Yabancılar emlak piyasasına ivme kazandırdı

#Ekonomi | İHA
20 Eyl 2019 / Cum 10:00

Geçen eylül ayında Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun uygulanmasına ilişkin yönetmelik değişikliğiyle, 250 bin dolarlık gayrimenkul alan yabancılara vatandaşlık hakkı verildi. Söz konusu yönetmelikle birlikte yerel piyasada düşüş seyrini koruyan konut satışları, yabancı talebin desteğiyle ivme kazandı. Yaşar Üniversitesi Ekonomi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Serpil Kahraman, vatandaşlık hakkı tanınmasının, özellikle son dönemde ikili ilişkilerin geliştiği Rusya Federasyonu vatandaşlarının konut alımlarında tetikleyici etki oluşturduğuna dikkat çekti.

Türkiye’de, 1 milyon dolar olan değer düşürülerek 250 bin dolar karşılığı gayrimenkul satın alan yabancılara vatandaşlık hakkı verilmesi yürürlüğe girdi. Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) son açıkladığı verilere göre, ocak-temmuz döneminde yabancılara satılan konut sayısı geçtiğimiz yıl 14 bin 674 olurken bu yıl, aynı dönemde yaklaşık yüzde 64’lük artışla 24 bin 144 olarak gerçekleşti. Yabancıların konut aldığı illerin başında, bu yılın temmuz sonuna dek olan döneminde toplam 10 bin 806 konut ile İstanbul başı çekti. Antalya 4 bin 857 konutla ikinci, Ankara ise bin 360 konutla üçüncü sırayı aldı. İzmir’de ise ilk 7 ayda, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 85,6 artışla yabancılara yapılan konut satışı 414 adet oldu. Ülke uyruklarına göre konut satışlarında da Irak 4 bin 71 konutla başı çekerken, Irak’ı İran ve Rusya Federasyonu vatandaşları izledi. Rusya Federasyonu vatandaşlarının Türkiye’den aldığı konut sayısı bu yılın ilk 7 ayında bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 49,6 oranında artarak bin 479’a ulaştı. Ege Bölgesi’nden en fazla konut alımı yapılan il ise Muğla oldu.

Nelere dikkat edilmeli?
Konut alımıyla birlikte yabancıların aynı şekilde eş ve çocuklarının da oturma iznine sahip olduklarını hatırlatan Yaşar Üniversitesi Ekonomi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Serpil Kahraman, artan talebi değerlendirdi. Yabancıların, yatırım amaçlı olarak da konut talebine yöneldiğine dikkat çeken Kahraman, "Durumu ekonomi yönünden değerlendirirsek, yabancıların vatandaşlık hakkı ve oturma izni yanında, yatırım amaçlı olarak da konut talebine yönelmeleri öncelikli etken. Belli bir süre satış kısıtı olsa da öncelikle yabancı ülke talebinin, gerçek kişi mi yoksa tüzel kişi mi tarafından yapıldığı tespit edilmeli. Bu noktada yabancıların yatırım, turizm, yaşam koşulları veya iş gibi hangi nedenlerle konut talep ettikleri belirlenmeli ve bu doğrultuda ayrı ayrı düzenlemeler getirilmeli. Örneğin; taşınmazın üst limiti, yerleşim yerinin konumu, özellikle tüzel kişiler için sahip olunan toplam taşınmaz mülkiyet tutarı gibi hususlar göz önünde tutulmalı" dedi.
Yabancıların konut alımı yoluyla vatandaşlık hakkı tanınmasının Rusya’nın yanı sıra bir başka ikili ilişkilerin geliştiği Çin Halk Cumhuriyeti vatandaşlarının konut alımlarında da tetikleyici bir etken oluşturduğunu belirten Serpil Kahraman, şöyle devam etti:
"2019 yılında Meksika ve Hindistan ile birlikte Çin ve Rusya ihracatta öncelikli pazar ilan edilmesiyle, özellikle ihracatçılar birliğinin ticari iş birlikleri çalışmaları ve tanıtım faaliyetleri bu ülkelere yoğunlaştı. Hükümetin ilan ettiği ’100 günlük eylem planında’ yer alan bu dört ülkeye yönelik alım heyetleri, ticaret heyetleri, fuar ve ziyaretler ile Türkiye algısı anketleri gibi faaliyetler de düzenlenmekte. Bir diğer hedef ise Çin’den özellikle de yabancı yatırımcıyı çekmek. Çin’in pazar büyüklüğü ve potansiyeli konut firmalarını da ülkeye yönelik pazarlama faaliyetlerini arttırmış durumda ki izleyen dönemlerde bu etkiyi keskin bir şekilde göreceğiz. Bizim için önemli olan esasen, mevcut yönetmelik değişikliğiyle artacak olan konut satışlarının yaratacağı başta dış ticaret olmak üzere ekonomik etkidir."