#Güncel Olaylar | İHA
26 Tem, 2020 / Paz 11:33
Kocaelinin İzmit ilçesinde "Dede" ismiyle tanınan 64 yaşındaki Ekrem Suri, babasından yadigar kalan seyyar arabasıyla sokak sokak gezerek lahmacun satıyor.
Kocaelinin İzmit ilçesinde yaşayan 64 yaşındaki Ekrem Suri, 25 senedir babasından yadigar kalan emektar seyyar arabası ile sokak sokak gezerek lahmacun satıyor. Kocaelide 50 sene sokaklarda lahmacun satan ve Dede olarak bilinen babası Ethem Surinin vefat etmesinin ardından, vatandaşlar Ekrem Suriye Dede diye hitap etmeye başladı. 64 yaşındaki Suri de babasının hatırasını yaşatabilmek için lahmacunculuk mesleğini babasından öğrendiği özel tarifle sürdümeye devam etti. ilerleyen yaşına rağmen arabasını her gün daha da büyük bir sevgiyle itekleyen Ekrem Suri, lahmacunda kullandığı malzemeleri her gün özenle seçiyor. Tezgahını güzelce temizledikten sonra fırından lahmacunlarını alan Suri, arabası ile sokak sokak gezmeye başlıyor.. Vatandaşlar lahmacuncu Dedenin geldiğini Surinin, "Palamut geldi, kavun var, karpuz var" ve "Sıcacık lahmacunlar" diye attığı naralardan anlıyor.
Ayakta durmayı babamın sayesinde öğrendim
Kendisinin çok eski bir müzisyen olduğunu belirten Ekrem Suri, yaklaşık 40 sene müzisyenlikle uğraştığını söyleyerek, Hem müziğe hem lahmacuna devam ettim. Çünkü müzikten kopamıyordum. Müzik ruhun gıdasıdır derler ya, onun için devam ettim. Ne zaman ki deprem oldu, 1999 depremi, o zaman müziği bıraktım. Ondan sonra lahmacuna devam ettim. Rahmetli babamla beraber lahmacuna çıkıyorduk. O zaman sandık vardı, sandıkla satıyorduk lahmacunu. Asıl Dede rahmetli babam. Ben onun oğluyum. Babam öldüğü için şimdi bana Dede demeye başladılar. Bu sefer ne oldu? Hastasıyız dede demeye başladılar. Babamın sayesinde burada müşteri tuttum. Sonra kendi müşterilerimi de tuttum. Sağ olsun arkadaşlar çok yardımcı oldular bana. O da babamın sayesinde oldu. Ayakta durmayı babamın sayesinde öğrendim dedi.
Ben bu arabayı değiştiremem, babamın hatırasıdır bana
Kullandığı lahmacun arabasını daha önce yaklaşık 50 sene babasının kullandığını kaydeden Suri, Hemen hemen 25 seneye yakın da ben kullandım. 60-70 seneye yakın bir araba bu. Yani tarihi eser. Kim ne derse desin ben bu arabayı değiştiremem, babamın hatırasıdır bana, babamın yadigarıdır. Ben Allahıma, Rabbime şükürler olsun onun sayesinde ayakta durmayı öğrendim ve onun sayesinde ayaktayım diye konuştu.
Bu da bizim 2 ekmek bir çorba paramız
Müşterilerinin yaptığı lahmacunlardan vazgeçemediğini ifade eden Suri, Müzikle daha çok haşır neşirim. Ama bu da bizim 2 ekmek bir çorba paramız yani. Akşam olduğunda 2 ekmek, bir çorbamızı alıp evimize gidiyoruz. Sabahleyin kalktığımda kahvaltımı ederim, saatimi doldururum. Giderim, hazırlarım her şeyimi güzelce. Götürürüm fırına, beklerim orada. Ben kendi lahmacunumu kendim açarım, arabaya kendim koyar, her şeyini kendim hazırlarım. Onun için herkesin gönlü de rahat. 30 seneden beri herkesin gönlü rahat, herkes yiyip, içiyor şeklinde konuştu.
Bu bana spor gibi geliyor
Günlük ortalama 170-180 tane lahmacun yaptığını aktaran Suri, Ben aşağı yukarı 4 kilometre, 5 kilometreyi tamamlamam lazım. Ben bunu tamamlamadığım zaman içim rahat etmiyor. Bu bana spor gibi geliyor. Benim için araba itmek bana hem spor gibi geliyor hem ben çok rahat ediyorum. Bir futbolcu antrenman yapar ya, ben de onun gibi hissediyorum kendimi ifadelerini kullandı.