#Siyaset | İHA
21 Kas 2019 / Per 13:14
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, kimyasal silah iddialarına yönelik olarak, Hiçbir şekilde aslı, esası, temeli olmayan bir iddia. Türk Silahlı Kuvvetlerinin envanterinde bunların ne atma vasıtası var, ne kullanma vasıtası, ne konsepti, ne doktrini, ne eğitimi ne öğrenimi var dedi.
Milli Savunma Bakanı Akar, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda 2020 Merkezi Yönetim Bütçe ve 2018 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı. Burada milletvekillerine bilgiler veren Akar, Fırat Kalkanı Harekatı düzenledik. Bu harekatla 3 bin civarında radikal DEAŞçı etkisiz hale getirildi. 600 masum insanımızı katleden DEAŞ ile hem yurt içinde hem yurt dışında bugün daha etkin şekilde elimizden geldiğince mücadele yürütüyoruz. Bu konuda koalisyon güçleri dahil diğer bazı ülkelerle ikili anlaşmalar, mutabakatlar çerçevesinde mücadeleye hazır olduğumuzu her ortamda dile getirdik, dile getiriyoruz" dedi.
Bakan Akar, Irakta da DEAŞ ile mücadele ettiklerini belirterek, Irakın kuzeyinde 700 DEAŞlıyı etkisiz hale getirdik. Ciddi şekilde sınırlarımızın, halkımızın güvenliğinin tehlikeli boyutlara gelmesi ile Fırat Kalkanı, Afrindeki PKK/YPG ile ilgili 2018 yılında yaptığımız Zeytin Dalı Harekatı ile 4 bin 500 civarında PKK/YPGli etkisiz hale getirildi. İdlibte insani dramı önlemek bakımından mutabakat yapma suretiyle önlemeye çalıştığımız göç var, radikalleşmenin önlenmesi çalışmaları var. Bin 200 civarında sivil vatandaşın hayatını kaybettiğini biliyoruz. Rejimin karadan ve havadan yaptığı saldırıların durdurulması için de Ruslarla sürekli irtibat halindeyiz. Operasyonlar bittikten sonra yaklaşık 400 bin kişi yerlerine dönebilirler ifadelerini kullandı.
Barış Pınarı Harekatını tek başlarına yapmak zorunda kaldıklarını aktaran Akar, 145 kilometre genişliğinde, 30 kilometre derinliğinde alan şu anda temizlenmiş durumda. İçeride bazı kalıntılar kalmış olsa da genel anlamda bölge temizlenmiş durumda. Ancak harekat alanının doğusundan ve batısından sürekli tacizler devam etmektedir. Bu konuda Amerika ve Ruslarla yaptığımız mutabakatlar var. Bu mutabakatların tamamen yapıldığını söylemek mümkün değil. Temaslarımızı sürdürüyoruz. Şu ana kadar bin 100-bin 200 el yapımı patlayıcı ele geçirildi. Birleşmiş Milletler kayıtlarından 130-140 bin kişinin yerlerine döndüğünü biliyoruz şeklinde konuştu.
Bakan Akar, kimyasal silah kullanıldığı iddialarını yalanlayarak, Bu gerçekten hiçbir şekilde aslı, esası, temeli olmayan bir iddia. Türk Silahlı Kuvvetlerinin envanterinde bunların ne atma vasıtası var, ne kullanma vasıtası, ne konsepti, ne doktrini, ne eğitimi ne öğrenimi var dedi. Akar, şunları kaydetti.
Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarıyla bölge halkını zalim, cani terör örgütlerinin zulmünden kurtaran kahraman ve fedakâr Mehmetçik, Fıratın doğusunda da Suriyeli kardeşlerinin yanında, terör örgütlerinin karşısındadır. Harekât çerçevesinde 4 bin 219 kilometrekarelik alan ile 600 yerleşim yeri kontrol altına alınmış ve M-4 otoyolunda kontrol noktaları tesis edilmiş, bugüne kadar bin 168 terörist etkisiz hale getirilmiştir. 12 personelimiz şehit olmuş, 164 personelimiz ise yaralanmıştır. TSK ile omuz omuza mücadele eden Suriye Milli Ordusundan da 236 personel şehit olmuş, 722 personel yaralanmıştır.
Iraktaki duruma yönelik bilgi veren Akar, Irakın kuzeyinde de terör örgütüne karşı mücadele azim ve kararlılıkla sürdürülmektedir. Bu kapsamda öncelikle Hakurk ve Haftanin bölgelerinde Pençe Harekâtları başlatılmış ve planlandığı şekilde devam etmektedir. Söz konusu operasyonlarda çok miktarda yaşam malzemesi ve örgütsel doküman ele geçirilmiş, teröristler tarafından kullanılan mağara, sığınak, barınak ve silah mevzileri imha edilmiştir. Operasyonlarda şu ana kadar 9 silah arkadaşımız şehit olmuş, 74 personelimiz yaralanmış, 158 terör örgütü mensubu ise etkisiz hale getirilmiştir diye konuştu.
Doğu Akdenizde Barbaros Hayrettin Paşa ve Oruç Reis araştırma ile Yavuz ve Fatih sondaj gemilerinin Deniz Kuvvetlerine ait fırkateyn ve korvetlerin korumasında araştırma ve sondajlarına devam ettiğini söyleyen Akar, Bildiğiniz üzere KKTC bayrağının yakılması olayı oldu. Bunu en sert şekilde kınıyoruz. Bu ırkçı saldırılar KKTC bayrağının adada ebediyen dalgalanmasına engel olamayacak. Bizim kimsenin hakkında, hukukunda, hele hele toprağında gözümüz yoktur. Bu konuda iyi komşuluk ilişkilerini arzu etmemiz taviz ve zafiyet, Hiçbir oldubittiye izin vermeyeceğiz dememiz de tehdit olarak algılanmamalı. Kıbrıs bizim milli meselemizdir. Kimse bu konuda bizden taviz beklemesin. Bu konudaki fikirlerimiz ve yaklaşımımız ortadadır. Türk Silahlı Kuvvetleri, Ege ve Doğu Akdenizde ülkemizin ve KKTCnin hak, alaka ve menfaatlerini korumaya, Kıbrıs Adasında uluslararası garanti ve ittifak anlaşmaları doğrultusunda barış ve güvenliğin teminatı olmaya devam edecektir dedi.