Uluslararası Marka Ankara Buluşmaları’nda 250 marka bir araya geliyor

#Ekonomi | İHA
20 Kas 2019 / Çar 15:54

Uluslararası Marka Ankara Buluşmaları’nda 250 marka bir araya gelecek.

Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, düzenlediği basın toplantısında 28-30 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek Uluslararası Marka Ankara Buluşmaları hakkında bilgi verdi. Baran, "Ankara Ticaret Odası olarak 2015, 2016 ve 2017 yıllarında Ankara Marka Festivali adıyla düzenlediğimiz programı bu yıl dördüncü kez Uluslararası Ankara Marka Buluşmaları adıyla gerçekleştireceğiz. Bundan önceki üç organizasyonda 250 oturumda yerli ve yabancı toplam 400 konuşmacı yer aldı. 35 eğitim programı düzenleyip, bu programlara katılan bin 500’ü aşkın kişiye eğitim sertifikası verildi. 15 imza günü, 12 sergi gerçekleştirilen programda 200’ün üzerinde standın yer aldığı fuar gerçekleştirildi. 50 binin üzerinde katılımcının izlediği program gazete ve televizyonlarda sayıları 5 bini aşan habere konu oldu. Bu üç ayrı organizasyonun her birinde katılımcı rekorları kırılmış ve önemli geri dönüşler sağlamıştık. Üç programın deneyimiyle her kesimden katılımcının yer aldığı çalışma grubunun bir yıllık çalışmasıyla dördüncü kez ve Uluslararası Ankara Marka Buluşmaları adıyla düzenleniyor. İçeriği zenginleştirildi, eğitim programlarına ağırlık verildi, fuar alanı güçlendirildi ve yabancı konuklar çağrılarak uluslararası niteliğe büründü. Bu yıl sekiz yabancı konuşmacı da var” dedi.

“Düğümleri çözmek ancak akıl, çaba ve beceri ile mümkün”
Bu seneki Uluslararası Ankara Marka Buluşmaları’nın ana temasının ‘Düğüm Çözülüyor’ olarak belirlendiğini belirten Baran, “Biliyorsunuz Ankara’nın ilçesi Polatlı’ya 30 kilometre mesafede tarihi Gordion şehri yer alıyor. Antik Frigya’nın başkenti olan Gordion’a ilişkin çok bilinen bir ‘Gordion düğümü’ efsanesi var. Efsaneye göre, Gordion Kralı Gordios’un kızılcık dallarıyla attığı düğümü kim çözerse Asya’nın kralı o olacak. Düğümü Büyük İskender çözmeye çalışıyor ancak çözemeyince kılıcıyla kesip atıyor. Söylendiği gibi Asya’nın hâkimi oluyor ancak düğümü aklıyla değil kılıcıyla çözdüğü için lanetleniyor ve 33 yaşında ölüyor. ‘Düğüm Çözülüyor’ ifadesinin tema olarak kullanılmasının temel sebebi, işte bu hikâyedeki sabır ve akıl bölümü. Hayatın her aşamasında düğümler var ve bu düğümleri çözmek ancak akıl, çaba ve beceri ile mümkün. İşte bu yüzden etkinliğin teması ‘Düğüm Çözülüyor” dedi.

Ankara fikirlerden markalara uzanan bir yolculuğa ev sahipliği yapacak
Markalaşmanın önemi ve Türkiye’nin hedefleri hakkında Baran, “Marka olma, marka üretme ve ekonomiyi güçlendirme yolundaki tüm düğümler Uluslararası Ankara Marka Buluşmaları’nda ele alınacak. Üç günlük programda düğümler adım adım çözülecek. Ankara, bu programla hayallerden gerçeklere, geçmişten geleceğe, kalplerden zihinlere ve fikirlerden markalara uzanan bir yolculuğa ev sahipliği yapacak. Yeni bir çağ yaşıyoruz. İletişim teknolojilerindeki gelişim tüm iş ve iş yapma süreçlerini değiştirdi. Dünya dördüncü sanayi devriminin etkileriyle hızla değişiyor. Dijitalleşme dünyayı küresel bir köy haline getirdi. Üretimde ve tüketimde kriterler değişti. Marka olma ve markalaşma, ardında devasa bir ekonomi barındırır hale geldi. Brand Finance (Brend finans) isimli kuruluş, her yıl dünyanın en değerli 500 markasının listesini açıklıyor. 2019 yılının listesinde elektronik ticaret sitesi Amazon, 187.9 milyar dolarlık marka değeri ile ilk sırada yer alıyor. Listenin ikinci sırasında Apple var. Onun da marka değeri 153,6 milyar dolar. Amerika’dan Çin’e, Almanya’dan Japonya’ya, İsveç’ten Fransa’ya, Malezya’dan Meksika’ya kadar onlarca ülkenin 500 değerli markasının arasında Türkiye’den tek bir marka yok. Elbette Türkiye’nin gurur duyduğumuz markaları var. Bizi uluslararası arenada layıkıyla temsil eden şirketlerimiz mevcut. Ancak en değerli markamızın marka değeri bile birkaç milyar doları aşmıyor. Dünyanın en değerli markalarından birinin yıllık cirosu, bizim bütün ülke olarak ürettiğimiz toplam Gayri Safi Milli Hasılamız kadar. Bizim bu tabloyu değiştirmemiz gerekiyor. Şapkamızı önümüze koyup, bu tabloyu nasıl değiştirmemiz gerektiğini düşündüğümüzde ortaya çıkan yol ise markalaşmak ve katma değeri yüksek üretim yapmak. Ülke olarak yıllardan beridir yükte ağır, pahada hafif ihracat yaptığımızdan bahsediyoruz. Dışarıya sattığımız ürünün kilogram fiyatı ortalama 1,5 dolar seviyesinde. Türkiye’yi dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına yerleştirme hedefine ulaşabilmemiz için bu rakamı yukarılara çıkarmamız gerekiyor” diye konuştu.

