Van kahvaltısı ve gül reçeli koruma altına alındı

#Güncel Olaylar | İHA
29 Tem, 2020 / Çar 14:17

Guinness Dünya Rekorlar Kitabı’na girerek adından sıkça söz ettiren meşhur Van kahvaltısı ve gül reçeli tescillenerek koruma altına alındı.

Yaylalarda yetişen endemik bitkilerin karışımıyla yapılan ‘otlu peynir’, yüksek rakımlı yaylalardan elde edilen ‘karakovan balı’, un, tereyağı ve yumurtanın karışımıyla oluşan ‘murtuğa’ ve bölgeye özgü tereyağından kavrulan ve öğütülmüş buğdayla hazırlanan ‘kavut’ gibi 20 çeşit ürünün yer aldığı Van kahvaltısı ile unutulmaya yüz tutmuş gül reçeli ‘Coğrafi İşaret Tescil Belgesi’ aldı.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı yaklaşık 2 yıl önce Van kahvaltısı adına Türk Patent ve Marka Kurumu’na (TÜRKPATENT) müracaatta bulundu. İki yıllık çalışmanın ardından Türk Patent ve Marka Kurumunca onaylandı. Van kahvaltısının ardından gül reçeli de tescillenerek koruma altına alındı.
Van kahvaltısının tanıtımı amacıyla Van YYÜ yerleşkesinde bir program düzenlendi. Programa Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Emin Bilmez, Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, İpekyolu Kaymakamı Sinan Aslan, Tuşba Belediye Başkanı Salih Akman, DAKA Genel Sekreteri Halil İbrahim Güray, İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Görentaş, Van Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva, Van Ticaret Borsası Başkanı Naif Süer, Van OSB Yönetim Kurulu Başkanı Memet Aslan ve akademisyenler katıldı. Programda konuşan Vali Bilmez, Van ilinin kendine has ürünleri olan bir kent olduğunu belirtti. Vali Bilmez, “Günümüz şartlarında kendimize has olan ürünleri eğer tescil edemezsek, muhafaza edemezsek bunları kaybetme riskiyle karşı karşıya kalırız. Bunlardan biri de Van kahvaltısıdır. Üniversitemiz uzun bir uğraşın sonunda Van kahvaltısını tescil etti. Kahvaltının tescil belgesini de aldı. Meslek odalarımızın da bu konuda ciddi bir çabaları oldu. Ancak bunu taçlandırmak üniversitemize nasip oldu. Hem şimdiki hem de önceki rektörümüze, mesai arkadaşlarına ve strateji başkanlığına teşekkür ederim” dedi.

“Van kahvaltısını muhafaza etmek önemli bir husustur”
Tescillenerek koruma altına alınan Van kahvaltısının bundan sonra muhafaza edilmesi gerektiğinin altını çizen Bilmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Daha önce ürün bazlı tescil yapılıyordu ama Van kahvaltısı bütün ürünlerinin sunum şekliyle tescili yapıldı. Gül reçelimiz de Türkiye’de ilk kez tescil belgesi aldı. Bunları tescil etmek önemli bir aşamadır. Ancak Van kahvaltısını muhafaza etmek önemli bir husustur. Bir ilimiz balı tescil ettirdi ama iki yıl sonra bal tescilini kaybetti. Bu yüzden bizimde bunu muhafaza etmemiz lazım. Kahvaltı salonlarının Van kahvaltısını muhafaza etmesini talep ediyoruz. Biz de bunun denetimlerini yapacağız.”

“Van kahvaltısı sadece bir kuruma ait değil”
Van kahvaltısının sadece bir kuruma ait olmadığını ve bunun içinde herkesin sahiplenmesi gerektiğini belirten Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli ise “Üniversitemizin başvurusu sonucunda Van kahvaltısı coğrafi işaret belgesini ve Van gül reçelinin coğrafi işaret belgesini Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanlığından almış bulunuyoruz. Van kahvaltısı sadece bir kuruma ait değil, tüm Van halkına aittir. Tüm halkımızın ve kurumlarımızın kahvaltıya sahip çıkması gerekiyor. Van YYÜ olarak İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Listesine de Van kahvaltısı adına başvurduk. Önemli olan Van kahvaltısının kültürünü yaşatmaktır” diye konuştu.

“Van gülleriyle meşhur bir yer”
Van reçelinin tescille birlikte daha iyi tanıtılacağına dikkat çeken Van YYÜ Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elvan Ocak da “Van gül reçelinin ve kahvaltısının coğrafi işaret belgesini aldık. Bu süreçte yoğun bir çaba sarf ettik. Tek başına başarılmış bir olay değildir. Eski rektörümüz Prof. Dr. Peyami Battal’a teşekkür ederim. Aynı zamanda süreçte bize destek olan rektörümüz Prof. Dr. Hamdullah Şevli’ye teşekkür ederim. Hep beraber başardık. Bundan sonra da daha güzel işler yapmaya çalışacağız. Van gülleriyle meşhur bir yer. Osmanlı Gülhane Parkında da Van gülü kayıtlara geçmiştir. Reçelimizde hem aromatik hem de reçellik güller olarak iki farklı gül kullanıldı. Eskiden bu yana çok yapılan ve tüketilen bir reçel ancak yapılaşmayla birlikte gül bahçelerini kaybettik. Fakat bu tescille beraber bundan sonraki dönemde inşallah çok daha güzel şeyler yapacağız” şeklinde konuştu.