Geçtiğimiz sezonda birkaç köşe yazım olmuştu, İnegölspor’u anlatmaya çalıştığım. Bu sezon elim gitmedi İnegölspor’u yazmaya. Aslında en anlamlı zamanın bu haftalar olduğunu düşünüyorum. Geçtiğimiz sezon sürpriz çıkışıyla başarılı olarak nitelendirdiğimiz İnegölspor gitti, yerine play-off umutlarını Giresunspor deplasmanında bırakan İnegölspor geldi.
Son 4 haftaya girilirken ben İnegölspor’un sezonu erken noktaladığı görüşünü savunanlardanım. Burada başarı yada başarısızlık varmıdır? Onu sezon sonunda yönetim oturur düşünür. Ancak bunun faturasını İsmail Güldüren’e, hatta Mehmet Bulut’a kesmek bana göre bu teknik adamlara yapılacak en büyük haksızlıktır. Sezonun ilk yarısı sona ermeden taraftar ve yönetimde Mehmet Bulut’un başarısız olduğu görüşü hakim olmuştu. İnegölspor Bursaspor’a elenirken, Mehmet Bulut’un ipide o gece çekildi. Şimdilerde ise İsmail Güldüren’in başarısız olduğu dilden dile dolaşmaya başladı. Buna şiddetle karşıyım. İsmail Güldüren, İnegölspor’un evladı olduğu için, ligin 2. yarısında kurtarıcı olması beklendi. Ben İsmail Güldüren’in başarısız olduğunu söyleyemem, keza Mehmet Bulut’unda... burada bir başarısızlık varsa tamamen yönetimindir. Sezon sonunda İnegölspor yönetimi oturup düşünmeli. Biz teknik adamlara hangi imkanları sunduk, ligin üzerinde kaç futbolcu aldık sorularını kendilerine yöneltmeliler. Ortada bir başarısızlık varsa bugün değil, sezon sonunda değerlendirilmelidir. Son olarak yıllardır gazete köşelerinde spor yazıları yazan duayen! abilerimede birkaç sözüm olacak. Başkanın odasında iyisiniz başkan dedikten sonra, dışarıda bu İnegölspor’dan birşey olmaz demekle, deplasmanda izlemediğiniz maçların pozisyonlarını internet sitelerinden okuduktan sonra köşe yazmakla bu işler olmaz.