“250 marka isim bir araya geliyor”
Üç gün boyunca sürecek olan etkinliğe katılacak isimler ile ilgili Baran, “Millet olarak tarihimize baktığımızda sanayi devrimlerini geriden takip ettiğimizi görüyoruz. Bugün dünyada yepyeni bir dönem yaşanıyor. Dijitalleşmenin getirdiği yenilikler, dünyada güç dengelerinin el değiştirmesi konusunda verilen kavgalar ve yeni denge kurma çabalarının tamamı bizim için yeni fırsatlar barındırıyor. Bu fırsatı değerlendirmek için birlikte hayal edip, birlikte harekete geçmemiz gerekiyor. Bunun için dünyada ve Türkiye’de alanında marka olmuş yaklaşık 250 isim üç gün boyunca salonlarda marka konuşacak ve deneyimlerini paylaşacak. Türkiye’nin ilk yerli ve milli insansız hava araçlarını üreten Baykar şirketinin Genel Müdürü Haluk Bayraktar’ın da yer aldığı konuşmacılar arasında fütüristler, ekonomistler, sanatçılar, edebiyatçılar, gazeteciler, girişimciler, belediye başkanları ve daha pek çok kesimden marka isim yer alacak” ifadelerini kullandı.

2 bin 500 öğrenci eğitim görecek
Katma değerli üretim yapabilmenin yolunun üniversite-sanayi-ticaret işbirliğinden geçtiğini belirten Baran, gençlerin marka bilinciyle yetişmesi, marka oluşturma konusunda özgüvene sahip olmasının önemini vurguladı. 12 ayrı salonda 26 eğitim programı düzenleneceğini belirten Baran, dijitalleşme konusunun temele alındığı salonlarda yaklaşık 2 bin 500 öğrencinin eğitim görerek katılım belgesi almaya hak kazanacağını ifade etti.
Türk gençlerine özel önem verdiklerini de belirten Baran, “Ankara Reklamcılar Derneği, Marka Konseyi, Google, Linkedin, Ankara Üniversitesi, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Atılım Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Başkent Üniversitesi, Ufuk Üniversitesi, Hacı Bayram Veli Üniversitesi gibi kurumlar; Dijital Dönüşüm, Dijital İnovasyon, Endüstri Dört Sıfır (4,0) Dijital Pazarlarda Tüketici Yolculuğu, Dijital Yolla İçerik Pazarlanması gibi başlıklarla eğitimler verecek. Bu programlarımızın temel amacı gençlerimizi yönlendirebilmek ve geliştirebilmek. Bizim geleceğimizi gençlerimiz inşa edecek ve onların başarma ölçütü, inançları olacak. Bu yüzden gençlerimizi marka oluşturma özgüveniyle yetiştirmek istiyoruz. Gençlerimiz bilgi ve özgüvenle yetişip, Türkiye ekonomisini güçlendirecek şekilde düğümleri çözecekler. Bu yüzden sadece Ankara’dan değil çevre illerden de geçlerimiz üç gün boyunca programları takip edebilecekler. Ankara Ticaret Odası olarak bu etkinlikte yer almak isteyen üniversite öğrencilerimizin yol ve yemek ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Altını çizerek bir daha vurgulamak istiyorum. Gençlerimize özel önem veriyoruz. Üniversitelerimiz, üniversite öğrencilerimiz ve tüm vatandaşlarımız üç günlük dolu dolu programları ücretsiz takip edebilecekler. Ankara Ticaret Odası olarak, şehrimizin ve ülkemizin gelişimi için çalışıyoruz. Burada gelişecek fikirler, öğrenilecek yeniliklerin bizim geleceğimizi aydınlatacağına inanıyoruz” dedi.
Uluslararası Ankara Marka Buluşmaları’nın tüm kesimlere hitap edeceğini belirten Baran, kapıdan girecek herkesin vizyonunu açacak programların planlandığını ve bunların arasında imza günleri, sergiler, dinletiler, kariyer ve sohbet saatleri, özel etkinliklerin yer alacağını açıkladı. Ayrıca Baran, Fuaye Alanı’nda düzenlenecek fuarın da tam bir dijitalleşme merkezi olacağını, dünyanın en değerli markaları arasında yer alan Google’ın, üniversitelerin ve dijital dünyanın gelişmelerini ürünlerine yansıtan şirketlerin stantlarının fuarda yer alacağını ve gençlerin drone eğitimi alabileceklerini, bu alanda yerli teknolojiler ile daha pek çok görülmeye değer yenilik ve teknoloji ürünün sergileneceğini belirtti. Baran, Ankara’daki üniversitelerin yanı sıra, Konya Selçuk Üniversitesi, Kastamonu Üniversitesi, Yozgat Bozok Üniversitesi, Bolu İzzet Baysal Üniversitesi, Erzurum Atatürk Üniversitesi ve Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesinin de organizasyona katılacağını açıkladı.

