikası olarak hatırlarken, bizde ise kendi zaferimiz her ne hikmetse unutturulmaya çalışılmıştır. Artık bu eksiğimizi gideriyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde 100. yıl dönümünde Kutül-Amare yeniden ele alındı ve yapılan programlarla ecdadımızın bu büyük zaferi yeniden hatırlandı" diye konuştu.
ABDnin Kudüs kararına da değinen ve kararı uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler kararlarını ihlal eden kabul edilemez bir karar olarak niteleyen Işık, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin ABD dışındaki 14 üyesinin de ABDnin karşısında yer almasıyla Türkiyenin haklılığının tescillendiğini ifade etti. Kudüsü İsrailin başkenti haline getirme teşebbüsünün maziye de, istikbale de ihanet olduğunu dile getiren Işık, üç semavi dinin ortak kutsal mekanı olan Kudüste gayrimüslimlerin de şahitlik ettiği ve özlemle andığı barışın Osmanlılar tarafından tesis edildiğini hatırlattı.
Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayedin Twitter hesabından Fahrettin Paşaya dair paylaştığı sözlere de değinen Işık, "Fahrettin Paşaya dil uzatmak yalnızca tarih bilmemekle açıklanacak bir cehalet değil, aynı zamanda kötü niyet taşıyan bir provokasyondur. Demek ki Lawrenceler hala iş başında. Ecdadımız kendini Kudüsün ve Medinenin hakimi değil, hadimi olarak bilecek bir rikkate sahiptir. Türkler ve Araplar arasındaki kadim dostluğu zedelemeyi amaçlayan böyle bir tweeti Birleşik Arap Emirliklerinin Dışişleri Bakanının retweet etmesi tek kelime ile onlar adına utanç vericidir. Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayedin bu yanlıştan bir an önce dönmesini ve böylesi propagandalara alet olmaması gerektiğini vurgulamak isterim" şeklinde konuştu.
Düzenlenen sempozyumun önemine dair bir konuşma yapan Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, tarihi öneme sahip bir kent olan Bağdatın bu özelliğini Selçuklu ve Osmanlı döneminde de sürdürdüğünü dile getirdi. Bağdatın 1534ten 1918e kadar Osmanlı Devletinin hakimiyetinde barış içerisinde yaşadığını, fakat bu durumun I. Dünya Savaşından sonra değiştiğini hatırlatan Prof. Dr. Turan, İngilizlerin I. Dünya Savaşı sırasında kolay bir zafer kazanmayı umduklarını fakat kahraman Türk askerlerinin Çanakale ve Kutül- Amare gibi zaferleriyle bu umutları boşa çıkardığını ifade etti. Prof. Dr. Turan, savaşın İngilizler lehine sonuçlanmış olmasına rağmen bunun Pirus zaferi olduğunu dile getirerek sözlerini noktaladı.
Vali Vasip Şahin ise, tarihin çok önemli bir bilim dalı olduğunu ifade ederek, tarih bilincini yeni nesillere aktarmanın gerekliliği üzerinde durdu.
Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, konuşmasında Kutül- Amare zaferinin önemini vurgulayarak, bu zaferin yeni nesillere aktarılması gerektiğini belirtti.
FSMVÜ Rektörü Musa Duman, Bağdatın I. Dünya Savaşına kadar bir huzur kenti olduğunu belirterek, İngiliz işgalinin ardından bugünlere gelindiğini hatırlattı.
Sempozyum kapsamında düzenlenen Bağdat ve Kutül- Amare Sergisinin açılışı da Başbakan Yardımcısı Fikri Işık tarafından gerçekleştirildi. Işık, sergilenen görsellerle ilgili detaylı bilgi aldı. Bugün ve yarın düzenlenecek olan 10 oturumla tamamlanacak olan sempozyuma Bağdatın iktisadi, sosyal, kültürel tarihi ile Kutül- Amare Zaferinin I. Dünya Savaşı açısından taşıdığı önemi ve zaferin yansımalarını ele alan bilimsel çalışmalarını sunacak olan çok sayıda yerli ve yabancı bilim insanı katılıyor.