Hayal Edilemeyen Seslerin Ardındaki Gizem

#Güncel Olaylar | Haber Merkezi
22 Ara 2024 / Paz 19:07

Auckland Üniversitesi, 'sessiz zihin' olarak bilinen ve işitsel hayal gücünün eksikliğiyle karakterize edilen anauralia üzerine önemli bir konferans düzenliyor.

ANAURALİA: HAYAL GÜCÜNDE SESLERİN KAYBOLMASI
Auckland Üniversitesi'nden bilim insanları, işitsel hayal gücünün eksikliği anlamına gelen anauralia üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Halk arasında "sessiz zihin" olarak bilinen bu durum, bireylerin zihinsel olarak sesleri hayal edemediği bir yapıyı ifade ediyor.

14-16 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek "Mind’s Ear and Inner Voice" konferansı, anauralia ve onun tam tersi olan hiperauralia konularına disiplinler arası bir bakış açısıyla yaklaşıyor.

 

ANAURALİA NEDİR?
anauralia, insanların zihinlerinde bir ses veya melodi oluşturamaması durumunu tanımlar. Bu nadir zihinsel yapı, toplumun yalnızca %1'ini etkiliyor ve genellikle görsel hayal gücünden yoksun olma durumu olan afantazi ile ilişkilendiriliyor.

Auckland Üniversitesi'nden Psikoloji Profesörü Tony Lambert, bu durumun özellikle yazarlar ve müzisyenler için yaratıcı süreçte önemli bir yere sahip olduğunu vurguluyor. Lambert, “Beyin hayali sesleri nasıl üretiyor ya da üretemiyor? Bu sorular sanatçılar için yeni kapılar açabilir,” ifadelerini kullandı.

 

hiperauralia: CANLI İŞİTSEL İMGELERİN ETKİSİ
Konferans, yalnızca sessiz zihinleri değil, hayal gücünde son derece canlı işitsel imgelerle karakterize edilen hiperauralia durumunu da ele alacak. hiperauralia, bireylerin zihinsel olarak bir senfoniyi tüm ayrıntılarıyla duyabilmesi gibi güçlü işitsel imgelerle öne çıkıyor.

 

BİLİM VE SANATIN BULUŞMASI
anauralia deneyimine sahip öğrencilerden biri olan Sang Hyun Kim, “Başkalarının zihinlerinde ses duyabildiği fikri bana tuhaf geliyor,” dedi. Konferans, bu tür durumların psikolojik ve yaratıcı etkilerini derinlemesine incelemeyi hedefliyor.

Psikoloji ve sanat alanlarının yanı sıra felsefi bakış açıları da bu etkinliğe dahil edilerek, insan algısındaki çeşitlilik tartışılacak. Profesör Lambert, bu alandaki çalışmaların bilimsel ve sanatsal anlamda önemli bir potansiyele sahip olduğuna inanıyor.