"Yepyeni hedeflerle evlerine dönecekler
Baran sözlerine şöyle devam etti:
“Programdan bir gün önce ‘Marka Trenleri’ İstanbul, Eskişehir ve Konya’dan 27 Kasım günü Ankara’ya hareket edecek. Üç ayrı trende üniversite öğretim üyeleri ve danışmanlar yolculuk boyunca öğrencilere marka eğitimi verecek. Burada üç günlük programa katıldıktan sonra da yine aynı şekilde trenle, marka bilincine varmış ve yepyeni hedeflerin önlerine konulduğu gençler olarak evlerine dönecekler. Uluslararası Ankara Marka Buluşmalarında sosyal sorumluluk projelerine de yer vereceğiz. Örneğin bir kitap bankosu yer alacak ve üç gün boyunca kitap bağışı kabul edilecek. Program sonrasında bu sinerjinin bir katkısı olarak ihtiyacı olan köy okullarına kitap bağışı gerçekleştireceğiz. Etkinlik kapsamında bir satranç müzemiz ve canlı satranç gösterimiz olacak. Bir yandan bilişim teknolojilerini ekonomimizi geliştirmek için en iyi şekilde hayatımıza dâhil etmeyi konu edinirken diğer yandan zekâyı, sabrı geliştiren strateji oyunu satrançla yakınlaşmayı sağlamayı amaçlıyoruz. Ankara Üniversitesi’nin Oyuncak Müzesi’ni de etkinlik kapsamına taşıyacağız. Program kapsamında bir de Akıllı Teknolojiler Parkı yer alacak.”

"Sorumluluğumuz bütün ülkeyi kapsıyor"
Öğrencilerin ufuklarını açmak istediklerini belirten Baran, “Fikrin fiile, hayalin hayata nasıl dönüştüğüne ilişkin üç günlük bir yolculuğa çıkacağız. Bu yolculuğun izleri geleceğe uzanacak. Uluslararası Ankara Marka Buluşmalarının programı en ince ayrıntısına kadar titizlikle planlandı. Ankara Ticaret Odası olarak, bizim görev yaptığımız üç yıllık süre boyunca Ankara’nın düğümlerine, ATO olarak çözümler sunduk. Yurt dışı uçuşlardan, fuar alanına, sağlık turizminden, ihracata kadar ekonomimizi ileriye taşıyacak her konuya dikkatle eğilip, akılcı çözümler üretmek üzere çalışmalar yaptık. Biz Ankara Ticaret Odası’yız. Ankara demek Başkent demek, Başkent demek ülke demek. Fiziki sınırlarımız Ankara ile çevrili olsa da sorumluluk sınırlarımız bütün ülkemiz. İşte bu yüzden Erzurum’dan, Konya’dan Bolu’dan öğrenciler getirip gençlerimizin ufuklarını açmak istiyoruz. Türkiye’nin kısa ve uzun vadeli ekonomik hedeflerine ulaşabilmesi için katma değerli üretimi hayata geçirmesi gerekiyor. Bu hedefe ulaşmak için hükümetimiz yerli ve milli üretim seferberliği yapıyor. Biz de bu seferberliğe bir ek yaparak katılıyoruz. Yerli üretelim, milli üretelim ve marka üretelim. Ve buradan üyelerimize, Ankaralı hemşerilerimize ve ülkemizdeki vatandaşlarımıza sesleniyoruz; girişimcilik, markalaşma ve marka yönetimi, reklamcılık, pazarlama ve pazarlama yönetimi, inovasyon ve fütürist yaklaşımlar, sürdürülebilirlik ve marka kimliği, dijital dönüşüm, endüstri 4.0, insan kaynakları yönetimi, finansman, marka ve ahlak, spor, sanat ve sosyal sorumluluk alanında ilham verenler gibi markalaşmayla ilgili ‘Düğüm’ü çözecek tüm konular 28-29-30 Kasım tarihlerinde ATO Congresium’da birbirinden uzman yaklaşık 250 konuşmacı tarafından ele alınacak. Gelin hep birlikte ufkumuzu açalım, ülkemizin ufkunu açalım” diye konuştu.